Tayyip Erdoğan’ın rektörlük koltuğuna oturttuğu Melih Bulu’ya yönelik Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinin protestoları devam ediyor.
Önceki protestolara göre daha kalabalık olan akademisyenler, rektörlük binası önünde yine sırtlarını döndü. Öğrencilerin tutuklanmasına karşı ortak açıklama yaptı.
Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri, Güney Kampüs’te bir araya gelerek rektörlük binasına sırtlarını döndükleri eylemlerine devam etti. Alkışlı protesto yapan öğretim üyeleri, “Kabe figürlü resim” soruşturması kapsamında tutuklanan ve ev hapsinde tutulan öğrencilerin serbest bırakılması çağrısında bulundu. ANKA’nın aktardığına göre rektörlük binasına sırtlarını dönerek yaptıkları eylem sırasında açıklama yapan Boğaziçili akademisyenler, kampüsteki polis mevcudiyetine de son verilmesini istedi. Akademisyenler eyleme bu kez daha kalabalık katıldı. “Kabe figürlü resim” soruşturması kapsamında öğrencilerin tutuklanmasının, rektör atamasının üniversitenin kurumsal yapı ve mekanizmalarına verdiği zararın vehametini ortaya çıkardığını belirten akademisyenler, ortak açıklamalarında şunları dile getirdi:
Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir
POLİSİ İSTEMİYORUZ!
“29 Ocak Cuma gününden bu yana yaşanan gelişmeler bir ay önce üniversitemize danışılmadan yapılan rektör atamasının kurumsal yapı ve mekanizmalarımıza verdiği zararın ne kadar vahim sonuçlar doğurabileceğini göstermektedir. Boğaziçi Üniversitesi’nin köklü tarihinden beslenen ilkeleri çerçevesinde uzun yıllar süre gelmiş kapsayıcı tartışma, hoşgörü ve anlayış ortamı yapılan müdahale nedeniyle zarar görmektedir. Üniversitemizin kendi bünyesinde çözülebilecek bir sorun öğrencilerin kutuplaştırılmaları ve ağır tehditlere maruz kalmaları ile sonuçlanmıştır. Yanlış bir süreçle yapılmış bir rektör atama işleminin üniversitemize daha fazla zarar vermesinden kaygı duyuyoruz. Bu gergin ortamın bir an önce sakinleşmesi için herkesi sağduyulu ve anlayışlı olmaya, dışlayıcı hareket ve sözlerden kaçınmaya davet ediyoruz. Tutuklu ve kelepçe ile ev hapsinde tutulan öğrencilerimizin derhal serbest bırakılmasını, kampüsümüzde uzlaşı imkanlarını engelleyen polis mevcudiyetine son verilmesini istiyoruz. Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz.”
