Artık internet özgürlüğü olmayan ülkeler kategorisindeyiz ama daha beteri var.
Washington merkezli düşünce kuruluşu Freedom House’un geçen ay yayınladığı 2016 raporuna göre, Türkiye’de artık internet özgürlüğü yok. Aynı kuruluşun geçen yılki raporunda, Türkiye internetin “kısmen özgür” olduğu ülkeler arasındaydı. Bu yıl, “özgür olmayan ülkeler” kategorisinde.
Freedom House’a göre, bunun tek nedeni, internetin yavaşlatılması ve bazı sosyal medya platformlarına ulaşımın zaman zaman engellenmesi değil. Kuruluş raporunda, yetkililere ve dine yönelik eleştiriler nedeniyle kullanıcılara açılan davaların da Türkiye’nin internetin özgür olmadığı ülkeler arasına düşmesinin nedenlerinden olduğunu belirtiyor.
İçişleri Bakanlığı’nın geçen hafta yaptığı açıklamaya göre, son 6 ayda sosyal medya üzerinde terör ve devletin önde gelenlerine hakaret kapsamında bin 650’den fazla kişi tutuklandı bin 200’den fazla kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Aynı açıklamada yaklaşık 10 bin kişi hakkında da soruşturma ve adli sürecin devam ettiği belirtildi.
Nüfusu 80 milyona yaklaşan Türkiye’de bilgisayar üzerinden internet kullanan 46 milyondan fazla kişi var. 42 milyonu, sosyal medya hesabı sahibi. Kişi başına, ortalama 4 saatten fazla zaman internet üzerinde geçiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 15 Temmuz’daki darbe girişimi sırasında, internet üzerinden görüntülü telefon görüşmesi yapma olanağı sağlayan Facetime uygulamasıyla bir televizyon kanalına bağlanarak halkı direnmeye çağırmıştı.
Ancak uzmanlara göre darbe girişimi bertaraf edildikten sonra internet üzerindeki baskılar daha da arttı. İnternet üzerinde engellenen on binlerce adres ve sosyal medya paylaşımına, on binler daha eklendi.
Altıparmak: İnternet hedef haline dönüştü
İnternet özgürlüğüyle ilgili çalışmalarıyla tanınan Ankara Üniversitesi’nin hukukçu öğretim üyelerinden Yardımcı Doçent Kerem Altıparmak, engellenen site ve paylaşımların sayısının 150 bine ulaştığını tahmin ediyor. Altıparmak, yasaklamaların üstüne sıklıkla gelmeye başlayan yavaşlatmaları da şöyle değerlendiriyor: “Bu durum idari bir tepkiye, uygulamaya ve rutine dönüştü. Bunun tamamen keyfi ve sistematik bir uygulama olduğunu söyleyebiliriz. İnternette tam bir karartmayla karşı karşıyayız.”
Altıparmak, internetteki engellemenin sıklıkla başvurulan bir yöntem haline gelmesini, “alternatif bir haber alma kaynağı olarak görülen internetin artık tek hedef haline dönüşmüş olmasına” bağlıyor. Altıparmak, “Geleneksel medyada zaten pek alternatif haber kaynağı kalmadığı düşünülürse” diye ekliyor.
15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yapılan düzenlemelerle, 170’ye yakın yayın organı kapatılmıştı.
Hukukçu Altıparmak, “Suriye’deki askerlerle ilgili bu son vaka da gösterdi ki, halkın haber alma ve hakikati öğrenme hakkı, sadece ifade özgürlüğü değil, tüm insan haklarının korunması açısından çok hayati. Toplumun haber alma hakkının en önemli araçlarından biri de, internete özgürce ulaşabilmesi” diyor. Altıparmak 2017 yılının bu hakkın daha iyi korunduğu bir yıl olmasını dilediğini belirtirken, bu konudaki umutsuzluğunu da gizlemiyor: “2017’de internetin en büyük hedef olacağından kuşkum yok.”
Durmuş: Halkın haber alma özgürlüğüne darbe
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Gökhan Durmuş ise Türkiye’de internet ve sosyal medyaya erişimi engellemeye yönelik girişimleri halkın haber alma özgürlüğüne vurulan darbelerden biri olarak değerlendiriyor. “Son günlerde yaşadığımız örnek bile bunun tipik bir göstergesi” diyen Durmuş, “Suriye’de iki Türk askerinin yakıldığını iddia eden videonun sosyal medyaya düşmesinin ardından, internet ve sosyal medya yavaşlatıldı. Bunun bir örneğini de, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri geçen ay gözaltında alındığında yaşamıştık. Başbakan çıkıp rahatlıkla, ‘Tehlike geçene kadar interneti biz yavaşlattık’ diyebildi” şeklinde konuşuyor.
Türkiye’de internet erişimiyle ilgili yaşanan engellemeleri ölçmek amacıyla kurulan Turkey Blocks’un verilerine göre, söz konusu videounun ortaya çıkmasından sonra Türkiye’de Twitter, Facebook, İnstagram, Youtube gibi sosyal medya organlarına erişimin engellendiği belgelendi.
Kaynak: DW
Artık internet özgürlüğü olmayan ülkeler kategorisindeyiz ama daha beteri var.
Washington merkezli düşünce kuruluşu Freedom House’un geçen ay yayınladığı 2016 raporuna göre, Türkiye’de artık internet özgürlüğü yok. Aynı kuruluşun geçen yılki raporunda, Türkiye internetin “kısmen özgür” olduğu ülkeler arasındaydı. Bu yıl, “özgür olmayan ülkeler” kategorisinde.
Freedom House’a göre, bunun tek nedeni, internetin yavaşlatılması ve bazı sosyal medya platformlarına ulaşımın zaman zaman engellenmesi değil. Kuruluş raporunda, yetkililere ve dine yönelik eleştiriler nedeniyle kullanıcılara açılan davaların da Türkiye’nin internetin özgür olmadığı ülkeler arasına düşmesinin nedenlerinden olduğunu belirtiyor.
İçişleri Bakanlığı’nın geçen hafta yaptığı açıklamaya göre, son 6 ayda sosyal medya üzerinde terör ve devletin önde gelenlerine hakaret kapsamında bin 650’den fazla kişi tutuklandı bin 200’den fazla kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Aynı açıklamada yaklaşık 10 bin kişi hakkında da soruşturma ve adli sürecin devam ettiği belirtildi.
Nüfusu 80 milyona yaklaşan Türkiye’de bilgisayar üzerinden internet kullanan 46 milyondan fazla kişi var. 42 milyonu, sosyal medya hesabı sahibi. Kişi başına, ortalama 4 saatten fazla zaman internet üzerinde geçiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 15 Temmuz’daki darbe girişimi sırasında, internet üzerinden görüntülü telefon görüşmesi yapma olanağı sağlayan Facetime uygulamasıyla bir televizyon kanalına bağlanarak halkı direnmeye çağırmıştı.
Ancak uzmanlara göre darbe girişimi bertaraf edildikten sonra internet üzerindeki baskılar daha da arttı. İnternet üzerinde engellenen on binlerce adres ve sosyal medya paylaşımına, on binler daha eklendi.
Altıparmak: İnternet hedef haline dönüştü
İnternet özgürlüğüyle ilgili çalışmalarıyla tanınan Ankara Üniversitesi’nin hukukçu öğretim üyelerinden Yardımcı Doçent Kerem Altıparmak, engellenen site ve paylaşımların sayısının 150 bine ulaştığını tahmin ediyor. Altıparmak, yasaklamaların üstüne sıklıkla gelmeye başlayan yavaşlatmaları da şöyle değerlendiriyor: “Bu durum idari bir tepkiye, uygulamaya ve rutine dönüştü. Bunun tamamen keyfi ve sistematik bir uygulama olduğunu söyleyebiliriz. İnternette tam bir karartmayla karşı karşıyayız.”
Altıparmak, internetteki engellemenin sıklıkla başvurulan bir yöntem haline gelmesini, “alternatif bir haber alma kaynağı olarak görülen internetin artık tek hedef haline dönüşmüş olmasına” bağlıyor. Altıparmak, “Geleneksel medyada zaten pek alternatif haber kaynağı kalmadığı düşünülürse” diye ekliyor.
15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yapılan düzenlemelerle, 170’ye yakın yayın organı kapatılmıştı.
Hukukçu Altıparmak, “Suriye’deki askerlerle ilgili bu son vaka da gösterdi ki, halkın haber alma ve hakikati öğrenme hakkı, sadece ifade özgürlüğü değil, tüm insan haklarının korunması açısından çok hayati. Toplumun haber alma hakkının en önemli araçlarından biri de, internete özgürce ulaşabilmesi” diyor. Altıparmak 2017 yılının bu hakkın daha iyi korunduğu bir yıl olmasını dilediğini belirtirken, bu konudaki umutsuzluğunu da gizlemiyor: “2017’de internetin en büyük hedef olacağından kuşkum yok.”
Durmuş: Halkın haber alma özgürlüğüne darbe
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Gökhan Durmuş ise Türkiye’de internet ve sosyal medyaya erişimi engellemeye yönelik girişimleri halkın haber alma özgürlüğüne vurulan darbelerden biri olarak değerlendiriyor. “Son günlerde yaşadığımız örnek bile bunun tipik bir göstergesi” diyen Durmuş, “Suriye’de iki Türk askerinin yakıldığını iddia eden videonun sosyal medyaya düşmesinin ardından, internet ve sosyal medya yavaşlatıldı. Bunun bir örneğini de, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri geçen ay gözaltında alındığında yaşamıştık. Başbakan çıkıp rahatlıkla, ‘Tehlike geçene kadar interneti biz yavaşlattık’ diyebildi” şeklinde konuşuyor.
Türkiye’de internet erişimiyle ilgili yaşanan engellemeleri ölçmek amacıyla kurulan Turkey Blocks’un verilerine göre, söz konusu videounun ortaya çıkmasından sonra Türkiye’de Twitter, Facebook, İnstagram, Youtube gibi sosyal medya organlarına erişimin engellendiği belgelendi.
Kaynak: DW
Artık internet özgürlüğü olmayan ülkeler kategorisindeyiz ama daha beteri var.
Washington merkezli düşünce kuruluşu Freedom House’un geçen ay yayınladığı 2016 raporuna göre, Türkiye’de artık internet özgürlüğü yok. Aynı kuruluşun geçen yılki raporunda, Türkiye internetin “kısmen özgür” olduğu ülkeler arasındaydı. Bu yıl, “özgür olmayan ülkeler” kategorisinde.
Freedom House’a göre, bunun tek nedeni, internetin yavaşlatılması ve bazı sosyal medya platformlarına ulaşımın zaman zaman engellenmesi değil. Kuruluş raporunda, yetkililere ve dine yönelik eleştiriler nedeniyle kullanıcılara açılan davaların da Türkiye’nin internetin özgür olmadığı ülkeler arasına düşmesinin nedenlerinden olduğunu belirtiyor.
İçişleri Bakanlığı’nın geçen hafta yaptığı açıklamaya göre, son 6 ayda sosyal medya üzerinde terör ve devletin önde gelenlerine hakaret kapsamında bin 650’den fazla kişi tutuklandı bin 200’den fazla kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Aynı açıklamada yaklaşık 10 bin kişi hakkında da soruşturma ve adli sürecin devam ettiği belirtildi.
Nüfusu 80 milyona yaklaşan Türkiye’de bilgisayar üzerinden internet kullanan 46 milyondan fazla kişi var. 42 milyonu, sosyal medya hesabı sahibi. Kişi başına, ortalama 4 saatten fazla zaman internet üzerinde geçiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 15 Temmuz’daki darbe girişimi sırasında, internet üzerinden görüntülü telefon görüşmesi yapma olanağı sağlayan Facetime uygulamasıyla bir televizyon kanalına bağlanarak halkı direnmeye çağırmıştı.
Ancak uzmanlara göre darbe girişimi bertaraf edildikten sonra internet üzerindeki baskılar daha da arttı. İnternet üzerinde engellenen on binlerce adres ve sosyal medya paylaşımına, on binler daha eklendi.
Altıparmak: İnternet hedef haline dönüştü
İnternet özgürlüğüyle ilgili çalışmalarıyla tanınan Ankara Üniversitesi’nin hukukçu öğretim üyelerinden Yardımcı Doçent Kerem Altıparmak, engellenen site ve paylaşımların sayısının 150 bine ulaştığını tahmin ediyor. Altıparmak, yasaklamaların üstüne sıklıkla gelmeye başlayan yavaşlatmaları da şöyle değerlendiriyor: “Bu durum idari bir tepkiye, uygulamaya ve rutine dönüştü. Bunun tamamen keyfi ve sistematik bir uygulama olduğunu söyleyebiliriz. İnternette tam bir karartmayla karşı karşıyayız.”
Altıparmak, internetteki engellemenin sıklıkla başvurulan bir yöntem haline gelmesini, “alternatif bir haber alma kaynağı olarak görülen internetin artık tek hedef haline dönüşmüş olmasına” bağlıyor. Altıparmak, “Geleneksel medyada zaten pek alternatif haber kaynağı kalmadığı düşünülürse” diye ekliyor.
15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yapılan düzenlemelerle, 170’ye yakın yayın organı kapatılmıştı.
Hukukçu Altıparmak, “Suriye’deki askerlerle ilgili bu son vaka da gösterdi ki, halkın haber alma ve hakikati öğrenme hakkı, sadece ifade özgürlüğü değil, tüm insan haklarının korunması açısından çok hayati. Toplumun haber alma hakkının en önemli araçlarından biri de, internete özgürce ulaşabilmesi” diyor. Altıparmak 2017 yılının bu hakkın daha iyi korunduğu bir yıl olmasını dilediğini belirtirken, bu konudaki umutsuzluğunu da gizlemiyor: “2017’de internetin en büyük hedef olacağından kuşkum yok.”
Durmuş: Halkın haber alma özgürlüğüne darbe
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Gökhan Durmuş ise Türkiye’de internet ve sosyal medyaya erişimi engellemeye yönelik girişimleri halkın haber alma özgürlüğüne vurulan darbelerden biri olarak değerlendiriyor. “Son günlerde yaşadığımız örnek bile bunun tipik bir göstergesi” diyen Durmuş, “Suriye’de iki Türk askerinin yakıldığını iddia eden videonun sosyal medyaya düşmesinin ardından, internet ve sosyal medya yavaşlatıldı. Bunun bir örneğini de, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri geçen ay gözaltında alındığında yaşamıştık. Başbakan çıkıp rahatlıkla, ‘Tehlike geçene kadar interneti biz yavaşlattık’ diyebildi” şeklinde konuşuyor.
Türkiye’de internet erişimiyle ilgili yaşanan engellemeleri ölçmek amacıyla kurulan Turkey Blocks’un verilerine göre, söz konusu videounun ortaya çıkmasından sonra Türkiye’de Twitter, Facebook, İnstagram, Youtube gibi sosyal medya organlarına erişimin engellendiği belgelendi.
Kaynak: DW
Artık internet özgürlüğü olmayan ülkeler kategorisindeyiz ama daha beteri var.
Washington merkezli düşünce kuruluşu Freedom House’un geçen ay yayınladığı 2016 raporuna göre, Türkiye’de artık internet özgürlüğü yok. Aynı kuruluşun geçen yılki raporunda, Türkiye internetin “kısmen özgür” olduğu ülkeler arasındaydı. Bu yıl, “özgür olmayan ülkeler” kategorisinde.
Freedom House’a göre, bunun tek nedeni, internetin yavaşlatılması ve bazı sosyal medya platformlarına ulaşımın zaman zaman engellenmesi değil. Kuruluş raporunda, yetkililere ve dine yönelik eleştiriler nedeniyle kullanıcılara açılan davaların da Türkiye’nin internetin özgür olmadığı ülkeler arasına düşmesinin nedenlerinden olduğunu belirtiyor.
İçişleri Bakanlığı’nın geçen hafta yaptığı açıklamaya göre, son 6 ayda sosyal medya üzerinde terör ve devletin önde gelenlerine hakaret kapsamında bin 650’den fazla kişi tutuklandı bin 200’den fazla kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Aynı açıklamada yaklaşık 10 bin kişi hakkında da soruşturma ve adli sürecin devam ettiği belirtildi.
Nüfusu 80 milyona yaklaşan Türkiye’de bilgisayar üzerinden internet kullanan 46 milyondan fazla kişi var. 42 milyonu, sosyal medya hesabı sahibi. Kişi başına, ortalama 4 saatten fazla zaman internet üzerinde geçiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 15 Temmuz’daki darbe girişimi sırasında, internet üzerinden görüntülü telefon görüşmesi yapma olanağı sağlayan Facetime uygulamasıyla bir televizyon kanalına bağlanarak halkı direnmeye çağırmıştı.
Ancak uzmanlara göre darbe girişimi bertaraf edildikten sonra internet üzerindeki baskılar daha da arttı. İnternet üzerinde engellenen on binlerce adres ve sosyal medya paylaşımına, on binler daha eklendi.
Altıparmak: İnternet hedef haline dönüştü
İnternet özgürlüğüyle ilgili çalışmalarıyla tanınan Ankara Üniversitesi’nin hukukçu öğretim üyelerinden Yardımcı Doçent Kerem Altıparmak, engellenen site ve paylaşımların sayısının 150 bine ulaştığını tahmin ediyor. Altıparmak, yasaklamaların üstüne sıklıkla gelmeye başlayan yavaşlatmaları da şöyle değerlendiriyor: “Bu durum idari bir tepkiye, uygulamaya ve rutine dönüştü. Bunun tamamen keyfi ve sistematik bir uygulama olduğunu söyleyebiliriz. İnternette tam bir karartmayla karşı karşıyayız.”
Altıparmak, internetteki engellemenin sıklıkla başvurulan bir yöntem haline gelmesini, “alternatif bir haber alma kaynağı olarak görülen internetin artık tek hedef haline dönüşmüş olmasına” bağlıyor. Altıparmak, “Geleneksel medyada zaten pek alternatif haber kaynağı kalmadığı düşünülürse” diye ekliyor.
15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yapılan düzenlemelerle, 170’ye yakın yayın organı kapatılmıştı.
Hukukçu Altıparmak, “Suriye’deki askerlerle ilgili bu son vaka da gösterdi ki, halkın haber alma ve hakikati öğrenme hakkı, sadece ifade özgürlüğü değil, tüm insan haklarının korunması açısından çok hayati. Toplumun haber alma hakkının en önemli araçlarından biri de, internete özgürce ulaşabilmesi” diyor. Altıparmak 2017 yılının bu hakkın daha iyi korunduğu bir yıl olmasını dilediğini belirtirken, bu konudaki umutsuzluğunu da gizlemiyor: “2017’de internetin en büyük hedef olacağından kuşkum yok.”
Durmuş: Halkın haber alma özgürlüğüne darbe
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Gökhan Durmuş ise Türkiye’de internet ve sosyal medyaya erişimi engellemeye yönelik girişimleri halkın haber alma özgürlüğüne vurulan darbelerden biri olarak değerlendiriyor. “Son günlerde yaşadığımız örnek bile bunun tipik bir göstergesi” diyen Durmuş, “Suriye’de iki Türk askerinin yakıldığını iddia eden videonun sosyal medyaya düşmesinin ardından, internet ve sosyal medya yavaşlatıldı. Bunun bir örneğini de, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri geçen ay gözaltında alındığında yaşamıştık. Başbakan çıkıp rahatlıkla, ‘Tehlike geçene kadar interneti biz yavaşlattık’ diyebildi” şeklinde konuşuyor.
Türkiye’de internet erişimiyle ilgili yaşanan engellemeleri ölçmek amacıyla kurulan Turkey Blocks’un verilerine göre, söz konusu videounun ortaya çıkmasından sonra Türkiye’de Twitter, Facebook, İnstagram, Youtube gibi sosyal medya organlarına erişimin engellendiği belgelendi.
Kaynak: DW