Sınav kağıdını kaybettiler hayatı karardı.
Neredeyse her sınavda bir skandala imza atan ve mağduriyetler yaşatan ÖSYM’in adı, bir skandala daha karıştı. 23 Temmuz’da yapılan Dikey Geçiş Sınavı’nda (DGS), Serdar Erdoğan adlı gencin sınav kitapçığı kayboldu. Sınavdan 21 gün sonra ÖSYM tarafından aranan Erdoğan’a ‘Sınav kitapçığınızı kaybettik. Bizim hatamız, sizinle ilgili değil. İsterseniz yol masrafınızı karşılarız. Sizi DGS ile eş değer bir sınava alalım’ denildi.
YİNE MAĞDURİYET
27 Ağustos’ta sınava girmek için Ordu’dan Ankara’ya giden Erdoğan, yaşadıklarını gazetemize şu sözlerle aktardı: “Samsun Anadolu Lisesinde DGS sınavına girdim. Sınavıma çalışmış ve sakin girmiştim. Bilgilerim taze ve yeniydi. 14 Ağustos 2017 tarihinde Ankara’da ÖSYM tarafından arandım. ‘DGS sınav kağıdınızı kaybettik. Bizim hatamız, sizinle ilgili değil’ dediler ve bana yeniden sınava girme hakkım olduğunu söylediler. Bu olaydan sonra benim psikolojim bozuldu. Geceleri uyumama, uykusuzluk, keyifsizlik durumları sıklaştı ve psikolojik destek almaya, tedavi görmeye başladım. İlaç içmeye, haftalık psikolojik terapi almaya başladım” dedi. 27 Ağustos’ta tekrar sınava çağrıldığını söyleyen Erdoğan, “Beni Ankara çağırdılar uçak biletimi aldılar. Havaalanından beni özel bir araçla aldılar. Sınav yerime götürdüler. Ankara’ya gittiğimde koca bir okulda, koca bir sınıfta tek başıma iki kamera, iki gözetmen ile sınava girdim. Psikolojik olarak da iyi olmadığımdan dolayı sınavım sağlıklı geçmedi” diye konuştu.
Erdoğan son olarak şunları söyledi: “Bu saatten sonra benim sınavım geri gelmeyecek. Bir daha bu olaylar yaşanmasın istiyorum. ÖSYM bir öğrenci hata yaptığında kabul etmiyor. Öğrenci arkadaşlarım bir dakika geç kaldıklarında onu hata olarak görüyorlar ve sınava almıyorlar. Ben niye böyle bir hatayı kabul ediyorum? ‘Bana biz hata yaptık özür dileriz, isterseniz tekrardan sizi sınava sokalım’ diyorlar. Açıklama bu kadar basit. Psikolojim altüst oldu. Ben şu an herkes gibi üniversitede olacaktım. Benim arkadaşlarım şimdi üniversitede. Ben ne yapacağımı bilmiyorum. Hayatımı mahvettiler. Yaşadıklarım hayatımı etkiledi. Ben bir senemi verdim o sınava hazırlanmak için. Artık ne yapacağım kaygısı oluştu. Hayallerimi çaldılar.”
Sınav kağıdını kaybettiler hayatı karardı.
Neredeyse her sınavda bir skandala imza atan ve mağduriyetler yaşatan ÖSYM’in adı, bir skandala daha karıştı. 23 Temmuz’da yapılan Dikey Geçiş Sınavı’nda (DGS), Serdar Erdoğan adlı gencin sınav kitapçığı kayboldu. Sınavdan 21 gün sonra ÖSYM tarafından aranan Erdoğan’a ‘Sınav kitapçığınızı kaybettik. Bizim hatamız, sizinle ilgili değil. İsterseniz yol masrafınızı karşılarız. Sizi DGS ile eş değer bir sınava alalım’ denildi.
YİNE MAĞDURİYET
27 Ağustos’ta sınava girmek için Ordu’dan Ankara’ya giden Erdoğan, yaşadıklarını gazetemize şu sözlerle aktardı: “Samsun Anadolu Lisesinde DGS sınavına girdim. Sınavıma çalışmış ve sakin girmiştim. Bilgilerim taze ve yeniydi. 14 Ağustos 2017 tarihinde Ankara’da ÖSYM tarafından arandım. ‘DGS sınav kağıdınızı kaybettik. Bizim hatamız, sizinle ilgili değil’ dediler ve bana yeniden sınava girme hakkım olduğunu söylediler. Bu olaydan sonra benim psikolojim bozuldu. Geceleri uyumama, uykusuzluk, keyifsizlik durumları sıklaştı ve psikolojik destek almaya, tedavi görmeye başladım. İlaç içmeye, haftalık psikolojik terapi almaya başladım” dedi. 27 Ağustos’ta tekrar sınava çağrıldığını söyleyen Erdoğan, “Beni Ankara çağırdılar uçak biletimi aldılar. Havaalanından beni özel bir araçla aldılar. Sınav yerime götürdüler. Ankara’ya gittiğimde koca bir okulda, koca bir sınıfta tek başıma iki kamera, iki gözetmen ile sınava girdim. Psikolojik olarak da iyi olmadığımdan dolayı sınavım sağlıklı geçmedi” diye konuştu.
Erdoğan son olarak şunları söyledi: “Bu saatten sonra benim sınavım geri gelmeyecek. Bir daha bu olaylar yaşanmasın istiyorum. ÖSYM bir öğrenci hata yaptığında kabul etmiyor. Öğrenci arkadaşlarım bir dakika geç kaldıklarında onu hata olarak görüyorlar ve sınava almıyorlar. Ben niye böyle bir hatayı kabul ediyorum? ‘Bana biz hata yaptık özür dileriz, isterseniz tekrardan sizi sınava sokalım’ diyorlar. Açıklama bu kadar basit. Psikolojim altüst oldu. Ben şu an herkes gibi üniversitede olacaktım. Benim arkadaşlarım şimdi üniversitede. Ben ne yapacağımı bilmiyorum. Hayatımı mahvettiler. Yaşadıklarım hayatımı etkiledi. Ben bir senemi verdim o sınava hazırlanmak için. Artık ne yapacağım kaygısı oluştu. Hayallerimi çaldılar.”