Hızlı tren yatırımlarıyla dikkat çeken Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) zararda da ‘hızlı’ çıktı.
TCDD’nin yıllardır zarar etmesi nedeniyle, iç kaynak yaratamadığına dikkat çeken denetçiler, kaynak ihtiyacının sürekli olarak Hazine tarafından yapılan sermaye artışları ve devirli/garantili yurtdışı krediler ile karşılandığını vurguladı. Bu kapsamda sadece 2016 yılında TCDD’ye Hazine tarafından 6.1 milyar lira nakit sermaye transferi ve 426 milyon lira görev zararı ödemesi yapıldı.
Sözcü’de yer alan habere göre, Kurumun yıllardır zarar ettiğini ve faturanın günden güne kabardığını ifade eden Sayıştay denetçileri, “Yüksek maliyetlerle işletmecilik yapmak zorunda kalan TCDD üzerindeki finansal yük artmıştır. Bu olumsuz yapı, demiryolu sektörünün ve TCDD’nin başlıca ana sorununu oluşturmaktadır”
değerlendirmesini yaptı. Gelişmiş ülkelerin ekonomik ve sosyal gelişimlerinde demiryolu taşımacılığının önemli rol aldığını hatırlatan denetçiler, “TCDD’nin, modern, hızlı ve güvenli bir taşımacılık faaliyetinde bulunan, ekonomik teşkilat yapısına sahip, verimli çalışan ve rekabet gücü yüksek bir kuruluş haline getirilmesi önem arz etmektedir” dedi.
Hızlı tren projeleri başta olmak üzere, bu alandaki yatırımların en uygun maliyetle ve zamanında tamamlanması gerektiğine dikkat çeken Sayıştay, “Bu nedenle yatırım projelerinin ayrıntılı araştırmalara ve zemin-sondaj etütlerine dayalı olarak hazırlanması, ihalelere gerçekçi metrajlar üzerinden çıkılması, zorunlu haller dışında ihaleden sonra projelerde kapsamlı değişikliklere gidilmemesi” önerisinde bulundu. TCDD’nin verimli çalışan ve rekabet gücü yüksek bir kurum haline getirilmesi gerektiğine vurgu yapan denetçiler, “Hızlı tren projelerinin yanı sıra, konvansiyonel hatların modernizasyonuna da ağırlık verilmeli” dedi.
Yolcu sayısı yüzde 6.6 azaldı
Ulaştırma sektöründe tekel olarak faaliyet gösteren TCDD’de, 2015 yılında 95.3 milyon kişi taşınırken, 2016 yılında bu rakam önceki yıla göre yüzde 6.6 oranında azalışla 89 milyon kişi oldu. Yolcuların 68 milyonu banliyö, 21 milyonu ise ana hatları kullandı. TCDD’nin net satış hasılatı önceki döneme göre sadece yüzde 1.1 oranında 19 milyon liralık artışla 1.8 milyar lira oldu. Net satış hasılatının; 18.2’si yurtiçi anahat ve banliyö yolcu taşıma gelirlerinden, yüzde 32’si yurtiçi yük taşıma gelirlerinden, yüzde 19.3’ü liman gelirlerinden, yüzde 3.5’i yurtdışı yük gelirlerinden elde edildi.
Hızlı tren yatırımlarıyla dikkat çeken Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) zararda da ‘hızlı’ çıktı.
TCDD’nin yıllardır zarar etmesi nedeniyle, iç kaynak yaratamadığına dikkat çeken denetçiler, kaynak ihtiyacının sürekli olarak Hazine tarafından yapılan sermaye artışları ve devirli/garantili yurtdışı krediler ile karşılandığını vurguladı. Bu kapsamda sadece 2016 yılında TCDD’ye Hazine tarafından 6.1 milyar lira nakit sermaye transferi ve 426 milyon lira görev zararı ödemesi yapıldı.
Sözcü’de yer alan habere göre, Kurumun yıllardır zarar ettiğini ve faturanın günden güne kabardığını ifade eden Sayıştay denetçileri, “Yüksek maliyetlerle işletmecilik yapmak zorunda kalan TCDD üzerindeki finansal yük artmıştır. Bu olumsuz yapı, demiryolu sektörünün ve TCDD’nin başlıca ana sorununu oluşturmaktadır”
değerlendirmesini yaptı. Gelişmiş ülkelerin ekonomik ve sosyal gelişimlerinde demiryolu taşımacılığının önemli rol aldığını hatırlatan denetçiler, “TCDD’nin, modern, hızlı ve güvenli bir taşımacılık faaliyetinde bulunan, ekonomik teşkilat yapısına sahip, verimli çalışan ve rekabet gücü yüksek bir kuruluş haline getirilmesi önem arz etmektedir” dedi.
Hızlı tren projeleri başta olmak üzere, bu alandaki yatırımların en uygun maliyetle ve zamanında tamamlanması gerektiğine dikkat çeken Sayıştay, “Bu nedenle yatırım projelerinin ayrıntılı araştırmalara ve zemin-sondaj etütlerine dayalı olarak hazırlanması, ihalelere gerçekçi metrajlar üzerinden çıkılması, zorunlu haller dışında ihaleden sonra projelerde kapsamlı değişikliklere gidilmemesi” önerisinde bulundu. TCDD’nin verimli çalışan ve rekabet gücü yüksek bir kurum haline getirilmesi gerektiğine vurgu yapan denetçiler, “Hızlı tren projelerinin yanı sıra, konvansiyonel hatların modernizasyonuna da ağırlık verilmeli” dedi.
Yolcu sayısı yüzde 6.6 azaldı
Ulaştırma sektöründe tekel olarak faaliyet gösteren TCDD’de, 2015 yılında 95.3 milyon kişi taşınırken, 2016 yılında bu rakam önceki yıla göre yüzde 6.6 oranında azalışla 89 milyon kişi oldu. Yolcuların 68 milyonu banliyö, 21 milyonu ise ana hatları kullandı. TCDD’nin net satış hasılatı önceki döneme göre sadece yüzde 1.1 oranında 19 milyon liralık artışla 1.8 milyar lira oldu. Net satış hasılatının; 18.2’si yurtiçi anahat ve banliyö yolcu taşıma gelirlerinden, yüzde 32’si yurtiçi yük taşıma gelirlerinden, yüzde 19.3’ü liman gelirlerinden, yüzde 3.5’i yurtdışı yük gelirlerinden elde edildi.
Hızlı tren yatırımlarıyla dikkat çeken Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) zararda da ‘hızlı’ çıktı.
TCDD’nin yıllardır zarar etmesi nedeniyle, iç kaynak yaratamadığına dikkat çeken denetçiler, kaynak ihtiyacının sürekli olarak Hazine tarafından yapılan sermaye artışları ve devirli/garantili yurtdışı krediler ile karşılandığını vurguladı. Bu kapsamda sadece 2016 yılında TCDD’ye Hazine tarafından 6.1 milyar lira nakit sermaye transferi ve 426 milyon lira görev zararı ödemesi yapıldı.
Sözcü’de yer alan habere göre, Kurumun yıllardır zarar ettiğini ve faturanın günden güne kabardığını ifade eden Sayıştay denetçileri, “Yüksek maliyetlerle işletmecilik yapmak zorunda kalan TCDD üzerindeki finansal yük artmıştır. Bu olumsuz yapı, demiryolu sektörünün ve TCDD’nin başlıca ana sorununu oluşturmaktadır”
değerlendirmesini yaptı. Gelişmiş ülkelerin ekonomik ve sosyal gelişimlerinde demiryolu taşımacılığının önemli rol aldığını hatırlatan denetçiler, “TCDD’nin, modern, hızlı ve güvenli bir taşımacılık faaliyetinde bulunan, ekonomik teşkilat yapısına sahip, verimli çalışan ve rekabet gücü yüksek bir kuruluş haline getirilmesi önem arz etmektedir” dedi.
Hızlı tren projeleri başta olmak üzere, bu alandaki yatırımların en uygun maliyetle ve zamanında tamamlanması gerektiğine dikkat çeken Sayıştay, “Bu nedenle yatırım projelerinin ayrıntılı araştırmalara ve zemin-sondaj etütlerine dayalı olarak hazırlanması, ihalelere gerçekçi metrajlar üzerinden çıkılması, zorunlu haller dışında ihaleden sonra projelerde kapsamlı değişikliklere gidilmemesi” önerisinde bulundu. TCDD’nin verimli çalışan ve rekabet gücü yüksek bir kurum haline getirilmesi gerektiğine vurgu yapan denetçiler, “Hızlı tren projelerinin yanı sıra, konvansiyonel hatların modernizasyonuna da ağırlık verilmeli” dedi.
Yolcu sayısı yüzde 6.6 azaldı
Ulaştırma sektöründe tekel olarak faaliyet gösteren TCDD’de, 2015 yılında 95.3 milyon kişi taşınırken, 2016 yılında bu rakam önceki yıla göre yüzde 6.6 oranında azalışla 89 milyon kişi oldu. Yolcuların 68 milyonu banliyö, 21 milyonu ise ana hatları kullandı. TCDD’nin net satış hasılatı önceki döneme göre sadece yüzde 1.1 oranında 19 milyon liralık artışla 1.8 milyar lira oldu. Net satış hasılatının; 18.2’si yurtiçi anahat ve banliyö yolcu taşıma gelirlerinden, yüzde 32’si yurtiçi yük taşıma gelirlerinden, yüzde 19.3’ü liman gelirlerinden, yüzde 3.5’i yurtdışı yük gelirlerinden elde edildi.
Hızlı tren yatırımlarıyla dikkat çeken Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) zararda da ‘hızlı’ çıktı.
TCDD’nin yıllardır zarar etmesi nedeniyle, iç kaynak yaratamadığına dikkat çeken denetçiler, kaynak ihtiyacının sürekli olarak Hazine tarafından yapılan sermaye artışları ve devirli/garantili yurtdışı krediler ile karşılandığını vurguladı. Bu kapsamda sadece 2016 yılında TCDD’ye Hazine tarafından 6.1 milyar lira nakit sermaye transferi ve 426 milyon lira görev zararı ödemesi yapıldı.
Sözcü’de yer alan habere göre, Kurumun yıllardır zarar ettiğini ve faturanın günden güne kabardığını ifade eden Sayıştay denetçileri, “Yüksek maliyetlerle işletmecilik yapmak zorunda kalan TCDD üzerindeki finansal yük artmıştır. Bu olumsuz yapı, demiryolu sektörünün ve TCDD’nin başlıca ana sorununu oluşturmaktadır”
değerlendirmesini yaptı. Gelişmiş ülkelerin ekonomik ve sosyal gelişimlerinde demiryolu taşımacılığının önemli rol aldığını hatırlatan denetçiler, “TCDD’nin, modern, hızlı ve güvenli bir taşımacılık faaliyetinde bulunan, ekonomik teşkilat yapısına sahip, verimli çalışan ve rekabet gücü yüksek bir kuruluş haline getirilmesi önem arz etmektedir” dedi.
Hızlı tren projeleri başta olmak üzere, bu alandaki yatırımların en uygun maliyetle ve zamanında tamamlanması gerektiğine dikkat çeken Sayıştay, “Bu nedenle yatırım projelerinin ayrıntılı araştırmalara ve zemin-sondaj etütlerine dayalı olarak hazırlanması, ihalelere gerçekçi metrajlar üzerinden çıkılması, zorunlu haller dışında ihaleden sonra projelerde kapsamlı değişikliklere gidilmemesi” önerisinde bulundu. TCDD’nin verimli çalışan ve rekabet gücü yüksek bir kurum haline getirilmesi gerektiğine vurgu yapan denetçiler, “Hızlı tren projelerinin yanı sıra, konvansiyonel hatların modernizasyonuna da ağırlık verilmeli” dedi.
Yolcu sayısı yüzde 6.6 azaldı
Ulaştırma sektöründe tekel olarak faaliyet gösteren TCDD’de, 2015 yılında 95.3 milyon kişi taşınırken, 2016 yılında bu rakam önceki yıla göre yüzde 6.6 oranında azalışla 89 milyon kişi oldu. Yolcuların 68 milyonu banliyö, 21 milyonu ise ana hatları kullandı. TCDD’nin net satış hasılatı önceki döneme göre sadece yüzde 1.1 oranında 19 milyon liralık artışla 1.8 milyar lira oldu. Net satış hasılatının; 18.2’si yurtiçi anahat ve banliyö yolcu taşıma gelirlerinden, yüzde 32’si yurtiçi yük taşıma gelirlerinden, yüzde 19.3’ü liman gelirlerinden, yüzde 3.5’i yurtdışı yük gelirlerinden elde edildi.