Hidayet Karaca Ankara’daki ana davada savunmaya devam ediyor.
27 aydır tutuklu olduğunu hatırlatan Karaca, iddianameyi hazırlayan Savcı Serdar Coşkun’un kendisiyle ilgili tutuklamaya sevk yazısında, “Örgütlenmenin, örgüt liderinin emriyle yöneticileri yurtdışına kaçırdığı, Türkiye’deki işleri idare edebilecek az sayıda kişi bıraktığı, sevk edilenlerin bu kişilerden olduğu, şüphelinin kaçacağına dair somut olgu bulunduğunun” dediğine dikkat çekti.
“BAŞKALARININ KAÇMASININ BEDELİNİ ÖDEYEMEM”
Bu iddianın A Haber, Sabah ve Takvim’de yayınlandığını ve aynen iddianameye konulduğunu belirten Karaca şunları söyledi: “Bu haliyle iddianame dökülüyor. Sayın savcı huzurda olsa herhalde dökülüyor ifademden de suç çıkarırdı. Savcının sevk yazısındaki ifadesinden rehin olarak tutulduğumu anlıyorum. Diğerlerini bulamadık, elimizde bunlar var, tahşiye’ye de şike’ye de buna da ona da koyalım deniyor. Ceza yargılamalarında tutukluluk rehin alma mıdır? Başkalarının bulunamamasının veya kaçmasının bedelini ödeyemem. Ben kendimden sorumluyum. Kaçacağımın somut olguları nelerdir, gösterin. Neden savcı iddiasını ispatlayamıyor? Sanığa kaçmayacağını ispatla deniyor.”
“YA ONUN YETİŞTİRDİKLERİNDEN BİRİYSE?”
Aynı suçlardan 3 ayrı mahkemede yargılandığını bildiren Karaca, “T.C. devletinin bir hukuk devleti olduğunu herkese nasıl göstereceğiz?” dedi. Karaca dünkü duruşmada tanık olarak dinlenen Latif Erdoğan ve Hüseyin Gülerce’ye de şöyle tepki gösterdi : “Birisi askeri talebe yetiştirdiğini söyledi. Sormanızı beklerdim, o hain darbede insanlarımızı katledenlerden biri ya onun yetiştirdiklerinden biriyse? 10 yaşından geliyor, bir yere gelince böyle oldu diyor. O arada işlediği suçlar varsa ne olacak? Diğer beyefendi 81 ilde konferans vermiş, ben tek bir ilde konferans vermedim.”
“AVUKATLARIMLA GÖRÜŞMEM ENGELLENİYOR”
Karaca, jandarmaların avukatlarıyla görüşmesine müdahale ettiğini belirtirken, “Mahkeme başkanı jandarma mı? Gerekçe olarak KHK deniyor. Bunun da bozma sebebi olacağından kimse tereddüt etmesin” dedikten sonra savunmasını şöyle sürdürdü: “Ben hiçbir zaman silahlı bir terör örgütü içinde olmadım. Gazeteciyim, terörist değil. Ben suç örgütü değil, televizyonu idare ettim. Yalnızca yayıncılık yaptım, herhangi bir şiddet eylemine katılmadım.”
“ERGENEKON’DA ‘İDDİA OLUNAN TERÖR ÖRGÜTÜ’ DENİLİYORDU”
Karaca, “F..Ö/PDY” için terör örgütü ifadesini kullandığı gerekçesiyle Mahkeme Başkanı Selfet Giray’a şöyle seslendi: “Size de bir sitemim var sayın başkan, Ergenekon’da ‘iddia olunan terör örgütü’ deniliyordu. Ama siz terör örgütü diyorsunuz. Nezaketimden şunu yapmadım, kapatıp gitmem gerekirdi. Örgüt demekle ihsas-ı reyde bulunuyorsunuz.”
“SEVDİM, EĞİTİM FAALİYETİNİ TAKDİR ETTİM”
Karaca’nın bu sözlerine Başkan Giray, “Ben öyle şey söylemedim. İddia edilen zaten” karşılığını verdi. Karaca şöyle devam etti: “Ben örgüt üyesi olduğumu kabul etmiyorum. İster cemaat, ister hizmet hareketi, ister Fethullah Gülen hareketi deyin, sevdim. Eğitim faaliyetini takdir ettim. Ama ben 2014’te hapse kondum. 17/25 Aralık milatmış. Suçsa öncesini de sonrasını da kabul etmelisiniz. Dün bir tanık 17/25 Aralık’ı kabul edin diyor. Demek sen bir suç işlemişsin, tövbe etmişsin. Benim işlediğim bir suç yok ki tövbe edeyim.”