IŞİD’in yakarak şehit ettiği Türk askerlerinin serbest kalması için görüşmeler yürüten MİT’in pazarlıkta anlaşılamaması sonrası askerleri kanlı terör örgütünün insafına bıraktığı ortaya çıktı.
İşte MİT’in IŞİD’in insafına terk ettiği Sertar Taş’la ilgili yaptığı pazarlıklar:
Kilis’in Yavuzlu köyü sınırları içerisinde bulunan Şehit Mehmet Hudut Karakolu’na düzenlenen IŞİD saldırısında 1 askerimiz şehit oldu, 1 askerimizin de kaybolduğu açıklandı. Daha sonra, kaybolan askerin çatışmada yaralandığı ve 18.00 sularında sınıra gelen IŞİD militanları tarafından silahıyla kaçırıldığı anlaşıldı. Bu askerin adının Iğdır nüfusuna kayıtlı Serter Taş olduğu bildirildi.
MİT, 1 Eylül’de Kilis sınırında kaçırılan 21 yaşındaki Serter Taş’la ilgili Eylül ayı ortasında IŞİD’le temasa geçerek önce askerin sağ olup olmadığını öğrenmeye çalıştı. “Sağlık durumu iyi. Sadece ayağından hafif yaralı. Onun dışında ciddi bir sorunu yok” yanıtı sonrası MİT, askerin sağ olduğuna dair kanıt istedi. IŞİD de askerin tutulduğu cezaevindeki fotoğrafını gönderdi.
Askerin sağ ve sağlığının iyi olduğuna kanaat getiren MİT, terör örgütüne “Taş’ı serbest bırakmak için ne istiyorsunuz?” diye sordu. IŞİD’in sözde “Türkiye’den sorumlu dış ilişkiler yetkilisi” de anlaşma maddelerini yakında ileteceklerini açıkladı.
Rakka’daki teröristlerle yapılan bu görüşme, kayıtlara göre WhatsApp üzerinden gerçekleşti.
Taş’ın da örgüte, “Beni bırakacak mısınız?” diye sorduğu, örgütün de anlaşma sağlandığı takdirde serbest kalacağını söylediği öğrenildi. Rakka’daki Usame Bin Ladin Hastanesi’nde tedavi edildikten sonra merkez cezaevine götürülen Taş, tek kişilik hücreye kondu.
IŞİD, Türk askerini kaçırma sebebini “Türkiye’de tutuklu olan militanlarının serbest bırakılması ve Türkiye’nin kendilerine yönelik operasyonları durdurması” olarak açıkladı.
IŞİD TÜRKİYE’DEN 200 MİLİTANININ İSTEDİ
Kısa bir süre sonra IŞİD, kaçırdığı Türk askeri Serter Taş’ın serbest bırakılması için kendisiyle görüşen Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) heyetine, askerin takasına karşılık Türkiye’de tutuklu bulunan 200 üyesinin serbest bırakılması talebini iletti, Erdoğan rejimi teklifi değerlendirmeye aldı.
SERTER’İN AİLESİ: DEVLET BİZE BİLGİ VERMİYOR
MİT ve IŞİD arasındaki temaslar sürerken rehin askerin babası Aydın Taş, Musul’da 49 Türk Konsolosluk görevlisini geri almak için yapılan takas gibi oğlu için de çözüm istedi. Çocuğuna bir an önce kavuşmak istediğini vurgulayan baba şöyle demişti: “Çocuğum yanımızda olmadığı için perişan haldeyiz. Annesi ve kardeşleri çok üzülüyorlar. Onun için çok kaygılanıyoruz. Hiçbir devlet yetkilisi bize çocuğumuzla ilgili bir bilgi vermiyor. Oğlumun serbest bırakılması için yakında Ankara’ya gideceğim, orada Cumhurbaşkanı, Başbakan ve MİT Müsteşarı ile görüşmeye çalışacağım. Onlardan oğlum için bir şeyler yapılmasını isteyeceğim.”
HDP Iğdır Milletvekili Kıznaz, aileye yaptığı ziyareti kamuoyuna şu sözlerle duyurmuştu: “Dün aileyi köylerindeki evlerinde ziyaret ettik. Askerin annesi ve kardeşli çok üzgün ve tedirgin. Çok korkuyorlar. Devlet yetkilileri aileye bugüne kadar hiç bilgi vermemiş. Sadece ‘Bize güvenin, çocuğunuzu bulacağız’ şeklinde açıklama yapmışlar. Aile, çocuğuna bir an evvel kavuşmak istiyor. ‘Biz çocuğumuz sağ teslim ettik, öyle de almak istiyoruz’ diyor.”
MİT KARAR İÇİN SEÇİMLERİ BEKLEDİ!
Ekim ayının sonunda MİT ve IŞİD bir kez daha Whatsapp üzerinden irtibat kurdu. Bu kez görüşmeye adı açıklanmayan üst düzey bir MİT yetkilisi de dâhil oldu. MİT yetkilileri, kendilerine Taş’ın sağlık durumunun iyi olduğu ve güvenlik gerekçesiyle yerinin sık sık değiştirildiği söyleyen IŞİD militanlarına, askerin serbest bırakılması için verilen 200 kişilik takas listesinin değerlendirilmeye alındığını belirtti. Seçime birkaç gün kala takasın uygun olmayacağını savunan MİT yetkilileri, takası 1 Kasım seçimleri sonrasında yapmayı istediklerini aktardı.
O günlerde baba Aydın Taş da yöneticilere çağrısını yineledi: Çocuğumun bırakılması için Meclis önünde eylem yapacaktım ama Meclis kapalı. Seçimden sonra Meclis’in önünde yatacağım oğlum kurtarılana kadar. Devlet oğlumu kurtarsın. Ailece perişan olduk. Eşim şimdi her gün ağlıyor çocuğu yanında olmadığı için. Herkesten rica ediyorum çocuğum için uğraşsınlar.
1 KASIM SONRASI TAKAS KABUL EDİLMEDİ!
Seçimleri atlatan MİT, Kasım ayında Rakka’yla tekrar görüşerek “1 askere karşı 200 militanı serbest bırakamayız” dedi ve talebi kabul etmediğini örgüte bildirdi. IŞİD, bunun üzerine, uzun süredir rehine olarak tutuğu Serter Taş’a turuncu tulum giydirerek fotoğraflarını ve videosunu çekip medyaya servis etme kararı aldı. 2016 yılının ikinci yarısına kadar Serter’le ilgili somut bir gelişme yaşanmadı.
ERDOĞAN! SEN SIKI KORUNURKEN ASKERİNİ NİYE KORUMUYORSUN?
2016 yılının Ağustos ayında IŞİD, bir ay önce duyurduğu gibi Türkiye’de Türkçe olarak çıkardığı ve dağıttığı Konstantiyye adlı dergide hem Serter Taş’ın fotoğrafını yayınladı, hem de askerin sözlerine yer verdi. Taş, röportajda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek, “Sayın Recep Tayip Erdoğan; sen rahat yerde oturuyorsun, eşin, oğlun ve kızın yanında. Niye bana sahip çıkmıyorsun?” ifadelerini kullandı.
“Sayın Recep Tayip Erdoğan, kardeşim ve babam evi geçindirmek için çalıştılar. Bu benim zoruma gitti. Çünkü benden bir yaş küçük kardeşim çalışıyordu. Sakat kardeşime bakmak için okulumu bıraktım, askere gelinceye kadar çalıştım, hayvanlara baktım, Ankara’da da çalıştım. Çok sırtım kırıldı. Bir ara sınırda nöbetçiyken karakola gittim ve evimi aradım. Annemle konuştum, anacığım, sevdiğim kız köye geldi mi, dedim? Anacığım, sen de dedin ki sadece bir gün geldi. Teyze kızımı çok sevdiğim için karakolda ağlıyordum. Bu yazıyı yazarken de ağlıyorum elim titriyor ve zannediyorum ki; anacağım, babacığım, kardeşlerim, ailem ve sevdiğim kız hep yanımdasınız. Ve hep bunu düşünerek ağlıyorum. Niye ben bu hale geldim. Türkiye’ye asker olduğum için mi? Türkiye’m neden bana sahip çıkmıyor?
Sayın Recep Tayip Erdoğan; sen rahat yerde oturuyorsun, çayın, yemeğin, suyun yanında. Eşin, oğlun ve kızın yanında. Niye ben ailemin yanında değilim. Niye bana sahip çıkmıyorsun? Ben sana ne yaptım? Arkadaşım boğazından vuruldu, ben de ayağımdan vuruldum. Türkiye için askere geldim. Gece gündüz yatmadan nöbet tuttum. Sen sıkı korunuyorsun sana kurşun gelmesin diye. Sana gelen kurşun hemen bir ananın evladını vuruyor. Niye ben vuruldum biliyor musun başbakanım? Türkiye’ye kaçak mal geçmesin diye. Sen de bana sahip çıkmıyorsun. Şimdi düşünüyor musun? Anam, babam sana ne diyecek biliyor musun? Neden evladımızı kurtarmadın, dediklerinde sen ne diyeceksin? Senin evladın şerefsiz miydi diyeceksin. Senin evladın Türk değil de Kürt olduğu için mi kurtarmadım, diyeceksin. İlk esir olduğum gün dayak yedim. Ailem için direndim ve hala direniyorum. Her gün ağlıyorum ailem yok diye, niye kurtarmıyorsun?”
BABA FERYAT ETTİ, DEVLET DUYMADI
Bu röportajın yayınlanmasından sonra Sputnik’e konuşan Baba Aydın şöyle feryat etti: “Oğlum 15 aydır IŞİD’in elinde rehin olarak tutuluyor. Biz de basında öğreniyoruz Rakka’da cezaevinde tutulduğunu. Oğlumla ilgili yetkililer bize birşey söylemiyor. Kurtarılıp kurtarılmayacağına ilişkin hiçbir bilgi vermiyorlar. O kadar çağrı yaptık yalvardık ama kimse oğlumuzu kurtaramadı. Oğlum için bugün Ankara’ya geldim, İçişleri Bakanı’yla göüşeceğim. Umarım olumlu bir sonuç çıkar, Bakan Bey bize iyi şeyler söyler. Daha önce HDP Iğdır Milletvekili konuyu meclis gündemine getirdi. Onun dışında şimdiye kadar Meclis’teki partiler herhangi bir girişim yapmadılar.
Oğlum Serter’i 15 aydır göremediğimiz için yıkılıyoruz resmen. Çok kötü olduk. Hergün onu düşünüyoruz. Annesi oğluna kavuşamadığı için hastalandı. Şimdi ilaçla ayakta durabiliyor. Sürekli ağlıyor. Serter’in kardeşleri de çok üzgün. Bir an önce abilerinin yanında olmasını istiyorlar. Hergün onun resimlerine bakıyorlar. Küçük çocuğum abisine çok üzüldüğü için hastalandı. Şimdi onu sürekli Ankara’ya tedaviye götürüyorum. Ben ne yapacağıma artık şaşırdım. Serter oğlum için Ankara’da girişim mi yapayım yoksa hasta olan çocuğum için Ankara’da hastane kapılarında mı gezeyim? Çok yoruldum. Devlet bana yardımcı olsun oğlumu bize kavuştursun.”
ASKERLER IŞİD’İN İNSAFINA TERK EDİLDİ
Ve IŞİD dün gece, Serter Taş ve Fethi Şahin’in yakılarak şehit edildiği görüntüleri yayınladı. Devletin tepesinden ses yok, MİT suskun, TSK yakılan askerinden hiç bahsetmeden El Bab’da kaç IŞİD’liyi öldürdüğüne dair açıklama yaptı bu sabah. Türkiye sınırından asker kaçırabilecek kadar kendisine alan açılan IŞİD, Türk askeriyle beraber Türkiye Cumhuriyeti’nin itibarını, vicdanını da ateşe vermiş oldu…