Diyarbakır Halk Sağlığı Müdürlüğünde görevli bir kadın personel, müdürün kendisine ve diğer kadın çalışanlara tacizde bulunduğunu ileri sürdü.
Evli ve 3 çocuk annesi kadın, yaşadıklarını gözyaşları içerisinde İhlas Haber Ajansı’na anlatarak, ilgili kurumların harekete geçmesini istedi. Eşinin durumu öğrenmemesi için adının yazılmasını istemeyen ve mağdur olduğunu ileri süren kadın, “Ben ve birkaç kadın çalışan sürekli müdürün tacizine maruz kalıyoruz. El tacizlerinde bulunuyor. Bir keresinde odanın kapısını üzerime kapattı ve güçlükle çıktım içeriden” dedi. Konuyu son bir hafta içerisinde 3 kez Başbakanlık İletişim Merkezine yazdığına dikkat çeken kadın, “Bir arkadaşım iş başvurusunda bulundu. Bir geceyi kendisiyle geçirmesi durumunda ona iş vereceğini söylemiş. Sürekli küfür ve hakaretlerde bulunuyor. Bazı çalışanlar korkudan seslerini çıkaramıyorlar. Kendisini şikayet edeceğini söyleyenlere göz dağı veriyor. Eşlerine söylemekle tehdit ediyor ve arkasında bir milletvekilinin olduğunu savunuyor. Ben de, diğer kadınlar da eşlerimizin bu olayı duymasını istemiyoruz. Bu yüzden hiçbir şey yapamadığımız gibi suç duyurusunda da bulunamıyoruz. Büyük bir çaresizlik içerisindeyiz. Geçtiğimiz yıllarda bir arkadaşımız konuyu yargıya intikal ettirdi. Halen mahkemelikler. Tek istediğimiz, ilgili kurumlardan müfettişlerin gelip, buradaki kadın çalışanlarla birebir görüşmeler yapması. Bu durumda burada yaşanan mağduriyetler ortaya çıkacaktır” diye konuştu. Halk Sağlığı Müdürü F.M.A. hakkında, 2014 yılında da taciz iddiaları ortaya atılmış, burada görevli hemşire K.S., F.M.A. tarafından 2 yıl boyunca taciz, hakaret, tehdit ve baskılara maruz kaldığını ileri sürerek, suç duyurusunda bulunmuştu. K.S., konuyla ilgili BİMER’e başvuruda da bulunmuş, söz konusu iddialar, kentteki kadın kurumlarını da ayağa kaldırmıştı.
Diyarbakır Halk Sağlığı Müdürlüğünde görevli bir kadın personel, müdürün kendisine ve diğer kadın çalışanlara tacizde bulunduğunu ileri sürdü.
Evli ve 3 çocuk annesi kadın, yaşadıklarını gözyaşları içerisinde İhlas Haber Ajansı’na anlatarak, ilgili kurumların harekete geçmesini istedi. Eşinin durumu öğrenmemesi için adının yazılmasını istemeyen ve mağdur olduğunu ileri süren kadın, “Ben ve birkaç kadın çalışan sürekli müdürün tacizine maruz kalıyoruz. El tacizlerinde bulunuyor. Bir keresinde odanın kapısını üzerime kapattı ve güçlükle çıktım içeriden” dedi. Konuyu son bir hafta içerisinde 3 kez Başbakanlık İletişim Merkezine yazdığına dikkat çeken kadın, “Bir arkadaşım iş başvurusunda bulundu. Bir geceyi kendisiyle geçirmesi durumunda ona iş vereceğini söylemiş. Sürekli küfür ve hakaretlerde bulunuyor. Bazı çalışanlar korkudan seslerini çıkaramıyorlar. Kendisini şikayet edeceğini söyleyenlere göz dağı veriyor. Eşlerine söylemekle tehdit ediyor ve arkasında bir milletvekilinin olduğunu savunuyor. Ben de, diğer kadınlar da eşlerimizin bu olayı duymasını istemiyoruz. Bu yüzden hiçbir şey yapamadığımız gibi suç duyurusunda da bulunamıyoruz. Büyük bir çaresizlik içerisindeyiz. Geçtiğimiz yıllarda bir arkadaşımız konuyu yargıya intikal ettirdi. Halen mahkemelikler. Tek istediğimiz, ilgili kurumlardan müfettişlerin gelip, buradaki kadın çalışanlarla birebir görüşmeler yapması. Bu durumda burada yaşanan mağduriyetler ortaya çıkacaktır” diye konuştu. Halk Sağlığı Müdürü F.M.A. hakkında, 2014 yılında da taciz iddiaları ortaya atılmış, burada görevli hemşire K.S., F.M.A. tarafından 2 yıl boyunca taciz, hakaret, tehdit ve baskılara maruz kaldığını ileri sürerek, suç duyurusunda bulunmuştu. K.S., konuyla ilgili BİMER’e başvuruda da bulunmuş, söz konusu iddialar, kentteki kadın kurumlarını da ayağa kaldırmıştı.
Diyarbakır Halk Sağlığı Müdürlüğünde görevli bir kadın personel, müdürün kendisine ve diğer kadın çalışanlara tacizde bulunduğunu ileri sürdü.
Evli ve 3 çocuk annesi kadın, yaşadıklarını gözyaşları içerisinde İhlas Haber Ajansı’na anlatarak, ilgili kurumların harekete geçmesini istedi. Eşinin durumu öğrenmemesi için adının yazılmasını istemeyen ve mağdur olduğunu ileri süren kadın, “Ben ve birkaç kadın çalışan sürekli müdürün tacizine maruz kalıyoruz. El tacizlerinde bulunuyor. Bir keresinde odanın kapısını üzerime kapattı ve güçlükle çıktım içeriden” dedi. Konuyu son bir hafta içerisinde 3 kez Başbakanlık İletişim Merkezine yazdığına dikkat çeken kadın, “Bir arkadaşım iş başvurusunda bulundu. Bir geceyi kendisiyle geçirmesi durumunda ona iş vereceğini söylemiş. Sürekli küfür ve hakaretlerde bulunuyor. Bazı çalışanlar korkudan seslerini çıkaramıyorlar. Kendisini şikayet edeceğini söyleyenlere göz dağı veriyor. Eşlerine söylemekle tehdit ediyor ve arkasında bir milletvekilinin olduğunu savunuyor. Ben de, diğer kadınlar da eşlerimizin bu olayı duymasını istemiyoruz. Bu yüzden hiçbir şey yapamadığımız gibi suç duyurusunda da bulunamıyoruz. Büyük bir çaresizlik içerisindeyiz. Geçtiğimiz yıllarda bir arkadaşımız konuyu yargıya intikal ettirdi. Halen mahkemelikler. Tek istediğimiz, ilgili kurumlardan müfettişlerin gelip, buradaki kadın çalışanlarla birebir görüşmeler yapması. Bu durumda burada yaşanan mağduriyetler ortaya çıkacaktır” diye konuştu. Halk Sağlığı Müdürü F.M.A. hakkında, 2014 yılında da taciz iddiaları ortaya atılmış, burada görevli hemşire K.S., F.M.A. tarafından 2 yıl boyunca taciz, hakaret, tehdit ve baskılara maruz kaldığını ileri sürerek, suç duyurusunda bulunmuştu. K.S., konuyla ilgili BİMER’e başvuruda da bulunmuş, söz konusu iddialar, kentteki kadın kurumlarını da ayağa kaldırmıştı.
Diyarbakır Halk Sağlığı Müdürlüğünde görevli bir kadın personel, müdürün kendisine ve diğer kadın çalışanlara tacizde bulunduğunu ileri sürdü.
Evli ve 3 çocuk annesi kadın, yaşadıklarını gözyaşları içerisinde İhlas Haber Ajansı’na anlatarak, ilgili kurumların harekete geçmesini istedi. Eşinin durumu öğrenmemesi için adının yazılmasını istemeyen ve mağdur olduğunu ileri süren kadın, “Ben ve birkaç kadın çalışan sürekli müdürün tacizine maruz kalıyoruz. El tacizlerinde bulunuyor. Bir keresinde odanın kapısını üzerime kapattı ve güçlükle çıktım içeriden” dedi. Konuyu son bir hafta içerisinde 3 kez Başbakanlık İletişim Merkezine yazdığına dikkat çeken kadın, “Bir arkadaşım iş başvurusunda bulundu. Bir geceyi kendisiyle geçirmesi durumunda ona iş vereceğini söylemiş. Sürekli küfür ve hakaretlerde bulunuyor. Bazı çalışanlar korkudan seslerini çıkaramıyorlar. Kendisini şikayet edeceğini söyleyenlere göz dağı veriyor. Eşlerine söylemekle tehdit ediyor ve arkasında bir milletvekilinin olduğunu savunuyor. Ben de, diğer kadınlar da eşlerimizin bu olayı duymasını istemiyoruz. Bu yüzden hiçbir şey yapamadığımız gibi suç duyurusunda da bulunamıyoruz. Büyük bir çaresizlik içerisindeyiz. Geçtiğimiz yıllarda bir arkadaşımız konuyu yargıya intikal ettirdi. Halen mahkemelikler. Tek istediğimiz, ilgili kurumlardan müfettişlerin gelip, buradaki kadın çalışanlarla birebir görüşmeler yapması. Bu durumda burada yaşanan mağduriyetler ortaya çıkacaktır” diye konuştu. Halk Sağlığı Müdürü F.M.A. hakkında, 2014 yılında da taciz iddiaları ortaya atılmış, burada görevli hemşire K.S., F.M.A. tarafından 2 yıl boyunca taciz, hakaret, tehdit ve baskılara maruz kaldığını ileri sürerek, suç duyurusunda bulunmuştu. K.S., konuyla ilgili BİMER’e başvuruda da bulunmuş, söz konusu iddialar, kentteki kadın kurumlarını da ayağa kaldırmıştı.