Ağustosta cari denge 2.59 milyar dolar fazla verdi. Bu bir rekor olarak kayıtlara geçerken Türkiye ekonomisi, genelde krize girip küçülürken cari fazla vermesi ile biliniyor.
Dünya yazarı İsmet Özkul, “Ağustostaki, krizde olanlardan da kat kat fazla” diyor. Ağustostaki cari fazlada geçen yıl 4.35 milyar dolar olan dış ticaret açığının bu yıl 1.28 milyar dolara kadar düşmüş olmasını asıl etken olarak gösteren Özkul, “Dış ticaret açığındaki bu düşüşte kurlardaki hızlı çıkış ve belirsizlik yüzünden bekletilen ithalatın bir etkisi var. Bu etkinin ne boyutta ve ne kadar kalıcı olacağını sonraki ayların verilerinde göreceğiz” ifadesini kullanıyor.
Özkul’a göre eğer ithalattaki daralma böyle sürerse, ekonomide şiddetli bir küçülmenin göstergesi olacak…
Ağustos ayı ödemeler dengesinde bir diğer şaşırtıcı yön, 2.59 milyar dolarlık cari fazlaya rağmen döviz rezervlerinin bir ayda 8.08 milyar dolar birden erimesi.
“Rekor cari fazla verilen ağustos, garip bir şekilde 2018’in en fazla rezerv eriyen ayı oldu” diyor ekonomist ve ekliyor:
“Şaşırtıcı noktalar bununla da bitmiyor. Çünkü rekor cari fazlaya ilave olarak ağustosta kaynağı belirsiz döviz girişi de tarihinin en yüksek düzeylerinden birisine çıkmış. Ağustosta 3.67 milyar dolar kaynağı belirsiz döviz girişi var. Cari fazla ve kaynağı belirsiz döviz girişinin toplam 6.26 milyar doları bulan pozitif etkisine rağmen, döviz rezervlerinin 8.08 milyar dolar erimesi, olayı daha da şaşırtıcı hale getiriyor.”
Bu durumun nedeni konusunda akla gelen ilk olağan şüphelinin, sıcak para çıkışı olduğunun altını çizen Özkul, “Ama ağustosta sıcak para çıkışı da yok, hatta 47 milyon dolar gibi kısmi bir sıcak para girişi bile var” vurgusunu yapıyor.
Özkul’un aktardığına göre, döviz rezervlerindeki sert düşüşün nedeni, yerlilerin yurt dışına döviz çıkarması. Yerleşikler ağustosta doğrudan yatırım, portföy yatırımı ve mevduat olarak yurtdışına tam 11.62 milyar dolar kaynak çıkarmışlar.
Buna bir de dışarıdan alınan kredilerin 4.26 milyar dolar azalması ekleniyor. Yani bu kadar net dış borç ödemesi yapıldığı için de kaynak çıkışı olmuş. Bu iki kalemin toplamı 15.88 milyar doları buluyor.
Özkul, bankaların, bir ayda tam 10.37 milyar doları yurt dışına mevduat olarak yatırmış olmalarının da rakamın bu düzeye taşınmasında rol aldığını söylüyor ve şu soruya cevap arıyor:
“Bu döviz kıtlığında bu kadar kaynağı mevduat olarak hangi bankalar çıkardı? Bunlar kamu bankası mı, özel banka mı? Bir anda bu kadar yüklü kaynağı dışarı çıkarma gereği, politikası niçin ortaya çıktı? Bu hareketin arkası gelecek mi?”