Halkbank avukatlarının “Halkbank’ın Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) yargılanamayacağına” dair müracaatı, New York’ta 2’nci Bölge İstinaf Mahkemesi’nde görüşüldü.
46 dakika süren duruşmadan sonra herhangi bir karar açıklanmadı. İtiraz reddedilirse Halkbank Davası, 3 Mayıs’ta başlayacak.
Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) New York 2’nci Bölge İstinaf Mahkemesi, Halkbank’ın avukatlarının itirazını değerlendirdi. Duruşmanın akabinde bir karar açıklamayan mahkeme heyeti, avukatlardan ve savcılıktan yeni belge ve bilgi talep edilmeyeceğini kaydetti.
Üst mahkeme hâkimleri, Amalya Kearse, Jose Cabranes ve Joseph Bianco video-konferans aracılığıyla düzenlenen duruşmada tarafları dinledi ve çeşitli sorular yöneltti.
Toplam 46 dakika süren duruşmada, Halkbank’ı Williams & Connolly LLP hukuk firması avukatlarından Simon A. Latcovich, iddia makamını da New York Güney Bölgesi Başsavcı Yardımcısı Sidhardha Kamaraju temsil etti.
BAĞIMSIZ YABANCI DEVLET DOKUNULMAZLIĞI KANUNU
Mahkeme heyeti ilk sözü Halkbank’ın avukatı Latcovich’e verdi. Avukat Latcovich, şimdiye kadar ABD tarihinde hiçbir ülkenin Bağımsız Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Kanunu sebebiyle bir ceza mahkemesinde yargılanmadığını söyledi.
Halkbank’ın avukatı savcılığın iddia ettiği gibi bu yasanın sadece sivil hukukla ilgili yargılamalarla sınırlı olmadığını, ceza mahkemelerinin de bu kapsamda olduğunu geçmişteki bazı davalardan örnekler vererek savundu.
“HALKBANK’I YARGILAMAK TÜRKİYE’Yİ YARGILAMAKTIR”
Avukat Latcovich, bir kamu kuruluşu olan Halkbank’ın ABD’de yargılanamayacağını iddia ederek, ABD yargısının bankayı yargılama yetkisi olmadığını ve bankanın burada yargılanmasının Türkiye’yi yargılamakla eş anlamlı olduğunu, geçmişte buna benzer davalarda alınan bazı kararları da Anayasa Mahkemesi’nin bozduğunu vurguladı.
Latovich, mahkeme salonlarının bir savaş meydanı olmadığını, ülkelerle ilgili siyasi ve ekonomik cezaların bu mahkeme salonlarında verilmemesi gerektiğini iddia etti.
“MAHALLEDEKİ ŞEKERCİ BİLE DEVLET ADINA VERGİ TAHSİL EDEBİLİR”
Halkbank’ın avukatı Latovich mahkeme heyetinin çeşitli sorularını da cevaplandırdı. Mahkeme Heyeti Başkanı Jose Cabranes, Latovich’e, ‘‘Halkbank’ın ticari işler yapan bir kuruluş olduğu doğru mudur?’’ sorusunu yöneltti. Ayrıca bir kamu kuruluşuysa ticari faaliyetlerine ek olarak Türkiye’de ne tür çalışmalar yaptığını sordu.
Latovich bu soruyu,” Evet ticari bir kuruluş. Türkiye vatandaşları Halkbank aracılığıyla tahakkuk eden vergilerini ödeyebiliyor.” diye cevap erdi. Hâkim Cabranes, “Her mahalledeki şekerci dükkânı bile hükûmet adına vergi toplayabilir. Bunu herkes yapabilir. Vergi topluyor diye şekerci dükkânı yargı dokunulmazlığına sahip olabilir mi?’’ sorusu ile mukabelede bulundu.
Hâkim, avukat Latovich’e ayrıca devlet kuruluşu olarak ABD’de yargılanamayacağını iddia ettikleri Halkbank çalışanlarının devlet memuru olup olmadıklarını ve diplomatik bir dokunulmazlıktan yararlanıp yararlanmadıklarını sordu. Bunun üzerine Latovich, “Devlet memuru değiller ve dokunulmazlıkları da yok.” dedi.
“HALKBANK O KANUNUN KAPSAMINDA DEĞİL?”
Savcılık adına duruşmada söz verilen Sidhardha Kamaraju, Halkbank’ın Amerikan finans sistemini kullanarak 1 milyar dolar tutarında kara para akladığını, bu suçun ABD mahkemelerinin yargılama yetkisi içinde olduğunu, Halkbank’ın Bağımsız Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Kanunu kapsamında olmadığını iddia etti.
Savcı Kamaraju, Halkbank’ın avukatlarının kapsamında olduklarını belirttikleri kanunun yalnızca hukuk davaları için geçerli olduğunu söyledi.
Mahkeme heyeti Savcı Kamaraju’ya da şimdiye kadar geçen yargı safhalarında Halkbank çalışanlarının bu kanun kapsamında diplomatik dokunulmazlıkları olup olmadığını sordu.
Savcı Kamaraju bu soruya, Halkbank’ın uluslararası bankacılıktan sorumlu başkan yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın federal mahkemede yargılandıktan sonra hüküm giydiğini, ayrıca hazırladıkları iddianamede Halkbank’ta çalışan yöneticilerin de suçlandıklarını vurguladı.
Kamaraju, “Bu kişilerin diplomatik dokunulmazlıkları yoktu. Burada yargılanmalarına engel bir durum yoktu.” ifadelerini kullandı.
3 MAYIS’TA DURUŞMALARIN BAŞLAMASINA HAZIR MISINIZ?”
Mahkeme heyeti Savcı Kamaraju’ya, Türkiye’nin daha önce Halkbank çalışanlarının ABD’de yargılanamayacakları konusunda müdahil olup olmadıklarını sordu. Savcı Kamaraju, şimdiye kadar Halkbank çalışanlarının bu ülkede yargılanması konusunda Türkiye’nin resmi bir müdahalesinin olmadığını kaydetti.
Mahkeme heyetinin Başsavcı Kamaraju’ya son sorusu da bir alt mahkemenin daha önce Halkbank’ın jürili seri duruşmaları için belirlediği 3 Mayıs’taki takvimin yeniden devreye girmesine hazır olup olmadıkları oldu.
Amerika’nın Sesi Radyosu’nun (VOA) haberine göre, Başsavcı Yardımcısı Kamaraju hazır olduklarını, ancak salgın sebebiyle bazı ayarlamaların yapılabileceğini belirtti.
Reza Zarrab, Türkiye’de kurduğu rüşvet çarkını Amerika’da itiraf etmişti.
TÜRKİYE’DE TAHLİYE EDİLEN REZA ZARRAB ABD’DE İTİRAFÇI OLDU
Herhangi bir tarih değişikliği olmazsa 3 Mayıs’ta başlayacağı belirtilen Halkbank Davası’nda İran asıllı Türkiye vatandaşı Reza Zarrab itirafçı olarak kürsüye çıkacak. Zarrab, 17 Aralık 2013 yolsuzluk operasyonunda tutuklanmıştı. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Zarrab için “hayırsever işadamı” ifadesini kullanmıştı.
Savcıların ve mahkeme heyetinin değiştirilmesinin akabinde 2014 yılı şubat ayında tahliye olan Zarrab adli emanette suç delili olarak tutulan 5 milyon dolara yakın parayı da almıştı.
Zarrab 2016 yılı mart ayında New York JFK Havalimanı’nda Federal Soruşturma Bürosu (FBI) tarafından gözaltına alınmıştı. Çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanan Zarrab, savcılarla işbirliği yapınca tahliye edilmişti.