Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, ABD’de devam eden Halkbank davasının düşmesi için gerekli girişimleri yaptıklarını, anlaşma zemini bulmak için savcılıkla temas halinde olduklarını söyledi. Banka bünyesinde 30 kişilik heyet davayı takip ediyor.
Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) devam eden Halkbank Davası ile ilgili birkaç koldan strateji yürüttüklerini açıkladı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) Komisyonu’nda soruları cevaplayan Arslan, dava için ABD’nin en önemli ve en iyi hukuk firmalarından biriyle çalıştıklarını, ayrıca banka içinde 30 kişilik bir heyet teşkil ettiklerini söyledi.
“ANLAŞMAK İÇİN SAVCILIKLA TEMAS HÂLİNDEYİZ”
Yabancı Devlet Yargı Bağışıklığı Kanunu’na göre yabancı devlet organlarının ABD’de yargılanamayacağını, Halkbank’ın da bu yasaya tabi olduğunu iddia eden Arslan, “Bu savunmamız kabul edilirse dava düşer. Bununla birlikte diğer yandan da savcılıkla temas hâlindeyiz. Acaba dava bitmeden de birtakım anlaşma zeminleri olabilir mi? Onu da başka bir ekip üzerinden yönetmeye çalışıyoruz.” dedi.
Arslan, Halkbank’ı ilgilendiren ilk davanın eski genel müdür yardımcısı Hakan Atilla’nın 32 ay hapis cezasını çekmesinin akabinde tahliye edilmesiyle sonuçlandığını, Halkbank’a yönelik kurumsal davanın ise devam ettiğini dile getirdi.
Ana davada henüz esastan duruşmalara geçilmediğini belirten Arslan, “Orada bir takım yasal imkânları kullanmak istiyoruz. ABD’nin en önemli, en iyi hukuk firmalarından birisiyle çalışıyoruz. Firmada, aralarında New York Barosu’na kayıtlı Türk arkadaşlarımız da var. Banka içinde yaklaşık 30 kişilik bir heyet kurduk, bu heyetin tamamen amacı bu davayı yürütmektir. Savcılıktan hâlâ bize verilmeyen deliller var, onları da istedik.” dedi.
TEMYİZ MAHKEMESİ HENÜZ KARAR VERMEDİ
Osman Arslan, Yargı Bağışıklığı taleplerinin lehte sonuçlanmaması halinde durdurulmuş olan dava ve duruşmaların bölge mahkemesinde devam edeceğine işaret ederken, “Biz, bir taraftan da bu davaya ciddi bir şekilde savunma hazırlıyoruz, güçlü bir savunma stratejisi geliştirmeye çalışıyoruz. Savcılıkla temas halindeyiz, acaba dava bitmeden de birtakım anlaşma zeminleri olabilir mi? Onu da başka bir ekip üzerinden o süreçleri de yönetmeye çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.
HALKBANK, 20 MİLYAR DOLANDIRICILIĞA ARACILIK ETMEKLE SUÇLANIYOR
İtirafçı olan Reza Zarrab’ın İran’a kanun dışı yollarla para taşıdığı suçlamasıyla 2016 yılında tutuklanmasının ardından başlayan davada New York Güney Bölge Savcılığı, 2019 yılı ekim ayında da Halkbank hakkında “dolandırıcılık ve kara para aklamak” gibi suçları içeren bir iddianame hazırladı.
Halkbank, ABD’nin İran’a uyguladığı mali müeyyideleri delmek amacıyla kurulan paravan şirketlerin 20 milyar dolara varan işlemlere aracılık etmek ve olası yaptırımları engellemek amacıyla ABD Hazine Bakanlığı’nı yanıltmakla suçlanıyor.
Halkbank davasının 45 sayfalık iddianamesinde Reza Zarrab ve İran’a yönelik ambargoyu delmekten suçlu bulunarak 32 ay hapis cezasına çarptırılan Hakan Atilla‘nın yanı sıra eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, bankanın eski Genel Müdürü Süleyman Aslan ile eski Dış Operasyonlar Müdürü Levent Balkan’ın isimleri de suç ortağı olarak geçiyor. Halkbank’ın itirazı 12 Nisan’da temyiz mahkemesi tarafından değerlendirildi.
Savcılar, Halkbank’ın ilk davada dokunulmazlık talebinde bulunmadığına ve eski genel müdür yardımcısı Hakan Atilla’nın 32 ay hapis cezasına çarptırıldığına işaret etmişti.
