Boğaziçi akademisyenlerinin her gün rektörlük binasına sırtlarını dönerek yaptıkları eylem 214’üncü gününe girdi.
Boğaziçi Üniversitesi’nde 2 Ocak 2021’de Prof. Dr. Melih Bulu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından rektör olarak atanmasıyla başlayan protestolar, Bulu’nun görevden alınmasının ardından da devam ediyor. Akademisyenlerin direnişi 31’inci haftasına girdi. Boğaziçililer 214’üncü kez bir araya gelerek rektörlük binasına sırtlarını döndüler.
Akademisyenler nöbetin ardından, Eğitim-Sen ve KESK’in çağrısıyla Kuzey Kampüs’teki Eğitim-Sen İşyeri Temsilciliği’nin önüne yürüdüler ve burada gerçekleşen basın açıklamasına katıldılar.
Fotoğraf: Eğitim Sen Boğaziçi Üniversitesi Temsilciliği
Boğaziçi Direnişi’nden yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Bugün 5 Ağustos 2021, Perşembe, Boğaziçi Üniversitesi’nde direnişin 31. Haftası. Bugün direnişin 214. günü. Melih Bulu’nun görevden alınması ve rektör yardımcısı Naci İnci’nin vekaleten rektör olarak atanmasının yirmi ikinci, İnci’nin Batı Dilleri ve Edebiyatları bölümü Öğretim Görevlisi Can Candan’ı görevden almasının yirmi birinci günü. Boğaziçi Üniversitesi Akademisyenleri her iş günü olduğu gibi bugün de #KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz diyerek arkalarını 142. kez rektörlük binasına döndüler. Akademisyenler, nöbet boyunca ellerinde “Feyzin Erçin Yalnız Değildir” , “CİTÖK Koordinatörü Cemre Baytok İşine Geri Dönsün” dövizleri ve üzerinde “Can Candan Yalnız Değildir” yazan Can Candan fotoğrafları taşıdılar.
Boğaziçi Üniversitesi Akademisyenleri 142. nöbetlerinin ardından, Eğitim – Sen ve Kesk’in daha önce saat 12.45’te asılsız gerekçelerle ve hukuksuz bir şekilde işten çıkarılan Can Candan’a destek olmak amacıyla Güney Kapı’da ortak olarak gerçekleştireceği açıklanan basın açıklamasına katılmak için, Güney Kapı’da açıklama yapılmasına izin verilmediğinden Kuzey Kampüs’teki Eğitim – Sen İş yeri Temsilciğinin önüne yürüdüler ve burada gerçekleşen basın açıklamasına katıldılar.
Basın açıklamasının ardından da Can Candan işten çıkarıldığı gün başlattıkları Rektörlük binası önündeki oturma eylemine devam ettiler.”
