Uluslararası Kriz Grubu (ICG) tarafından 2021 yılı ile ilgili yayınlanan on maddelik çatışma bölgeleri konulu analizde, ABD ve Rusya ile birlikte Türkiye’nin belirleyici ülkelerden biri olduğu ifade edildi.
Dünya çapında kriz bölgeleri ve çatışma alanları ile ilgili analizler ve çözüm önerileri hazırlayan Brüksel merkezli sivil toplum örgütü, Uluslararası Kriz Grubu (International Crisis Grou-ICG) 2021 yılı ile ilgili bir değerlendirme yayınladı.
Buna göre dünya yeni yılda, koronavirüs salgınının başta sağlık ve ekonomi olmak üzere pek çok alanda açtığı hasarın yanı sıra, bir dizi çatışma noktası ile de mücadele edecek.
ICG’nin 10 maddede sıraladığı çatışma alanları ile ilgili belirleyici ülkelerin ise Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Rusya ve Türkiye olacağı ifade edildi.
Yapılan analiz çalışmasında sıralanan çatışma potansiyeline sahip 10 konu başlığı şunlar:
1- Afganistan
ICG’ye göre Afganistan hükümeti ile ülkede bir dönem büyük oranda hakimiyet kuran radikal İslamcı Taliban arasındaki barış süreci, ülkede kalıcı bir barışın sağlanması adına hayati öneme sahip.
2- Etiyopya
Etiyopya’nın Tigray bölgesinde, farklı etnik gruplar arasında kısa süre önce başlayan çatışmalara dikkat çeken ICG, sorunun çözümünün sadece diyalog yoluyla mümkün olabileceğini belirtiyor.
3- Sahel Bölgesi
Sahra Çölü’nün güneyinde yer alan bölgede faal olan cihatçı grupların, etnik çatışmalardan faydalanarak Mali, Nijer ve Burkina Faso’da etkisini artırdığını ifade eden ICG, söz konusu coğrafyada da daha büyük çatışmalar yaşanabileceği görüşünde.
4- Venezuela
ICG, ekonomik açıdan çöküş yaşadığını belirttiği Güney Amerika ülkesinde, daha kötü toplumsal olaylar yaşanmaması için acilen iyi organize edilmiş bir iktidar değişikliğine gidilmesi gerektiğini savunuyor.
5- Libya
Libya’nın 2021’de de dünyadaki önemli çatışma noktalarından biri olacağını varsayan ICG’ye göre, dış güçlerin bu ülkedeki iç savaşa müdahalesi barışın sağlanmasını zorlaştırıyor.
6- Somali
Doğu Afrika ülkesinde uzun yıllardır cihatçı Eş-Şebab örgütüne karşı verilen mücadelenin ülkedeki gerilimi artırdığını kaydeden ICG, önümüzdeki yıl yapılması planlanan seçimlerin çatışma ortamını daha da şiddetlendirebileceğini belirtiyor.
7- Yemen
Uluslararası Kriz Grubu, 2014 yılından bu yana devam eden iç savaşın sona ermesi için, Yemen Devlet Başkanı Abdurrabu Mansur Hadi hükümeti ile, ülkenin güneyindeki geçici konseyin ve Husi milislerin yeniden barış görüşmelerine başlaması gerektiğini vurguluyor.
8- ABD-İran
Amerika Birleşik Devletleri’nin İran’a uyguladığı ve uygulattığı ambargoların işe yaramadığını ifade eden ICG, Tahran’ın nükleer malzeme stoğuna devam ettiğini ve füze programını geliştirdiğini belirtiyor. ICG ayrıca, ABD’nin yeni başkanı Joe Biden’a, İran ile 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmaya yeniden katılmasını tavsiye ediyor.
9- Türkiye-Rusya
Ankara ile Moskova’nın Libya, Suriye ve Dağlık Karabağ meselesinde farklı tarafları desteklediğini vurgulayan ICG, iki ülkenin bu duruma rağmen bugüne dek anlaşabildiğini ancak olası bir büyük görüş ayrılığının pek çok noktada çatışmaları şiddetlendirebileceğini görüşünü savunuyor.
10- İklim değişikliği
ICG’nin listesindeki son başlık ise küresel ısınmaya sebep olan iklim değişikliği. Yapılan analizde, yaşanan durumun çatışmaları artırıcı bir etkiye sahip olduğu ve zengin ülkelerin yoksul ülkelere yardım etmek için daha önce vaat ettikleri 100 milyar doları aktarmaları gerektiği ifade ediliyor.
Kaynak: DW Türkçe
