Resul Cengiz resmi belgeleri açıkladı…
Denizli’de 15 Temmuz sürecinde OHAL döneminde tutuklanan Zaman Gazetesi muhabiri Resul Cengiz, 2017 yılının Kasım ayında tahliye oldu. Cezaevinde tutulduğu süre içinde yaşadığı işkenceleri kişisel Youtube kanalında gündeme getiren Cengiz, “Bizzat Adalet Bakanlığı’na bağlı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü benim için uyutmama işkence talimatı vermiş. Bunun belgeleri ile açıklıyorum.” ifadelerini kullandı.
TALİMATLA VE RESMİ YAZIYLA UYUTMAMA CEZASI
Cezaevinde işkence talimatının Ocak 2017’de verildiğini söyleyen Cengiz, “Gece uyurken ışıklar yakılıp, tek kişi kaldığım koğuşun bulunduğu yerin kapıları açıldı. Sabaha kadar 10’a yakın kontrol edildim. Defalarca uyandırıldım. Bunun önceleri sözlü talimatla yapıldığını düşündüm. Fakat ilerleyen dönemlerde bunun bizzat yazılı talimatla verildiğini gördüm. Bunun belgeleri elimde.” dedi.
Tutuğu tutunakları ilgili yerlere teslim ettiğini anlatan Cengiz, verilen cevaplarda iddianamedeki suçlamalar arasında yer almamasına rağmen gazeteci olduğu gerekçesiyle örgüt yöneticisi olarak değerlendirildiğini aktararak, “Benim insanları etkilememden korkmuşlar. Fakat ben hücrede tek kişi kalıyorum. Nasıl insanları etkileyebilirdim.” dedi.
Cengiz tüm itirazlara rağmen gerek cezaevinin gerekse adli mercilerin ‘sık sık uyandırma ile yapılan işkenceyi’ haklı gördüğünü ve bunu sonlandırmadığını kaydetti. Cengiz, “Türkiye’de mahkemeler bunu açık birşekilde ‘hukuka aykırı değil’ diye onayladı.” diyerek, Anayasa Mahkemesi’ne işkence gerekçesi ile bireysel başvuru da bulunduğunu hatırlattı ve şöyle konuştu:
5 Ağustos 2016 tarihinde evimde gözaltına alındım. 4 gün gözaltında kaldıktan sonra 9 Ağustosta terör örgütü üyesi olmak, suçlamasıyla tutuklandım. 24 Kasım 2017 tarihinde yaklaşık 1.5 yıl hapis yattıktan sonra tahliye oldum. Mahkeme süreci devam ediyor.
Bu videomu kamuoyunda “F.. davası” adı altında yapılan yargılamalarda bir gazetecinin hangi saçma delillerle suçlandığını delilleriyle göstemek amacıyla çektim. Buradaki her şey gerçektir. Çünkü kurgu bile bu kadar saçma olamaz. Türkiye’de AKP dışında bir sol iktidarında bir kişi bu suçlamalarla hapis yatsa kendini dindar veya muhafazakar olarak tanımlayan medya günlerce bu iddiaları manşetlerde yayınlayarak iktidarı dinsizlikle suçlardı. Bu görüntüde neler var diye merak ederseniz içeriğinde özetle belgeleriyle şunları görebileceksiniz. Dünyanın en tehlikeli teröristleri bir mahkeme kararıyla gelinip nasıl gözaltına alınabiliniyor?
Cengiz ayrıca başka bir videosuna şunları yazdı:
“Arapça ve Osmanlıca ders notlarının terör delili(!) olarak kullanılması ve sorusu.
Osmanlıca Eğitim Kültür Dergisi’ne abonelik makbuzunun terör delili(!) olarak kullanılması ve sorusu…
Ales mantık sorularının terör delili(!) olarak kullanılması ve sorusu.
Başkasının gördüğü bir rüyanın terör delili(!) olarak kullanılması ve sorusu.
Sulh ceza hakiminin delilleri incelemeden bütün belgeleri, delilleri, inceleyip okumuş gibi yazdırıp tutuklama kararı vermesi.
Banyo büyüklüğünde hücrede 1.5 yıl nasıl kaldım?
Kopyalayıp yapıştırılarak hazırlanan iddianame.
Tanığın olmadığı davada savcı nasıl tanık varmış gibi mütalaa yazdı.”
GOOGLE ARAMASI DELİL OLDU
Kullanmadığı Bylock programının iddianameye nasıl girdiğini anlayamadığını söyleyen Resul Cengiz, “Gittiğim basın toplantılarında aldığım haber notları terör delili nasıl oldu? Zaman Gazetesi’nde çalışmak nasıl suç oldu. Şehit askerlerin isimleri nasıl terör delili olarak iddianameye girdi? Somali’ye kurban bağışlamak nasıl terör delili oldu? Ertuğrul Özkök’te olan kitaplar suç olmayıp bende nasıl suç olabiliyor? İnternette herkesin okuyabildiği haberi benim okumam nasıl terör delili kabul edildi ve cezaya gerekçe sayıldı?” sorularını sorarak, “Google arama motorunda bir kişinin Müslüman olduğu haberini okumam hatta kendi adımı aratmam nasıl terör delili sayıldı” dedi.
Resul Cengiz resmi belgeleri açıkladı…
Denizli’de 15 Temmuz sürecinde OHAL döneminde tutuklanan Zaman Gazetesi muhabiri Resul Cengiz, 2017 yılının Kasım ayında tahliye oldu. Cezaevinde tutulduğu süre içinde yaşadığı işkenceleri kişisel Youtube kanalında gündeme getiren Cengiz, “Bizzat Adalet Bakanlığı’na bağlı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü benim için uyutmama işkence talimatı vermiş. Bunun belgeleri ile açıklıyorum.” ifadelerini kullandı.
TALİMATLA VE RESMİ YAZIYLA UYUTMAMA CEZASI
Cezaevinde işkence talimatının Ocak 2017’de verildiğini söyleyen Cengiz, “Gece uyurken ışıklar yakılıp, tek kişi kaldığım koğuşun bulunduğu yerin kapıları açıldı. Sabaha kadar 10’a yakın kontrol edildim. Defalarca uyandırıldım. Bunun önceleri sözlü talimatla yapıldığını düşündüm. Fakat ilerleyen dönemlerde bunun bizzat yazılı talimatla verildiğini gördüm. Bunun belgeleri elimde.” dedi.
Tutuğu tutunakları ilgili yerlere teslim ettiğini anlatan Cengiz, verilen cevaplarda iddianamedeki suçlamalar arasında yer almamasına rağmen gazeteci olduğu gerekçesiyle örgüt yöneticisi olarak değerlendirildiğini aktararak, “Benim insanları etkilememden korkmuşlar. Fakat ben hücrede tek kişi kalıyorum. Nasıl insanları etkileyebilirdim.” dedi.
Cengiz tüm itirazlara rağmen gerek cezaevinin gerekse adli mercilerin ‘sık sık uyandırma ile yapılan işkenceyi’ haklı gördüğünü ve bunu sonlandırmadığını kaydetti. Cengiz, “Türkiye’de mahkemeler bunu açık birşekilde ‘hukuka aykırı değil’ diye onayladı.” diyerek, Anayasa Mahkemesi’ne işkence gerekçesi ile bireysel başvuru da bulunduğunu hatırlattı ve şöyle konuştu:
5 Ağustos 2016 tarihinde evimde gözaltına alındım. 4 gün gözaltında kaldıktan sonra 9 Ağustosta terör örgütü üyesi olmak, suçlamasıyla tutuklandım. 24 Kasım 2017 tarihinde yaklaşık 1.5 yıl hapis yattıktan sonra tahliye oldum. Mahkeme süreci devam ediyor.
Bu videomu kamuoyunda “F.. davası” adı altında yapılan yargılamalarda bir gazetecinin hangi saçma delillerle suçlandığını delilleriyle göstemek amacıyla çektim. Buradaki her şey gerçektir. Çünkü kurgu bile bu kadar saçma olamaz. Türkiye’de AKP dışında bir sol iktidarında bir kişi bu suçlamalarla hapis yatsa kendini dindar veya muhafazakar olarak tanımlayan medya günlerce bu iddiaları manşetlerde yayınlayarak iktidarı dinsizlikle suçlardı. Bu görüntüde neler var diye merak ederseniz içeriğinde özetle belgeleriyle şunları görebileceksiniz. Dünyanın en tehlikeli teröristleri bir mahkeme kararıyla gelinip nasıl gözaltına alınabiliniyor?
Cengiz ayrıca başka bir videosuna şunları yazdı:
“Arapça ve Osmanlıca ders notlarının terör delili(!) olarak kullanılması ve sorusu.
Osmanlıca Eğitim Kültür Dergisi’ne abonelik makbuzunun terör delili(!) olarak kullanılması ve sorusu…
Ales mantık sorularının terör delili(!) olarak kullanılması ve sorusu.
Başkasının gördüğü bir rüyanın terör delili(!) olarak kullanılması ve sorusu.
Sulh ceza hakiminin delilleri incelemeden bütün belgeleri, delilleri, inceleyip okumuş gibi yazdırıp tutuklama kararı vermesi.
Banyo büyüklüğünde hücrede 1.5 yıl nasıl kaldım?
Kopyalayıp yapıştırılarak hazırlanan iddianame.
Tanığın olmadığı davada savcı nasıl tanık varmış gibi mütalaa yazdı.”
GOOGLE ARAMASI DELİL OLDU
Kullanmadığı Bylock programının iddianameye nasıl girdiğini anlayamadığını söyleyen Resul Cengiz, “Gittiğim basın toplantılarında aldığım haber notları terör delili nasıl oldu? Zaman Gazetesi’nde çalışmak nasıl suç oldu. Şehit askerlerin isimleri nasıl terör delili olarak iddianameye girdi? Somali’ye kurban bağışlamak nasıl terör delili oldu? Ertuğrul Özkök’te olan kitaplar suç olmayıp bende nasıl suç olabiliyor? İnternette herkesin okuyabildiği haberi benim okumam nasıl terör delili kabul edildi ve cezaya gerekçe sayıldı?” sorularını sorarak, “Google arama motorunda bir kişinin Müslüman olduğu haberini okumam hatta kendi adımı aratmam nasıl terör delili sayıldı” dedi.
Resul Cengiz resmi belgeleri açıkladı…
Denizli’de 15 Temmuz sürecinde OHAL döneminde tutuklanan Zaman Gazetesi muhabiri Resul Cengiz, 2017 yılının Kasım ayında tahliye oldu. Cezaevinde tutulduğu süre içinde yaşadığı işkenceleri kişisel Youtube kanalında gündeme getiren Cengiz, “Bizzat Adalet Bakanlığı’na bağlı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü benim için uyutmama işkence talimatı vermiş. Bunun belgeleri ile açıklıyorum.” ifadelerini kullandı.
TALİMATLA VE RESMİ YAZIYLA UYUTMAMA CEZASI
Cezaevinde işkence talimatının Ocak 2017’de verildiğini söyleyen Cengiz, “Gece uyurken ışıklar yakılıp, tek kişi kaldığım koğuşun bulunduğu yerin kapıları açıldı. Sabaha kadar 10’a yakın kontrol edildim. Defalarca uyandırıldım. Bunun önceleri sözlü talimatla yapıldığını düşündüm. Fakat ilerleyen dönemlerde bunun bizzat yazılı talimatla verildiğini gördüm. Bunun belgeleri elimde.” dedi.
Tutuğu tutunakları ilgili yerlere teslim ettiğini anlatan Cengiz, verilen cevaplarda iddianamedeki suçlamalar arasında yer almamasına rağmen gazeteci olduğu gerekçesiyle örgüt yöneticisi olarak değerlendirildiğini aktararak, “Benim insanları etkilememden korkmuşlar. Fakat ben hücrede tek kişi kalıyorum. Nasıl insanları etkileyebilirdim.” dedi.
Cengiz tüm itirazlara rağmen gerek cezaevinin gerekse adli mercilerin ‘sık sık uyandırma ile yapılan işkenceyi’ haklı gördüğünü ve bunu sonlandırmadığını kaydetti. Cengiz, “Türkiye’de mahkemeler bunu açık birşekilde ‘hukuka aykırı değil’ diye onayladı.” diyerek, Anayasa Mahkemesi’ne işkence gerekçesi ile bireysel başvuru da bulunduğunu hatırlattı ve şöyle konuştu:
5 Ağustos 2016 tarihinde evimde gözaltına alındım. 4 gün gözaltında kaldıktan sonra 9 Ağustosta terör örgütü üyesi olmak, suçlamasıyla tutuklandım. 24 Kasım 2017 tarihinde yaklaşık 1.5 yıl hapis yattıktan sonra tahliye oldum. Mahkeme süreci devam ediyor.
Bu videomu kamuoyunda “F.. davası” adı altında yapılan yargılamalarda bir gazetecinin hangi saçma delillerle suçlandığını delilleriyle göstemek amacıyla çektim. Buradaki her şey gerçektir. Çünkü kurgu bile bu kadar saçma olamaz. Türkiye’de AKP dışında bir sol iktidarında bir kişi bu suçlamalarla hapis yatsa kendini dindar veya muhafazakar olarak tanımlayan medya günlerce bu iddiaları manşetlerde yayınlayarak iktidarı dinsizlikle suçlardı. Bu görüntüde neler var diye merak ederseniz içeriğinde özetle belgeleriyle şunları görebileceksiniz. Dünyanın en tehlikeli teröristleri bir mahkeme kararıyla gelinip nasıl gözaltına alınabiliniyor?
Cengiz ayrıca başka bir videosuna şunları yazdı:
“Arapça ve Osmanlıca ders notlarının terör delili(!) olarak kullanılması ve sorusu.
Osmanlıca Eğitim Kültür Dergisi’ne abonelik makbuzunun terör delili(!) olarak kullanılması ve sorusu…
Ales mantık sorularının terör delili(!) olarak kullanılması ve sorusu.
Başkasının gördüğü bir rüyanın terör delili(!) olarak kullanılması ve sorusu.
Sulh ceza hakiminin delilleri incelemeden bütün belgeleri, delilleri, inceleyip okumuş gibi yazdırıp tutuklama kararı vermesi.
Banyo büyüklüğünde hücrede 1.5 yıl nasıl kaldım?
Kopyalayıp yapıştırılarak hazırlanan iddianame.
Tanığın olmadığı davada savcı nasıl tanık varmış gibi mütalaa yazdı.”
GOOGLE ARAMASI DELİL OLDU
Kullanmadığı Bylock programının iddianameye nasıl girdiğini anlayamadığını söyleyen Resul Cengiz, “Gittiğim basın toplantılarında aldığım haber notları terör delili nasıl oldu? Zaman Gazetesi’nde çalışmak nasıl suç oldu. Şehit askerlerin isimleri nasıl terör delili olarak iddianameye girdi? Somali’ye kurban bağışlamak nasıl terör delili oldu? Ertuğrul Özkök’te olan kitaplar suç olmayıp bende nasıl suç olabiliyor? İnternette herkesin okuyabildiği haberi benim okumam nasıl terör delili kabul edildi ve cezaya gerekçe sayıldı?” sorularını sorarak, “Google arama motorunda bir kişinin Müslüman olduğu haberini okumam hatta kendi adımı aratmam nasıl terör delili sayıldı” dedi.
Resul Cengiz resmi belgeleri açıkladı…
Denizli’de 15 Temmuz sürecinde OHAL döneminde tutuklanan Zaman Gazetesi muhabiri Resul Cengiz, 2017 yılının Kasım ayında tahliye oldu. Cezaevinde tutulduğu süre içinde yaşadığı işkenceleri kişisel Youtube kanalında gündeme getiren Cengiz, “Bizzat Adalet Bakanlığı’na bağlı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü benim için uyutmama işkence talimatı vermiş. Bunun belgeleri ile açıklıyorum.” ifadelerini kullandı.
TALİMATLA VE RESMİ YAZIYLA UYUTMAMA CEZASI
Cezaevinde işkence talimatının Ocak 2017’de verildiğini söyleyen Cengiz, “Gece uyurken ışıklar yakılıp, tek kişi kaldığım koğuşun bulunduğu yerin kapıları açıldı. Sabaha kadar 10’a yakın kontrol edildim. Defalarca uyandırıldım. Bunun önceleri sözlü talimatla yapıldığını düşündüm. Fakat ilerleyen dönemlerde bunun bizzat yazılı talimatla verildiğini gördüm. Bunun belgeleri elimde.” dedi.
Tutuğu tutunakları ilgili yerlere teslim ettiğini anlatan Cengiz, verilen cevaplarda iddianamedeki suçlamalar arasında yer almamasına rağmen gazeteci olduğu gerekçesiyle örgüt yöneticisi olarak değerlendirildiğini aktararak, “Benim insanları etkilememden korkmuşlar. Fakat ben hücrede tek kişi kalıyorum. Nasıl insanları etkileyebilirdim.” dedi.
Cengiz tüm itirazlara rağmen gerek cezaevinin gerekse adli mercilerin ‘sık sık uyandırma ile yapılan işkenceyi’ haklı gördüğünü ve bunu sonlandırmadığını kaydetti. Cengiz, “Türkiye’de mahkemeler bunu açık birşekilde ‘hukuka aykırı değil’ diye onayladı.” diyerek, Anayasa Mahkemesi’ne işkence gerekçesi ile bireysel başvuru da bulunduğunu hatırlattı ve şöyle konuştu:
5 Ağustos 2016 tarihinde evimde gözaltına alındım. 4 gün gözaltında kaldıktan sonra 9 Ağustosta terör örgütü üyesi olmak, suçlamasıyla tutuklandım. 24 Kasım 2017 tarihinde yaklaşık 1.5 yıl hapis yattıktan sonra tahliye oldum. Mahkeme süreci devam ediyor.
Bu videomu kamuoyunda “F.. davası” adı altında yapılan yargılamalarda bir gazetecinin hangi saçma delillerle suçlandığını delilleriyle göstemek amacıyla çektim. Buradaki her şey gerçektir. Çünkü kurgu bile bu kadar saçma olamaz. Türkiye’de AKP dışında bir sol iktidarında bir kişi bu suçlamalarla hapis yatsa kendini dindar veya muhafazakar olarak tanımlayan medya günlerce bu iddiaları manşetlerde yayınlayarak iktidarı dinsizlikle suçlardı. Bu görüntüde neler var diye merak ederseniz içeriğinde özetle belgeleriyle şunları görebileceksiniz. Dünyanın en tehlikeli teröristleri bir mahkeme kararıyla gelinip nasıl gözaltına alınabiliniyor?
Cengiz ayrıca başka bir videosuna şunları yazdı:
“Arapça ve Osmanlıca ders notlarının terör delili(!) olarak kullanılması ve sorusu.
Osmanlıca Eğitim Kültür Dergisi’ne abonelik makbuzunun terör delili(!) olarak kullanılması ve sorusu…
Ales mantık sorularının terör delili(!) olarak kullanılması ve sorusu.
Başkasının gördüğü bir rüyanın terör delili(!) olarak kullanılması ve sorusu.
Sulh ceza hakiminin delilleri incelemeden bütün belgeleri, delilleri, inceleyip okumuş gibi yazdırıp tutuklama kararı vermesi.
Banyo büyüklüğünde hücrede 1.5 yıl nasıl kaldım?
Kopyalayıp yapıştırılarak hazırlanan iddianame.
Tanığın olmadığı davada savcı nasıl tanık varmış gibi mütalaa yazdı.”
GOOGLE ARAMASI DELİL OLDU
Kullanmadığı Bylock programının iddianameye nasıl girdiğini anlayamadığını söyleyen Resul Cengiz, “Gittiğim basın toplantılarında aldığım haber notları terör delili nasıl oldu? Zaman Gazetesi’nde çalışmak nasıl suç oldu. Şehit askerlerin isimleri nasıl terör delili olarak iddianameye girdi? Somali’ye kurban bağışlamak nasıl terör delili oldu? Ertuğrul Özkök’te olan kitaplar suç olmayıp bende nasıl suç olabiliyor? İnternette herkesin okuyabildiği haberi benim okumam nasıl terör delili kabul edildi ve cezaya gerekçe sayıldı?” sorularını sorarak, “Google arama motorunda bir kişinin Müslüman olduğu haberini okumam hatta kendi adımı aratmam nasıl terör delili sayıldı” dedi.