HDP’ye açılan kapatma davası sonrası gözlerin çevrildiği Anayasa Mahkemesi’de dengeler Erdoğan lehine değişti.
Kısmen özgürlükçü kararlara imza atan Abdullah Gül’ün seçtiği üyelerin sayısı 5’e geriledi. En son Yargıtay’da dosya kapağı açmayan İrfan Fidan’ın atandığı AYM’de kritik davalar Erdoğan’ın istediği gibi sonuçlanıyor. En son örnek ise Erdoğan’ın hasım ilan ettiği Osman Kavala’nın davasında yaşandı.
Özgürlüklerin güvencesi olması beklenen Anayasa Mahkemesi, son dönemde verdiği kararlarla tartışmaların odağında yer alıyor. Hizmet Hareketi mensuplarına açılan Bylock, sendika üyeliği ve Bank Asya’ya para yatırma gibi ceza hukukunda suç teşkil etmeyen davalarla ilgili yapılan bireysel başvuruları hak ihlali olmadığı iddiasıyla reddeden AYM, tam da Tayyip Erdoğan ve AKP hükumetinin istediği gibi kararlar veriyor.
Avrupa’nın da yakından takip ettiği Can Dündar ve Erdem Gül, Barış İçin Akademisyenler, Şahin Alpay ve Mehmet Altan’ın başvurularında hak ihlaline hükmeden AYM’nin yapısı Tayyip Erdoğan’ın yaptığı atamalar sonrası değişti. AYM’de şu anda Erdoğan’ın atadığı üyelerin sayısı 7’ye ulaştı.
Mahkemede Başkanvekili Kadir Özkaya, Recai Akyel, Yusuf Şevki Hakyemez, Yıldız Seferinoğlu, Selahaddin Menteş, Basri Bağcı ve İrfan Fidan’ı AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan atadı. Başkan Zühtü Arslan, Başkanvekili Hasan Tahsin Gökcan, Engin Yıldırım, Muammer Topal, Muhammed Emin Kuz’u ise 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül atadı. Hicabi Dursun, Celal Mümtaz Akıncı ve Rıdvan Güleç’i ise TBMM kontenjanından AKP ve MHP çoğunluğu seçti.
KAVALA KARARI TURNUSOL GİBİ OLDU
En son Osman Kavala’nın davasında verilen karar AYM’nin hukuku ve özgürlükleri değil Erdoğan’ın kararlarını önemsediğini ortaya koydu. Erdoğan, Kavala’nın Gezi davasından beraat etmesi sonrası “Bunlar masum bir ayaklanma hadisesi değildir, ciddi manada perde arkasında Soros türü bazı ülkeleri ayaklandırmak suretiyle oraları karıştıran tipler vardır. Onun da Türkiye ayağı içerideydi bir manevrayla dün onu beraat ettirmeye kalktılar” açıklaması yaptı. Kavala’nın casusluk ve 15 Temmuz kapsamında tekrar tutuklanmasına da “Karara saygı duyulmalı” diyerek destek verdi. Gezi davasından beraat etmesine rağmen Kavala’yı Gezi olaylarının finansörü olmakla suçlayan Erdoğan, “Gezi olaylarının finansörü olanlarla, Kavalalarla, onlarla hiçbir zaman biz bir arada olamayız” açıklaması yaptı.
ERDOĞAN’IN DEDİĞİ GİBİ KARAR
Yüksek Mahkeme, AİHM’nin hak ihlali ve derhal tahliye kararı verdiği Kavala’nın başvurusunu Erdoğan’ın da istediği gibi 29 Aralık 2020’de verdiği kararla reddetmişti. Kavala’nın başvurusunda 7’ye karşı 8 oyla hak ihlali olmadığına hükmeden AYM’nin çoğunluk üyeleri, gerekçeli kararda 2 yıl 10 aydır tutuklu bulunan Kavala’nın casusluk suçundan tutuklu kalmasında ihlal bulunmadığını savundu. Bu üyeler, casusluk suçunun gizlilik gerektirdiği, soruşturulmasının da zor olduğunu öne sürerken, Kavala’nın telefonunun Henri Barkey ile aynı baz istasyonundan sinyal vermesini kuvvetli suç şüphesi olarak değerlendirdi. Kararda, Kavala’nın yurtdışı bağlantıları bulunduğu bu nedenle yurtdışına kaçma imkanın diğer şüphelilere göre daha fazla olduğu savunuldu. Kararda, Erdoğan’ın atadığı üyeler Kadir Özkaya, Recai Akyel, Yıldız Seferinoğlu, Selahaddin Menteş, Basri Bağcı, Rıdvan Güleç(TBMM), Muammer Topal(Abdullah Gül) ve Burhan Üstün(Abdullah Gül) Kavala’nın aleyhinde oy kullandı.
Abdullah Gül’ün atadığı üyeler Başkan Zühtü Arslan, Başkanvekili Hasan Tahsin Gökcan, Engin Yıldırım, Emin Kuz, Hicabi Dursun(TBMM), Celal Mümtaz Akıncı(TBMM) ile Erdoğan’ın YÖK kontenjanından atadığı Yusuf Şevki Hakyemez hak ihlali olduğu yönünde oy kullandı.
AYM’de oluşan yeni denge sonrası üyelerin HDP’ye açılan kapatma davasında verecekleri karar merak ediliyor.
HDP’ye açılan kapatma davası sonrası gözlerin çevrildiği Anayasa Mahkemesi’de dengeler Erdoğan lehine değişti.
Kısmen özgürlükçü kararlara imza atan Abdullah Gül’ün seçtiği üyelerin sayısı 5’e geriledi. En son Yargıtay’da dosya kapağı açmayan İrfan Fidan’ın atandığı AYM’de kritik davalar Erdoğan’ın istediği gibi sonuçlanıyor. En son örnek ise Erdoğan’ın hasım ilan ettiği Osman Kavala’nın davasında yaşandı.
Özgürlüklerin güvencesi olması beklenen Anayasa Mahkemesi, son dönemde verdiği kararlarla tartışmaların odağında yer alıyor. Hizmet Hareketi mensuplarına açılan Bylock, sendika üyeliği ve Bank Asya’ya para yatırma gibi ceza hukukunda suç teşkil etmeyen davalarla ilgili yapılan bireysel başvuruları hak ihlali olmadığı iddiasıyla reddeden AYM, tam da Tayyip Erdoğan ve AKP hükumetinin istediği gibi kararlar veriyor.
Avrupa’nın da yakından takip ettiği Can Dündar ve Erdem Gül, Barış İçin Akademisyenler, Şahin Alpay ve Mehmet Altan’ın başvurularında hak ihlaline hükmeden AYM’nin yapısı Tayyip Erdoğan’ın yaptığı atamalar sonrası değişti. AYM’de şu anda Erdoğan’ın atadığı üyelerin sayısı 7’ye ulaştı.
Mahkemede Başkanvekili Kadir Özkaya, Recai Akyel, Yusuf Şevki Hakyemez, Yıldız Seferinoğlu, Selahaddin Menteş, Basri Bağcı ve İrfan Fidan’ı AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan atadı. Başkan Zühtü Arslan, Başkanvekili Hasan Tahsin Gökcan, Engin Yıldırım, Muammer Topal, Muhammed Emin Kuz’u ise 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül atadı. Hicabi Dursun, Celal Mümtaz Akıncı ve Rıdvan Güleç’i ise TBMM kontenjanından AKP ve MHP çoğunluğu seçti.
KAVALA KARARI TURNUSOL GİBİ OLDU
En son Osman Kavala’nın davasında verilen karar AYM’nin hukuku ve özgürlükleri değil Erdoğan’ın kararlarını önemsediğini ortaya koydu. Erdoğan, Kavala’nın Gezi davasından beraat etmesi sonrası “Bunlar masum bir ayaklanma hadisesi değildir, ciddi manada perde arkasında Soros türü bazı ülkeleri ayaklandırmak suretiyle oraları karıştıran tipler vardır. Onun da Türkiye ayağı içerideydi bir manevrayla dün onu beraat ettirmeye kalktılar” açıklaması yaptı. Kavala’nın casusluk ve 15 Temmuz kapsamında tekrar tutuklanmasına da “Karara saygı duyulmalı” diyerek destek verdi. Gezi davasından beraat etmesine rağmen Kavala’yı Gezi olaylarının finansörü olmakla suçlayan Erdoğan, “Gezi olaylarının finansörü olanlarla, Kavalalarla, onlarla hiçbir zaman biz bir arada olamayız” açıklaması yaptı.
ERDOĞAN’IN DEDİĞİ GİBİ KARAR
Yüksek Mahkeme, AİHM’nin hak ihlali ve derhal tahliye kararı verdiği Kavala’nın başvurusunu Erdoğan’ın da istediği gibi 29 Aralık 2020’de verdiği kararla reddetmişti. Kavala’nın başvurusunda 7’ye karşı 8 oyla hak ihlali olmadığına hükmeden AYM’nin çoğunluk üyeleri, gerekçeli kararda 2 yıl 10 aydır tutuklu bulunan Kavala’nın casusluk suçundan tutuklu kalmasında ihlal bulunmadığını savundu. Bu üyeler, casusluk suçunun gizlilik gerektirdiği, soruşturulmasının da zor olduğunu öne sürerken, Kavala’nın telefonunun Henri Barkey ile aynı baz istasyonundan sinyal vermesini kuvvetli suç şüphesi olarak değerlendirdi. Kararda, Kavala’nın yurtdışı bağlantıları bulunduğu bu nedenle yurtdışına kaçma imkanın diğer şüphelilere göre daha fazla olduğu savunuldu. Kararda, Erdoğan’ın atadığı üyeler Kadir Özkaya, Recai Akyel, Yıldız Seferinoğlu, Selahaddin Menteş, Basri Bağcı, Rıdvan Güleç(TBMM), Muammer Topal(Abdullah Gül) ve Burhan Üstün(Abdullah Gül) Kavala’nın aleyhinde oy kullandı.
Abdullah Gül’ün atadığı üyeler Başkan Zühtü Arslan, Başkanvekili Hasan Tahsin Gökcan, Engin Yıldırım, Emin Kuz, Hicabi Dursun(TBMM), Celal Mümtaz Akıncı(TBMM) ile Erdoğan’ın YÖK kontenjanından atadığı Yusuf Şevki Hakyemez hak ihlali olduğu yönünde oy kullandı.
AYM’de oluşan yeni denge sonrası üyelerin HDP’ye açılan kapatma davasında verecekleri karar merak ediliyor.