Adalet Yürüyüşü’nün adaletsizliğe karşı yapıldığını ve bu yürüyüşün “bitmediğini” söyleyen CHP lideri, “Bu ülkenin adaletsizliğe tahammülü yok artık” dedi.
“Tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunmamız gerekiyor. Hiçbir suçu günahı olmadığı halde hapishanelerde sürünenlerin hakkını savunmamız gerekiyor” diyen CHP lideri, “Adalet Yürüyüşü bizim tarihimizde değil, dünya siyaset tarihinde önemli bir yerde. Bu ülkenin adaletsizliğe tahammülü yok. İnsanların inançları farklı olabilir, kimlikleri farklı olabilir, ne istiyorsunuz? Saraylarınızda oturuyorsunuz, keyfiniz yerinde, ne yapıyorsunuz siz Allah aşkına” ifadelerini kullandı.
‘ANNELER BABALAR HAPİSTE, ÇOCUKLARIN HAKKINI SAVUNMAK SUÇ OLDU’
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hakkı savunmak bile suç olmaya başladı. Anneler, babalar hapiste. O çocukların haklarını savunmak suç oldu. Şenyaşar ailesinin hakkını hukukunu savunmak suç oldu. Böyle bir Türkiye’ye layık mıyız biz. Memlekette adalet olsun istiyoruz, huzur içinde yaşamak istiyoruz.”
‘O YÜRÜYÜŞ 6 LİDERİ BULUŞTURDU’
“O yürüyüş bir başlangıçtı adalet yürüyüşü bitmiş değil” diyen Kılıçdaroğlu, “Hakkımızı ala ala ve milletin desteğini ala ala o yürüyüşü sürdürüyoruz. Devam da edeceğiz. O yürüyüş bizi, 6 lideri buluşturdu. Bu işin felsefesinde o var. Hepimiz hukuku adaleti hakkı istiyoruz. O yürüyüş sonucunda büyük kentlerin şu anda Türkiye’nin nüfusunun yüzde 54’üCHP’li belediyeler tarafından yürütülüyor. Diğer partileri de katınca yüzde 65’leri buluyor. Bu yürüyüş bitmiş değil. En son kişi adaletsizlikten şikâyet etmeyinceye kadar bu yürüyüşü sürdürteceğiz. Bunu yapmıyorsak siyasetin anlamı ne?” diye konuştu.
KILIÇDAROĞLU NEDEN “BİZE KATILIN” DİYOR?
Kılıçdaroğlu, son dönemde tartışma konusu olan “bize katılın” sözlerine de açıklık getirerek, şunları söyledi: “Bütün vatandaşlarıma seslenmek isterim. Ben size bize katılın derken bu iki kelimenin sıradan bir kelime olmadığın bu davetin de sıradan bir davet olmadığını bilmenizi isterim. Adalet istiyorsanız bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmesin diyorsanız bu topraklarda beraber yaşayalım diyorsanız her evde tencere kaynasın diyorsanız, çiftçi alın terinin karşılığını alsın diyorsanız bize katılın. Bizi saraylarda yatarken biri yatacak yer bulamıyorsa bu haksızlığa dur demeniz gerekiyor diyorsanız bize katılın. Biz bunu istiyoruz. Temiz siyaset. Temiz siyaset istiyorsanız bize katılın. Bu ülkede benim ödediğim vergiyi siyaset nereye harcıyor diyorsanız bize katılın. Temiz ahlaklı siyaset istiyoruz. Siyaset parlamentonun kirlilikten arınmasını istiyorsanız bize katılın diyoruz. Düşünün lütfen elinizi vicdanınıza koyun. Geçmişte a partisi b partisi diyebilirsiniz. Bugün farklı bir noktadayız. Olay bir parti olayı olmayı çoktan açtı olay artık Türkiye olayıdır. Türkiye geleceğidir.”
GAZETECİLERİN TUTUKLANMASINA TEPKİ
Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasında, Diyarbakır’da 20 gazeteci ile bir basın emekçisinin gözaltına alınmasına da tepki gösterdi. “Ya gazetecilerden ne istiyorsunuz?” diye soran Kılıçdaroğlu, “Bir siyasetçinin vazgeçmeyeceği tek bir şey varsa da o da medyanın özgürlüğüdür. 20’ye yakın gazeteciyi topluyorsun Diyarbakır’da hangi gerekçesiyle içerideler?” ifadelerini kullandı.
BASIN İLAN KURUMU’NA EVRENSEL VE YENİ ASYA TEPKİSİ
Konuşmasında Evrensel gazetesinin tam bin gündür Basın İlan Kurumu’ndan ilan alamamasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, “Neden? Basın İlan Kurumun Basın İnfaz Kurumu’na döndürdüler. Niye vermiyorsun kardeşim, saraydakiler rahatsız diye mi? Yeni Asya gazetesine 864 gündür ilan verilmiyor niye kardeşim? Hangi gerekçeyle cezalandırıyorsun?” şeklinde konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan diğer bölümler şöyle:
‘ÖNÜMÜZDE BAYRAM, ÖĞRENCİLER NASIL GİDECEK EVİNE?’
“Aradım, firmaları aradım Otobüsçüler Federasyonu’nu aradım… 9 ayda 7 liradan 30 liraya çıkmış. Önümüzde bayram, öğrenciler nasıl gidecek evine? Binemiyor kimse, yolcu yok. Ne olacak bunların hali. Bu otobüs şoförlerini zorluyorlar, illa gideceksin Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne. Niçin ordan geçsin de beşli çeteye para ödesin. Ahlak buna evet der mi? Beşli çeteyi nasıl zengin ederim diye uğraşacaksınız ve kimse de ses çıkarmayacak, bizim dışımızda.”
‘VENEZUELA’YA GİSİŞLERİ BAŞKA SEBEPLE, BARONLAR DAHA BİLİR’
“Akaryakıttan alınan vergi de arttı. Kim mazotu akaryakıtı alıyorsa, dünyanın vergisini ödüyor. Aksoy Araştırma, ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı siz olsanız hangi alana yatırım yapardınız’ diye soruyor. Yüzde 2.7’si turizm diyor, yüzde 73.5 tarıma yapardım diyor. AK Parti seçmeninde bu oran yüzde 65.7… Açlığı hissediyorum demektir. Alım gücü düşük. Bu alana yatırım yapılsın. Türkiye’de ekilemeyen binlerce dönüm alan var. Nijer’de kiralamaya başladılar ekilen yere. Sonra da Venezuela’ya gittiler. Venezuela’ya gidişleri başka bir sebeple, onu baronlar daha iyi bilir.”
‘MAZLUMUN DÜNYASINDA KIYAMET KOPUYOR, ZALİM İSE SARAYINDA KEYİF İÇİNDE YAŞIYOR’
“Aç açıkta yok diyor Erdoğan. Enflasyon yok pahalılık var diyor… Allah aşkına şaşırmış, bilmiyor ne söyleyeceğini. 15 milyon kişi yetersiz besleniyor. Son 3 ayda 15 milyon kişiye 500 bin kişi daha ilave edildi. 5 yaş altı bebeklerin de yüzde 6’sı yetersiz besleniyor. Farkındalar mı bunun? Emin olun değiller, düşünmüyorlar. Mazlumun dünyasında kıyamet kopuyor, zalim ise Saray’ında keyif içinde yaşıyor. Saray’da herkesin karnı tok. Saray’dakilerin çocukları milyon dolarları transfer etmeyle uğraşıyorlar. Zalim, fukaranın halinden anlamaz. O sırça köşkler yıkıldığı zaman, hepsini göreceğiz.”
‘ERDOĞAN KÜFÜRBAZDIR’
“Erdoğan küfürbazdır. Kişi kendinden bilir ya işi, milletimizin dilinden konuşuyorum diyor. Milletimize de iftira atıyor. Kendi küfrünü millete alet edemezsin. Onun düştüğü çukura düşmeyeceğiz. Bu küfür üzerine, Türkiye’nin genç muhafazakar kadınlarına seslenmek istiyorum. Bugün bunu söyleyen emin olun yarın size küfredecek.”
MUHAFAZAKÂR KADINLARA SESLENDİ: CHP ESKİ CHP DEĞİL
“Sakın unutmayın, İstanbul Sözleşmesi sizden çıktı. Erdoğan bazı radikal kafalarla elinizden aldı. Erdoğan’a azıcık baskı kurdular ve hemen geri adım attı. Yarın sana bambaşka yasaklar getirecekler. Birlikte dur dememiz lazım. Bize katılın, hakkınızı teslim alın. CHP eski CHP değildir, siz de eski siz değilsiniz artık aynı değerleri savunuyoruz.”
‘KELLE KOLTUĞUNDA MUHALAFET YAPAN BANA MUHALAFETİ ÖĞRETMEYE ÇALIŞIYORLAR’
“Son zamanlarda sureti kendinden menkul bazı kişiler türedi. Bunların bazıları gazeteci bazıları araştırmacı formatında önümüze çıkıyorlar; muhalefet nasıl yapılır kelle koltuğunda muhalefet yapan bana muhalefeti öğretmeye çalışıyorlar. Size bir hikâye anlatayım. Bir kadın kızı oturuyor işleri dedi kodu yapmak bunların, bütün komşuları hakkında bir sürü dedikodu uyduruyorlar. Akşam oluyor yoruluyorlar. Akşam oluyor anne diyor ki biz bunları burada konuşuyoruz ama sakın başkalarının yanında bunları söylemeyelim, bizi bilenler de daha ölmedi diyor. Muhalefet dersi bize verenler şunu çok iyi bilsinler biz daha ölmedik sizin ne mal olduğunuzu biz gayet iyi biliyoruz. bütün haksızlıklar karşısında kalemini dahi oynatmayan yazı dahi yazmayan televizyona dahi çıkıp konuşmayan adam bize kalkmış muhalefet dersi veriyor. Biz kelle koltukta muhalefetimizi halkımızı için sonuna kadar yapacağız. Hatamız olduğun bu kalem erbabı yaptığımız yanlışlar dolayısıyla duygulandıklarını da biliyorum. dolayısıyla biz bizi samimi olarak eleştiren ama kalemini satmayan bütün yazar çizerlere saygılıyız. Ama kalemini satıp bize muhalefet dersi verenlere de dur diyeceğiz, kimsenin endişesi olmasın.”
