Aziz Yıldırım kapağını açtı Süper Lig vurgunu AKP’ye uzandı.
Televizyon ekranları önceki akşam benzeri görülmemiş bir tartışmaya sahne oldu. Kulüpler Birliği Vakfı başkanlığını (KBV) da yürüten Medipol Başakşehir Başkanı Göksel Gümüşdağ soruları yanıtlarken Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım canlı yayına telefonla bağlanıp çarpıcı ifadeler kullandı. Yıldırım, 500 milyon dolarlık yayın ihalesinin şartnamesini görmediklerini belirtti. Fenerbahçe Başkanı, konunun mahkemeye taşınmasını engelleyen feragatnameyi de imzalamadıklarını belirterek Gümüşdağ’a şu tarihi sözleri söyledi: İhaleye fesat karıştırıldıysa mahkemeye götürürüm!
ŞARTNAMEYİ GİZLEDİLER
Bu konuda ilginç bilgiler ortaya çıktı. Öncelikle Fenerbahçe, yayın ihalesine imza atmayan tek kulüp değil. Ayrıca Göksel Gümüşdağ’ın “Şartnameyi biliyorsunuz” sözüne rağmen toplantıda dağıtılan evrakın şartname değil ‘teknik çalışma raporu’ olduğu öğrenildi. Bu rapor da ‘dışarı sızmaması’ için temsilcilerin ortak kararıyla toplantı sonrası geri toplandı. Fenerbahçe, yazılı olarak bir ay içinde iki kez geçerli şartnameyi istemesine rağmen bu belgelere ulaşamadı. Zaten Aziz Yıldırım’ın da önceki günkü yayına bağlanmasına bu neden oldu.
DİJİTÜRK’Ü ASLINDA KİM ALDI
Dijitürk’e TMSF tarafından el konulup, ihalesiz olarak Katar’lı bir fona satılmasının ardından tüm bu gelişmeler yaşandı. Dijitürk’ü Katarlılar alınca önce muhalif medya kanalları platformdan atılmıştı. Ardından Süper Lig’in yayın haklarıyla ilgili tüm avantajlar Dijitürk lehine düzenlenmeye başlanmıştı. İşte bu noktada Dijitürk’ün gerçek sahibinin kim olduğu tartışması başladı. Katarlı fonun arkasında AKsaray sermayesinin bulunduğu iddia ediliyor.
Böylece masanın iki tarafında da Saray oturmuş oldu. Pazarlığı yapan Kulüpler Birliği Başkanı zaten Erdoğan’ın yeğeni; Dijitürk tarafı ise AKP’nin kontrolünde.
HİSSEDARLAR DAVA AÇARSA
Fenerbahçe’nin kurun sabitlenmesine tepki göstermesinin öncelikli nedeni, “Neden kur nedeniyle zarar edelim” düşüncesi. Aziz Yıldırım, çok az bile olsa gelir kaybı istemiyor. Diğer endişe ise kamuya açık bir şirket olan Fenerbahçe’nin hissedarlara karşı sorumluluğu. İleride zarara uğradıklarını iddia eden hissedarların dava açma ihtimali Yıldırım’ı önlem almaya itiyor. Şartnamenin halen kendilerine gönderilmemesi Fenerbahçe kurmaylarına, “Acaba bir terslik mi var” sorusunu sorduruyor.
16 kulübün şartnameyi imzalaması kamuoyunda pek çok soruyu beraberinde getiriyor. Futbol kulislerinde, kulüplerin, 500 milyon dolar etmeyecek Süper Lig’e değerinin çok üzerinde bir para verildiğini düşünüp KBV’nin kararını kabul ettikleri dedikodusu bulunuyor.
CEVAP BEKLEYEN SORULAR
– Aziz Yıldırım, neden “İhaleye fesat karıştırıyorsanız…” dedi?
– Yayıncı kuruluş, neden 500 milyon dolar artı KDV’lik (590 milyon dolar) ihale bedelinin yarısını TL, yarısını dolar olarak ödeyecek?
– Dolar kuru neden 3.26’ya sabitlendi?
– Dolar sabitlendiğine göre neden artış sadece TEFE-TÜFE’ye göre yapılacak?
– Dolar, ihalenin son yılı olan 2022’de 5-6 TL’yi geçerse aradaki astronomik farkı kim ödeyecek?
– Eski adıyla Digiturk’ün Katar sermayeli beIN Media Group’a satılmasında AKP’nin herhangi bir rolü var mı?
– Süper Lig yayın ihalesine sadece tek bir şirketin teklif vermesinde AKP’nin rolü var mı? (Tivibu, D-Smart ve Vodafone ihale günü çekilmiş, Turkcell Superonline sadece mobil yayın hakları için teklif vermişti).
– Kulüplerin bu anlaşmayı kabul etmesinde AKP’nin bir etkisi var mı?
Aziz Yıldırım kapağını açtı Süper Lig vurgunu AKP’ye uzandı.
Televizyon ekranları önceki akşam benzeri görülmemiş bir tartışmaya sahne oldu. Kulüpler Birliği Vakfı başkanlığını (KBV) da yürüten Medipol Başakşehir Başkanı Göksel Gümüşdağ soruları yanıtlarken Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım canlı yayına telefonla bağlanıp çarpıcı ifadeler kullandı. Yıldırım, 500 milyon dolarlık yayın ihalesinin şartnamesini görmediklerini belirtti. Fenerbahçe Başkanı, konunun mahkemeye taşınmasını engelleyen feragatnameyi de imzalamadıklarını belirterek Gümüşdağ’a şu tarihi sözleri söyledi: İhaleye fesat karıştırıldıysa mahkemeye götürürüm!
ŞARTNAMEYİ GİZLEDİLER
Bu konuda ilginç bilgiler ortaya çıktı. Öncelikle Fenerbahçe, yayın ihalesine imza atmayan tek kulüp değil. Ayrıca Göksel Gümüşdağ’ın “Şartnameyi biliyorsunuz” sözüne rağmen toplantıda dağıtılan evrakın şartname değil ‘teknik çalışma raporu’ olduğu öğrenildi. Bu rapor da ‘dışarı sızmaması’ için temsilcilerin ortak kararıyla toplantı sonrası geri toplandı. Fenerbahçe, yazılı olarak bir ay içinde iki kez geçerli şartnameyi istemesine rağmen bu belgelere ulaşamadı. Zaten Aziz Yıldırım’ın da önceki günkü yayına bağlanmasına bu neden oldu.
DİJİTÜRK’Ü ASLINDA KİM ALDI
Dijitürk’e TMSF tarafından el konulup, ihalesiz olarak Katar’lı bir fona satılmasının ardından tüm bu gelişmeler yaşandı. Dijitürk’ü Katarlılar alınca önce muhalif medya kanalları platformdan atılmıştı. Ardından Süper Lig’in yayın haklarıyla ilgili tüm avantajlar Dijitürk lehine düzenlenmeye başlanmıştı. İşte bu noktada Dijitürk’ün gerçek sahibinin kim olduğu tartışması başladı. Katarlı fonun arkasında AKsaray sermayesinin bulunduğu iddia ediliyor.
Böylece masanın iki tarafında da Saray oturmuş oldu. Pazarlığı yapan Kulüpler Birliği Başkanı zaten Erdoğan’ın yeğeni; Dijitürk tarafı ise AKP’nin kontrolünde.
HİSSEDARLAR DAVA AÇARSA
Fenerbahçe’nin kurun sabitlenmesine tepki göstermesinin öncelikli nedeni, “Neden kur nedeniyle zarar edelim” düşüncesi. Aziz Yıldırım, çok az bile olsa gelir kaybı istemiyor. Diğer endişe ise kamuya açık bir şirket olan Fenerbahçe’nin hissedarlara karşı sorumluluğu. İleride zarara uğradıklarını iddia eden hissedarların dava açma ihtimali Yıldırım’ı önlem almaya itiyor. Şartnamenin halen kendilerine gönderilmemesi Fenerbahçe kurmaylarına, “Acaba bir terslik mi var” sorusunu sorduruyor.
16 kulübün şartnameyi imzalaması kamuoyunda pek çok soruyu beraberinde getiriyor. Futbol kulislerinde, kulüplerin, 500 milyon dolar etmeyecek Süper Lig’e değerinin çok üzerinde bir para verildiğini düşünüp KBV’nin kararını kabul ettikleri dedikodusu bulunuyor.
CEVAP BEKLEYEN SORULAR
– Aziz Yıldırım, neden “İhaleye fesat karıştırıyorsanız…” dedi?
– Yayıncı kuruluş, neden 500 milyon dolar artı KDV’lik (590 milyon dolar) ihale bedelinin yarısını TL, yarısını dolar olarak ödeyecek?
– Dolar kuru neden 3.26’ya sabitlendi?
– Dolar sabitlendiğine göre neden artış sadece TEFE-TÜFE’ye göre yapılacak?
– Dolar, ihalenin son yılı olan 2022’de 5-6 TL’yi geçerse aradaki astronomik farkı kim ödeyecek?
– Eski adıyla Digiturk’ün Katar sermayeli beIN Media Group’a satılmasında AKP’nin herhangi bir rolü var mı?
– Süper Lig yayın ihalesine sadece tek bir şirketin teklif vermesinde AKP’nin rolü var mı? (Tivibu, D-Smart ve Vodafone ihale günü çekilmiş, Turkcell Superonline sadece mobil yayın hakları için teklif vermişti).
– Kulüplerin bu anlaşmayı kabul etmesinde AKP’nin bir etkisi var mı?
Aziz Yıldırım kapağını açtı Süper Lig vurgunu AKP’ye uzandı.
Televizyon ekranları önceki akşam benzeri görülmemiş bir tartışmaya sahne oldu. Kulüpler Birliği Vakfı başkanlığını (KBV) da yürüten Medipol Başakşehir Başkanı Göksel Gümüşdağ soruları yanıtlarken Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım canlı yayına telefonla bağlanıp çarpıcı ifadeler kullandı. Yıldırım, 500 milyon dolarlık yayın ihalesinin şartnamesini görmediklerini belirtti. Fenerbahçe Başkanı, konunun mahkemeye taşınmasını engelleyen feragatnameyi de imzalamadıklarını belirterek Gümüşdağ’a şu tarihi sözleri söyledi: İhaleye fesat karıştırıldıysa mahkemeye götürürüm!
ŞARTNAMEYİ GİZLEDİLER
Bu konuda ilginç bilgiler ortaya çıktı. Öncelikle Fenerbahçe, yayın ihalesine imza atmayan tek kulüp değil. Ayrıca Göksel Gümüşdağ’ın “Şartnameyi biliyorsunuz” sözüne rağmen toplantıda dağıtılan evrakın şartname değil ‘teknik çalışma raporu’ olduğu öğrenildi. Bu rapor da ‘dışarı sızmaması’ için temsilcilerin ortak kararıyla toplantı sonrası geri toplandı. Fenerbahçe, yazılı olarak bir ay içinde iki kez geçerli şartnameyi istemesine rağmen bu belgelere ulaşamadı. Zaten Aziz Yıldırım’ın da önceki günkü yayına bağlanmasına bu neden oldu.
DİJİTÜRK’Ü ASLINDA KİM ALDI
Dijitürk’e TMSF tarafından el konulup, ihalesiz olarak Katar’lı bir fona satılmasının ardından tüm bu gelişmeler yaşandı. Dijitürk’ü Katarlılar alınca önce muhalif medya kanalları platformdan atılmıştı. Ardından Süper Lig’in yayın haklarıyla ilgili tüm avantajlar Dijitürk lehine düzenlenmeye başlanmıştı. İşte bu noktada Dijitürk’ün gerçek sahibinin kim olduğu tartışması başladı. Katarlı fonun arkasında AKsaray sermayesinin bulunduğu iddia ediliyor.
Böylece masanın iki tarafında da Saray oturmuş oldu. Pazarlığı yapan Kulüpler Birliği Başkanı zaten Erdoğan’ın yeğeni; Dijitürk tarafı ise AKP’nin kontrolünde.
HİSSEDARLAR DAVA AÇARSA
Fenerbahçe’nin kurun sabitlenmesine tepki göstermesinin öncelikli nedeni, “Neden kur nedeniyle zarar edelim” düşüncesi. Aziz Yıldırım, çok az bile olsa gelir kaybı istemiyor. Diğer endişe ise kamuya açık bir şirket olan Fenerbahçe’nin hissedarlara karşı sorumluluğu. İleride zarara uğradıklarını iddia eden hissedarların dava açma ihtimali Yıldırım’ı önlem almaya itiyor. Şartnamenin halen kendilerine gönderilmemesi Fenerbahçe kurmaylarına, “Acaba bir terslik mi var” sorusunu sorduruyor.
16 kulübün şartnameyi imzalaması kamuoyunda pek çok soruyu beraberinde getiriyor. Futbol kulislerinde, kulüplerin, 500 milyon dolar etmeyecek Süper Lig’e değerinin çok üzerinde bir para verildiğini düşünüp KBV’nin kararını kabul ettikleri dedikodusu bulunuyor.
CEVAP BEKLEYEN SORULAR
– Aziz Yıldırım, neden “İhaleye fesat karıştırıyorsanız…” dedi?
– Yayıncı kuruluş, neden 500 milyon dolar artı KDV’lik (590 milyon dolar) ihale bedelinin yarısını TL, yarısını dolar olarak ödeyecek?
– Dolar kuru neden 3.26’ya sabitlendi?
– Dolar sabitlendiğine göre neden artış sadece TEFE-TÜFE’ye göre yapılacak?
– Dolar, ihalenin son yılı olan 2022’de 5-6 TL’yi geçerse aradaki astronomik farkı kim ödeyecek?
– Eski adıyla Digiturk’ün Katar sermayeli beIN Media Group’a satılmasında AKP’nin herhangi bir rolü var mı?
– Süper Lig yayın ihalesine sadece tek bir şirketin teklif vermesinde AKP’nin rolü var mı? (Tivibu, D-Smart ve Vodafone ihale günü çekilmiş, Turkcell Superonline sadece mobil yayın hakları için teklif vermişti).
– Kulüplerin bu anlaşmayı kabul etmesinde AKP’nin bir etkisi var mı?
Aziz Yıldırım kapağını açtı Süper Lig vurgunu AKP’ye uzandı.
Televizyon ekranları önceki akşam benzeri görülmemiş bir tartışmaya sahne oldu. Kulüpler Birliği Vakfı başkanlığını (KBV) da yürüten Medipol Başakşehir Başkanı Göksel Gümüşdağ soruları yanıtlarken Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım canlı yayına telefonla bağlanıp çarpıcı ifadeler kullandı. Yıldırım, 500 milyon dolarlık yayın ihalesinin şartnamesini görmediklerini belirtti. Fenerbahçe Başkanı, konunun mahkemeye taşınmasını engelleyen feragatnameyi de imzalamadıklarını belirterek Gümüşdağ’a şu tarihi sözleri söyledi: İhaleye fesat karıştırıldıysa mahkemeye götürürüm!
ŞARTNAMEYİ GİZLEDİLER
Bu konuda ilginç bilgiler ortaya çıktı. Öncelikle Fenerbahçe, yayın ihalesine imza atmayan tek kulüp değil. Ayrıca Göksel Gümüşdağ’ın “Şartnameyi biliyorsunuz” sözüne rağmen toplantıda dağıtılan evrakın şartname değil ‘teknik çalışma raporu’ olduğu öğrenildi. Bu rapor da ‘dışarı sızmaması’ için temsilcilerin ortak kararıyla toplantı sonrası geri toplandı. Fenerbahçe, yazılı olarak bir ay içinde iki kez geçerli şartnameyi istemesine rağmen bu belgelere ulaşamadı. Zaten Aziz Yıldırım’ın da önceki günkü yayına bağlanmasına bu neden oldu.
DİJİTÜRK’Ü ASLINDA KİM ALDI
Dijitürk’e TMSF tarafından el konulup, ihalesiz olarak Katar’lı bir fona satılmasının ardından tüm bu gelişmeler yaşandı. Dijitürk’ü Katarlılar alınca önce muhalif medya kanalları platformdan atılmıştı. Ardından Süper Lig’in yayın haklarıyla ilgili tüm avantajlar Dijitürk lehine düzenlenmeye başlanmıştı. İşte bu noktada Dijitürk’ün gerçek sahibinin kim olduğu tartışması başladı. Katarlı fonun arkasında AKsaray sermayesinin bulunduğu iddia ediliyor.
Böylece masanın iki tarafında da Saray oturmuş oldu. Pazarlığı yapan Kulüpler Birliği Başkanı zaten Erdoğan’ın yeğeni; Dijitürk tarafı ise AKP’nin kontrolünde.
HİSSEDARLAR DAVA AÇARSA
Fenerbahçe’nin kurun sabitlenmesine tepki göstermesinin öncelikli nedeni, “Neden kur nedeniyle zarar edelim” düşüncesi. Aziz Yıldırım, çok az bile olsa gelir kaybı istemiyor. Diğer endişe ise kamuya açık bir şirket olan Fenerbahçe’nin hissedarlara karşı sorumluluğu. İleride zarara uğradıklarını iddia eden hissedarların dava açma ihtimali Yıldırım’ı önlem almaya itiyor. Şartnamenin halen kendilerine gönderilmemesi Fenerbahçe kurmaylarına, “Acaba bir terslik mi var” sorusunu sorduruyor.
16 kulübün şartnameyi imzalaması kamuoyunda pek çok soruyu beraberinde getiriyor. Futbol kulislerinde, kulüplerin, 500 milyon dolar etmeyecek Süper Lig’e değerinin çok üzerinde bir para verildiğini düşünüp KBV’nin kararını kabul ettikleri dedikodusu bulunuyor.
CEVAP BEKLEYEN SORULAR
– Aziz Yıldırım, neden “İhaleye fesat karıştırıyorsanız…” dedi?
– Yayıncı kuruluş, neden 500 milyon dolar artı KDV’lik (590 milyon dolar) ihale bedelinin yarısını TL, yarısını dolar olarak ödeyecek?
– Dolar kuru neden 3.26’ya sabitlendi?
– Dolar sabitlendiğine göre neden artış sadece TEFE-TÜFE’ye göre yapılacak?
– Dolar, ihalenin son yılı olan 2022’de 5-6 TL’yi geçerse aradaki astronomik farkı kim ödeyecek?
– Eski adıyla Digiturk’ün Katar sermayeli beIN Media Group’a satılmasında AKP’nin herhangi bir rolü var mı?
– Süper Lig yayın ihalesine sadece tek bir şirketin teklif vermesinde AKP’nin rolü var mı? (Tivibu, D-Smart ve Vodafone ihale günü çekilmiş, Turkcell Superonline sadece mobil yayın hakları için teklif vermişti).
– Kulüplerin bu anlaşmayı kabul etmesinde AKP’nin bir etkisi var mı?