Ankara’da bir filyasyon ekibi çalışanı kendilerine bazen ürün takip sisteminde onaylı olmayan maske verildiğini, yemeği yanlarında götürdüklerini ve yol parasını da kendilerinin karşıladığını açıkladı.
Gittikleri evde bazen 15 kişi ile ilgilendiklerini anlatan filyasyon ekibi çalışanı bir keresinde bir evde 30 kişiyle ilgilenmesi gerektiğini ifade etti. Koronavirüsün en çok ev buluşmalarında geçtiğini aktaran kişi, maske taktığı bilinen temaslıların virüse yakalanmadığını aktardı.
Filyasyon ekibi çalışanı kendi yaşadıklarını ise şu şekilde özetledi;
“Çocuğum, annem ve babamla yaşıyorum. Çocuğum küçük olduğu için gece onunla aynı odada kalmak zorunda oluyoruz. O maske de takamıyor. Onun için ben evde bile maske takıyorum. Ben ailemden uzak kalmaya, ayrı yemeye çalışıyorum. Ama mesela çocuğum birden kucağıma atlıyor ya da oyun oynamak istiyor. Bunlara engel olamıyorum.
Yemek konusunda da çoğu zaman getirilen yemeğe yetişemiyoruz. O nedenle evden ekmek arası bir şeyler getirmeye çalışıyorum. Bizim bir de mesaj gruplarımız var, mutlaka her gün orada şu mesaj atılıyor: Yine yemek kalmamış.
Tuvalete gitmemek için çoğu zaman günü hiç su içmeden geçiriyoruz. Çünkü ya sürekli yoldayız ya da hastaların evindeyiz.
Verilen N95 düzeyindeki maskeler bazen ürün takip sisteminde onaylı olmayan ürünlerden oluyor. Ben bir süredir kendi aldığım maskeleri kullanıyorum. Bana verilen maskeleri de yedek olarak tutuyorum. Çünkü test yaparken hastalar yüzümüze öksürüyor ve arada bir bariyer yok. Bazen maskenin yedeği için ‘Yere düştü, ipi koptu’ diye açıklamalar yapmanız gerekiyor. Yedek malzeme, maske almak için bile strese girebiliyorsunuz.”
Aynı kişi izinler ve ek ödeme sözlerinin de tutulmasını istediğini belirtti.