Üç aylık bebeği ve iki çocuğundan ayrılıp tutuklanan anneye kadın hakim böyle dedi.
15 Temmuz’dan sonra mesleklerinden ihraç edilen Dağıstan çifti, Kırşehir’deki evlerinde ekonomik zorluklar içinde mücadele ederken, yaptıkları itirazlar sonucunda Taner Dağıstan mesleğine geri döndü. Ancak bir süre sonra tekrar açığa alındı ve tutuklandı.
Bu olayın şokunu atlatamadan, bir gece polisler tekrar evin kapısına dayandılar. Bu kez üç aylık bebeği kucağında Yasemin Dağıstan’ı gözaltına almaya gelmişlerdi. Sendika üyeliği gerekçesiyle tutuklamaya sevkedilen Yasemin hemşire, Sulh Ceza Hakimliği’nde hakkında yöneltilen suçlamaları tek tek cevapladı.
Kırşehir Devlet Hastanesinde hemşire olarak çalışan Yasemin Dağıstan, kente yeni atanan kadın hakime, yolu bir şekilde hastaneye düşen adliye çalışanları dahil herkese kendisini sormasını istedi.
Yetim büyüyen Yasemin Dağıstan, hemşire olmayı çok istemiş ve başarmıştı. Mesai saatleri dışında bile hastanede koşturması gelen herkese yardımcı olması nedeniyle küçük bir şehir olan Kırşehir’de hemen herkes tarafından tanınıyordu.
Ancak Sulh Ceza Hakimi, kocasının tutuklu olmasını, biri bebek üç çocuğuyla kaçma ihtimalinin bulunmamasını ve hakkında yöneltilen sendika üyeliği suçlamasının zayıflığını dikkate almadan Yasemin Dağıstan’ı tutukladı.
Karara itiraz için avukatı ve akrabaları adliyeye giderek Sulh Ceza Hakimi’ne durumu açıklamaya çalışmaları sırasında ise çarpıcı bir olay yaşandı.
Yakınlarının: “Üç aylık bebeği var. Çocuk sarılık atlattı. Anne sütü alıyor. Daha emzikte. Annesi, bırakın ülkesinin aleyhinde olmayı, kuru dalı bile kırmaz, üç çocuk ve bebeğiyle, kocası da tutukluyken kaçacak, göçecek hali de yok. Yeri yurdu belli. Siz yenisiniz galiba. Şayet kefil isterseniz, adliyede dahi kime sorsanız hastaneye yolu düşmüşse kızımızı bilir. İşlemleri dışarıdan yürüsün, bebeği annesinden ayırmayın, koparmayın anasını minik yavrusundan.” sözlerinin ardından, kadın hakimin cevabının şu şekilde olduğu iddia ediliyor:
“Tamam ben sizi dinledim. Şimdi gidin başımdan. Gerekirse bebeği de tutuklatırım. Az daha ileri giderseniz sizin hakkınızdan da gelirim. Atarım içeri. Anam-babam diyene kadar 6 ay geçer. Hadi çıkın dışarı, işim gücüm var”
