28 Şubat mağdurlarının da aralarında bulunduğu bir grup aydın ve milletvekili, yayımladıkları bildiride bugünkü uygulamaların 28 Şubat dönemini aratan bir baskı ortamı yarattığını savundu.
Türkiye’de hiçbir dönem demokrasinin kuvvetli olmadığı ifade edilirken, “Anayasalar farklı inanca, farklı görüşe, farklı yaşam tarzına sahip insanların bağımsız ve güçlü yargı sisteminin koruması altında huzur ve barış içinde yaşamasını sağlayan, bunu garantiye alan metinlerdir. Bu nedenle ortak aklın ürünü olmak zorundadır” dendi.
’28 Şubat devam ediyor’
Yaşanan hukuksuzluklar ve baskı ortamı göz önünde bulundurulduğunda, bugünün 28 Şubat döneminin bir devamı olarak nitelendirilebileceği belirtilen metinde şöyle dendi: “Demokrasi büyük yara almış durumda. Bağımsız yargı, bağımsız medya gibi kurumlar artık yok denecek kadar az. Özgürlük, insan hakları, hukuk gibi değerler tahrip edildi… Biz bunları 28 Şubat’ta da yaşadık. 28 Şubat, demokrasiye vurulan bir darbeydi. Dindar başbakanın ordu tarafından el çektirilmesi, bu ülke tarihinin alışkın olduğu bir uygulamaydı. Bununla birlikte, anti-demokratik uygulamaların, baskının, tehdidin, hukuksuzluğun, başkasının yaşamına, giyim tarzına tahammülsüzlüğün en açık yaşandığı 28 Şubat günlerini bile aratan bir baskı ortamı hâkim ülkemizde. Bu anlamda 28 Şubat’ın devam ettiğini söyleyebiliriz.”
Bildiriye Adem Geveri, Ahmet Faruk Ünsal, Ahmet Kaya, Berrin Sönmez, Cihangir İslam, Ekrem Baran, Fatma Bostan Ünsal, Hüda Kaya, İbrahim Seydani, Mehmet Bekaroğlu, Ömer Faruk Gergerlioğlu, R. İhsan Eliaçık, Yakup Aslan, Yasin Altıntaş, Zeki Kılıçarslan gibi isimler imza attı.
28 Şubat mağdurlarının da aralarında bulunduğu bir grup aydın ve milletvekili, yayımladıkları bildiride bugünkü uygulamaların 28 Şubat dönemini aratan bir baskı ortamı yarattığını savundu.
Türkiye’de hiçbir dönem demokrasinin kuvvetli olmadığı ifade edilirken, “Anayasalar farklı inanca, farklı görüşe, farklı yaşam tarzına sahip insanların bağımsız ve güçlü yargı sisteminin koruması altında huzur ve barış içinde yaşamasını sağlayan, bunu garantiye alan metinlerdir. Bu nedenle ortak aklın ürünü olmak zorundadır” dendi.
’28 Şubat devam ediyor’
Yaşanan hukuksuzluklar ve baskı ortamı göz önünde bulundurulduğunda, bugünün 28 Şubat döneminin bir devamı olarak nitelendirilebileceği belirtilen metinde şöyle dendi: “Demokrasi büyük yara almış durumda. Bağımsız yargı, bağımsız medya gibi kurumlar artık yok denecek kadar az. Özgürlük, insan hakları, hukuk gibi değerler tahrip edildi… Biz bunları 28 Şubat’ta da yaşadık. 28 Şubat, demokrasiye vurulan bir darbeydi. Dindar başbakanın ordu tarafından el çektirilmesi, bu ülke tarihinin alışkın olduğu bir uygulamaydı. Bununla birlikte, anti-demokratik uygulamaların, baskının, tehdidin, hukuksuzluğun, başkasının yaşamına, giyim tarzına tahammülsüzlüğün en açık yaşandığı 28 Şubat günlerini bile aratan bir baskı ortamı hâkim ülkemizde. Bu anlamda 28 Şubat’ın devam ettiğini söyleyebiliriz.”
Bildiriye Adem Geveri, Ahmet Faruk Ünsal, Ahmet Kaya, Berrin Sönmez, Cihangir İslam, Ekrem Baran, Fatma Bostan Ünsal, Hüda Kaya, İbrahim Seydani, Mehmet Bekaroğlu, Ömer Faruk Gergerlioğlu, R. İhsan Eliaçık, Yakup Aslan, Yasin Altıntaş, Zeki Kılıçarslan gibi isimler imza attı.