“Üniversite yöneticisi zevatın görevlerini bırakmaları ve yeni bir KHK ile bu kurumların Emniyet Genel Müdürlüğü yönetimine devredilmesi uygundur. En azından mesleğimizin daha faza lekelenmesi önlenir.”
Evrensel’den Derya Kaya’ya konuşan Boratav, KHK ile yapılan akademisyen ihraçları ve ardından Cebeci Kampüsü’nde kendisinin dekatıldığı protesto ve polis müdahalesini değerlendirdi.
Cuma günü Cebeci kampüsünde ihraçları protesto etmek amacıyla büyük bir buluşma gerçekleştirilecekti. O gün siz de oradaydınız, ama polisin büyük bir saldırısıyla karşılaştık. O gün yaşananları değerlendirir misiniz? Neler hissettiniz?
Hem ihraç listesini hazırlama, hem de bu tertemiz, masum buluşmayı (hem de şiddet kullanılarak) önleme sorumluluğunun Ankara Üniversitesi Rektörlüğünde olduğu açıktır. Büyük hüzün duydum. Bunlar akademik mesleğin doğasına, etiğine, geleneklerine uymaz. Üniversite yöneticisi zevatın görevlerini bırakmaları ve yeni bir KHK ile bu kurumların Emniyet Genel Müdürlüğü yönetimine devredilmesi uygundur. En azından mesleğimizin daha faza lekelenmesi önlenir.
OHAL KHK’leriyle binlerce insan sorgusuz sualsiz işinden oldu. Önümüzde bir referandum var. Referandumunun sonucu bu KHK’lerin yaşattığı olumsuz tabloyu değiştirebilir mi?
“Hayır” sonucu, faşizme sürüklenme sürecini durduramaz; sadece frenler. İktidar blokunun dağılma olasılığı doğar. “Evet” ise, Türkiye’yi İslamcı faşizme taşıyan bir adım olur. Ne var ki, bu programın güven duyarak dayanabileceği sınıfsal güçleri tanımlamaya çalışın; beceremeyeceksiniz. Kapkaççı çevreler yeni bir rejim inşa edemez; bu nedenle bu ihtiraslı tasarım çöker; ama bu arada Türkiye çok acı çeker.
“Üniversite yöneticisi zevatın görevlerini bırakmaları ve yeni bir KHK ile bu kurumların Emniyet Genel Müdürlüğü yönetimine devredilmesi uygundur. En azından mesleğimizin daha faza lekelenmesi önlenir.”
Evrensel’den Derya Kaya’ya konuşan Boratav, KHK ile yapılan akademisyen ihraçları ve ardından Cebeci Kampüsü’nde kendisinin dekatıldığı protesto ve polis müdahalesini değerlendirdi.
Cuma günü Cebeci kampüsünde ihraçları protesto etmek amacıyla büyük bir buluşma gerçekleştirilecekti. O gün siz de oradaydınız, ama polisin büyük bir saldırısıyla karşılaştık. O gün yaşananları değerlendirir misiniz? Neler hissettiniz?
Hem ihraç listesini hazırlama, hem de bu tertemiz, masum buluşmayı (hem de şiddet kullanılarak) önleme sorumluluğunun Ankara Üniversitesi Rektörlüğünde olduğu açıktır. Büyük hüzün duydum. Bunlar akademik mesleğin doğasına, etiğine, geleneklerine uymaz. Üniversite yöneticisi zevatın görevlerini bırakmaları ve yeni bir KHK ile bu kurumların Emniyet Genel Müdürlüğü yönetimine devredilmesi uygundur. En azından mesleğimizin daha faza lekelenmesi önlenir.
OHAL KHK’leriyle binlerce insan sorgusuz sualsiz işinden oldu. Önümüzde bir referandum var. Referandumunun sonucu bu KHK’lerin yaşattığı olumsuz tabloyu değiştirebilir mi?
“Hayır” sonucu, faşizme sürüklenme sürecini durduramaz; sadece frenler. İktidar blokunun dağılma olasılığı doğar. “Evet” ise, Türkiye’yi İslamcı faşizme taşıyan bir adım olur. Ne var ki, bu programın güven duyarak dayanabileceği sınıfsal güçleri tanımlamaya çalışın; beceremeyeceksiniz. Kapkaççı çevreler yeni bir rejim inşa edemez; bu nedenle bu ihtiraslı tasarım çöker; ama bu arada Türkiye çok acı çeker.
“Üniversite yöneticisi zevatın görevlerini bırakmaları ve yeni bir KHK ile bu kurumların Emniyet Genel Müdürlüğü yönetimine devredilmesi uygundur. En azından mesleğimizin daha faza lekelenmesi önlenir.”
Evrensel’den Derya Kaya’ya konuşan Boratav, KHK ile yapılan akademisyen ihraçları ve ardından Cebeci Kampüsü’nde kendisinin dekatıldığı protesto ve polis müdahalesini değerlendirdi.
Cuma günü Cebeci kampüsünde ihraçları protesto etmek amacıyla büyük bir buluşma gerçekleştirilecekti. O gün siz de oradaydınız, ama polisin büyük bir saldırısıyla karşılaştık. O gün yaşananları değerlendirir misiniz? Neler hissettiniz?
Hem ihraç listesini hazırlama, hem de bu tertemiz, masum buluşmayı (hem de şiddet kullanılarak) önleme sorumluluğunun Ankara Üniversitesi Rektörlüğünde olduğu açıktır. Büyük hüzün duydum. Bunlar akademik mesleğin doğasına, etiğine, geleneklerine uymaz. Üniversite yöneticisi zevatın görevlerini bırakmaları ve yeni bir KHK ile bu kurumların Emniyet Genel Müdürlüğü yönetimine devredilmesi uygundur. En azından mesleğimizin daha faza lekelenmesi önlenir.
OHAL KHK’leriyle binlerce insan sorgusuz sualsiz işinden oldu. Önümüzde bir referandum var. Referandumunun sonucu bu KHK’lerin yaşattığı olumsuz tabloyu değiştirebilir mi?
“Hayır” sonucu, faşizme sürüklenme sürecini durduramaz; sadece frenler. İktidar blokunun dağılma olasılığı doğar. “Evet” ise, Türkiye’yi İslamcı faşizme taşıyan bir adım olur. Ne var ki, bu programın güven duyarak dayanabileceği sınıfsal güçleri tanımlamaya çalışın; beceremeyeceksiniz. Kapkaççı çevreler yeni bir rejim inşa edemez; bu nedenle bu ihtiraslı tasarım çöker; ama bu arada Türkiye çok acı çeker.
“Üniversite yöneticisi zevatın görevlerini bırakmaları ve yeni bir KHK ile bu kurumların Emniyet Genel Müdürlüğü yönetimine devredilmesi uygundur. En azından mesleğimizin daha faza lekelenmesi önlenir.”
Evrensel’den Derya Kaya’ya konuşan Boratav, KHK ile yapılan akademisyen ihraçları ve ardından Cebeci Kampüsü’nde kendisinin dekatıldığı protesto ve polis müdahalesini değerlendirdi.
Cuma günü Cebeci kampüsünde ihraçları protesto etmek amacıyla büyük bir buluşma gerçekleştirilecekti. O gün siz de oradaydınız, ama polisin büyük bir saldırısıyla karşılaştık. O gün yaşananları değerlendirir misiniz? Neler hissettiniz?
Hem ihraç listesini hazırlama, hem de bu tertemiz, masum buluşmayı (hem de şiddet kullanılarak) önleme sorumluluğunun Ankara Üniversitesi Rektörlüğünde olduğu açıktır. Büyük hüzün duydum. Bunlar akademik mesleğin doğasına, etiğine, geleneklerine uymaz. Üniversite yöneticisi zevatın görevlerini bırakmaları ve yeni bir KHK ile bu kurumların Emniyet Genel Müdürlüğü yönetimine devredilmesi uygundur. En azından mesleğimizin daha faza lekelenmesi önlenir.
OHAL KHK’leriyle binlerce insan sorgusuz sualsiz işinden oldu. Önümüzde bir referandum var. Referandumunun sonucu bu KHK’lerin yaşattığı olumsuz tabloyu değiştirebilir mi?
“Hayır” sonucu, faşizme sürüklenme sürecini durduramaz; sadece frenler. İktidar blokunun dağılma olasılığı doğar. “Evet” ise, Türkiye’yi İslamcı faşizme taşıyan bir adım olur. Ne var ki, bu programın güven duyarak dayanabileceği sınıfsal güçleri tanımlamaya çalışın; beceremeyeceksiniz. Kapkaççı çevreler yeni bir rejim inşa edemez; bu nedenle bu ihtiraslı tasarım çöker; ama bu arada Türkiye çok acı çeker.