Gözaltına alınan İ.A. otobüste Adli Tıp Muayenesi’nden geçirildi, yüzünde işkence izleri vardı.
BİR HAFTADIR AVUKATIYLA GÖRÜŞTÜRÜLMEDİ
25 Nisan günü gözaltına alınan İ.A.’nın nerede olduğundan ailesinin ancak gece 02:30’da kapılarına dayanan polis sayesinde haberi oldu. İ.A. gün içinde sokakta gözaltına alınmıştı ve polisler eve arama yapmaya gelmişlerdi.
Aileye İ.A.’nın Kahramanmaraş KOM Şube Müdürlüğü’nde olduğu bilgisi dışında herhangi bir paylaşımda bulunulmadı. Ailenin avukatının tüm girişimlerine rağmen ertesi gün ve sonraki günlerde ne aile fertleri ne de avukatla gözaltındaki İ.A.’nın görüşmesine izin verilmedi.
GİZEMLİ TELEFON
Ailenin verdiği bilgiye göre İ.A. gözaltındayken bilinmeyen bir cep telefonundan aileyi aradı. Çok kısık sesle konuşabilen İ.A.’ya ailesi kötü muameleye maruz kalıp kalmadığını sordu. İ.A.’nın “İyi davranan da var kötü davranan da” sözleriyle birlikte telefon kapandı.
Ailenin endişelerini artıran bu durumdan sonra İ.A.’nın başına ailenin can güvenliği endişesine kapılmasına neden olan olaylar meydana geldi.
ADLİ TIPTA KAYDI VAR KENDİ YOK
İ.A.’yı görebilmek için 30 Mayıs Pazar günü Kahramanmaraş’taki Adli Tıp Muayenelerinin yapıldığı Yörük Selim sağlık merkezinin önünde bekleyen aile gün boyu getirilen tutuklular arasında İ.A.’yı göremedi. Aileyi endişelendiren olay ise hastane kayıtlarında İ.A.’nın 13.30’da Adli Tıp Muayenesi’ne girmiş olduğunun gözükmesiydi. Oysa aile gün boyu muayene bölümünün kapısında beklemişti ve İ.A.’nın getirilmediği netti.
Avukatıyla bu durumla ilgili adli girişim başlatan ailenin İ.A.’yı ilk görüşü ise ertesi gün yine sıra dışı biçimde gerçekleşti.
OTOBÜSTEN İNDİRMEDEN MUAYENE
Aile bugün tekrar adli muayenenin yapıldığı Yörük Selim’e gitti. Burada aileye “eşiniz muayene olup gitti” bilgisi verildi. Ancak aile hastaneden çıkarken çarpıcı bir gelişme yaşandı. Hastanenin önüne park eden otobüsün içinde İ.A. da vardı.
Aile bu sırada bir şok yaşadı. Tutuklular araçtan indirilmeden doktorun otobüse bindiği, içeride bir şeyler söyleyip elinde kağıtlarla geri indiği görüldü.
Hastane önünde bulunan ailelerin böyle adli tıp muayenesi olmayacağı yönündeki itirazlarına rağmen durum değişmedi.
Bu sırada polis çemberi nedeniyle aileler otobüse yaklaşıp gözaltındaki kişilerle görüşemedi ancak İ.A.’nın yüzündeki kötü muamele izleri dikkat çekiciydi.
İŞKENCEYİ HAREKETLERİYLE ANLATTI
İ.A.’nın göz altlarındaki morluklar uzaktan da olsa net biçimde görülürken aile bağırarak yüzüne ne olduğuna ilişkin sorular sordu. Bu sırada İ.A.’nın kendi elini yumruk yapıp kendi suratına vuruyormuş gibi yaparak “dayak yediğini ve işkence gördüğünü” açık biçimde ima etmesi etraftaki herkes tarafından görüldü.
KONUŞAMAYACAK HALDE
Bu noktadan sonra ailenin muayene için doktorlara ve emniyet yetkililerine ısrarı sonucunda bir polis otobüse binerek İ.A. ile konuşmaya başladı. Ailenin de otobüse girmesiyle ortaya yeni bir şok yaşandı. İ. A.’nın çok kısık sesle konuşabildiği, konuşma güçlüğü çektiği aile tarafından net biçimde görüldü. “Kötüyüm, yemek de yiyemiyorum” dediği duyulan İ.A. buna rağmen otobüsten indirilerek muayeneye götürülmedi.
Kronik ülser hastası olan İ.A.’yla ilgili endişelerini dile getiren aile polis tarafından geçiştirildi.
ÜÇ ÇOCUK VE EŞİ ENDİŞE İÇİNDE BEKLİYOR
Ailesi yaşları 10’un altında üç çocuk babası İ.A.’nın hayatından endişe ettiklerini, durumunun gözle görülür biçimde kötü olduğunu belirtip insan hakları kuruluşlarını ve sorumlu kişileri göreve çağırıyor.