“İfade sahiplerinin hiçbiri ağzımdan böyle bir cümle çıktığını duymadı. Herkes birbirinden duymuş”
İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumunun karşısında bulunan mahkeme salonunda görülmesine dün başlanan 15 Temmuz davasının ikinci günündeki duruşmaya, Recep Tayyip Erdoğan’ı korumak üzere Tarabya’daki Huber Köşkü’ne gitmeleri yönündeki talimata uymadıkları iddia edilen polislerin de aralarında olduğu 24’ü tutuklu, 26 sanık ile avukatları katıldı.
Tutuklulardan suçlamaları kabul etmeyen Adil Tiftik savunmasında, Sarıyer Koruma Büro Amirliğinde görev yaptığını, 15 Temmuz günü sabah çalıştığını, mesaisinin ardından eve gittiğini belirterek akşam saat 21.00 civarında televizyonda bir hareketlilik olduğunu gördüğünü anlattı.
Sanık Tiftik, televizyonda gördüklerine önce anlam veremediğini ifade ederek, savunmasına şöyle devam etti:
”Saat 22.00 civarında WhatsApp amirler grubumuzdan müdür yardımcımız ‘Amirler beni arasın’ diye mesaj attı. Aradım, 15 saniye görüştük. ‘Galiba darbe oluyor, personeline sahip çık’ dedi. Şok olduk, anlam veremedik. Televizyonlardan takibe başladık. Çocuğum engellidir benim, daha önce ateşi 40’a çıktığı için yoğun bakımda kaldı. Rahatsızlığı da devam ediyordu. Arayan büro amirlerine ‘Duyarlı olun, çelik yeleklerinizi giyin’ şeklinde talimatlar verdim. Gece boyunca tarafıma herhangi bir talimat verilmedi. Çocuğumun hastalığını bildikleri için. Sabah saat 05.00-06.00 gibi çocuğumun rahatsızlığı hafifledi. İlçe Emniyet Müdürlüğüne gittim. Arkadaşlarla 2 saat durumu değerlendirdik, o gün izinli olmama rağmen kendim gittim. Sabah 08.00’de Huber Köşkü’ne görevlendirildim. Gittim, gece geç saatlere kadar kaldım. Hiçbir yere ayrılmadım, görevimi yaptım.”
”Askerler gelirse, direnmeyin, silahlarınızı teslim edin” şeklinde bir cümle kullandığı yönündeki iddialar için ise sanık Tiftik, “İfade sahipleri bunu benden duymadı. Herkes birbirinden duymuş.” diyerek, iddiaları reddetti.
“İfade sahiplerinin hiçbiri ağzımdan böyle bir cümle çıktığını duymadı. Herkes birbirinden duymuş”
İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumunun karşısında bulunan mahkeme salonunda görülmesine dün başlanan 15 Temmuz davasının ikinci günündeki duruşmaya, Recep Tayyip Erdoğan’ı korumak üzere Tarabya’daki Huber Köşkü’ne gitmeleri yönündeki talimata uymadıkları iddia edilen polislerin de aralarında olduğu 24’ü tutuklu, 26 sanık ile avukatları katıldı.
Tutuklulardan suçlamaları kabul etmeyen Adil Tiftik savunmasında, Sarıyer Koruma Büro Amirliğinde görev yaptığını, 15 Temmuz günü sabah çalıştığını, mesaisinin ardından eve gittiğini belirterek akşam saat 21.00 civarında televizyonda bir hareketlilik olduğunu gördüğünü anlattı.
Sanık Tiftik, televizyonda gördüklerine önce anlam veremediğini ifade ederek, savunmasına şöyle devam etti:
”Saat 22.00 civarında WhatsApp amirler grubumuzdan müdür yardımcımız ‘Amirler beni arasın’ diye mesaj attı. Aradım, 15 saniye görüştük. ‘Galiba darbe oluyor, personeline sahip çık’ dedi. Şok olduk, anlam veremedik. Televizyonlardan takibe başladık. Çocuğum engellidir benim, daha önce ateşi 40’a çıktığı için yoğun bakımda kaldı. Rahatsızlığı da devam ediyordu. Arayan büro amirlerine ‘Duyarlı olun, çelik yeleklerinizi giyin’ şeklinde talimatlar verdim. Gece boyunca tarafıma herhangi bir talimat verilmedi. Çocuğumun hastalığını bildikleri için. Sabah saat 05.00-06.00 gibi çocuğumun rahatsızlığı hafifledi. İlçe Emniyet Müdürlüğüne gittim. Arkadaşlarla 2 saat durumu değerlendirdik, o gün izinli olmama rağmen kendim gittim. Sabah 08.00’de Huber Köşkü’ne görevlendirildim. Gittim, gece geç saatlere kadar kaldım. Hiçbir yere ayrılmadım, görevimi yaptım.”
”Askerler gelirse, direnmeyin, silahlarınızı teslim edin” şeklinde bir cümle kullandığı yönündeki iddialar için ise sanık Tiftik, “İfade sahipleri bunu benden duymadı. Herkes birbirinden duymuş.” diyerek, iddiaları reddetti.