Eşi 16 aydır tutuklu olan Parkinson hastası Fatma Arslan 4 ay önce Manisa’da gözaltına alınarak tutuklandı. Karı-koca tutuklu olan Arslan çiftinin, Epilepsi hastası bir evlatları var…
Hizmet Hareketi’ne mensup/sempatizan ya da yakınlığı olmayan binlerce insan gözaltına alınıyor, tutuklanıyor, zulme maruz bırakılıyor.
Özellikle yaşlı, engelli ve bebeklere yönelik acımasız tutum, akılllara durgunluk veriyor.
PARKİNSON HASTASI KADIN VE EŞİ TUTUKLANDI!
Manisa’da gözaltına alınarak tutuklanan ev hanımı Fatma Arslan, hem Parkinson hastası hem de Epilepsi. Arslan, 22 gün gözaltında tutulduktan sonra tutuklanarak cezaevine gönderildi. Eşi de 16 aydır tutuklu olan Fatma hanımın, Epilepsi hastası bir evladı var. 47 yaşındaki Fatma Arslan, ilaçlarla ayakta durmaya çalışıyor.
ŞİKAYET ÜZERİNE TUTUKLAMA!
Ev hanımı Fatma Arslan’ın tutuklanma gerekçesi ise şikayet! Cemaate yakın olduğu iddiasıyla emniyete yapılan bir ihbar sonucunda Arslan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İşte Fatma Arslan’ın ağzından yaşadığı zulüm:
“Hayatımız babam ve abimin muhtaç öğrencileri okutabilmek için köy köy dolaşırken yolda geçirdikleri trafik kazasıyla değişti, maalesef ikisini de kaybetmiştik ama onların bize kazandırdığı çok şey vardı.
Her şeyden önce milletimiz için çalışma, doğruluk ve sıdk yolunda ilerlemeye gayret, bize kazandırdıkları en önemli özelliklerdi. Hatta eşimi bile seçerken bu kıstaslar yön gösterdi, çok şükür eşim de beni hiç yanıltmadı.
Biz 22 yıllık evliyiz. Eşim Din Kültürü öğretmeni, ben ise ev hanımıyım. Rabbim bize bir evlat nasip etti, ancak evladıma Epilepsi teşhisi konuldu. Oğlum şuan 19 yaşında ve bu yaşına kadar ne benden ne de babasından ayrılmamıştır. Bizsiz yapması da mümkün değildir. Eşimi bir sabah vakti Kur’an öğrettiği için “Terör Örgütü” yaftasıyla aldılar ve yaklaşık 16 aydır tutuklu. Oğlum bunu kaldıramadı, çünkü babasına çok düşkündü.
Biz de birbirimize destek olmaya çalışıyorduk. Babasından ayrıldığından beri oğlum daha da kötüye gitti. Oğlumun bu hali beni endişelendiriyordu.
Duruma bir nevi alıştırmaya çalışırken bir sabah da benim için geldiler ve ben de 4 aydır tutukluyum.
‘8 KİŞİLİK KOĞUŞTA 30 KİŞİ KALIYORUZ’
8 kişilik koğuşta 30 kişi kalıyoruz, yerlerde yatıyoruz. Benim sağlığım yerinde değil. Parkinson hastasıyım. Ellerimi sabit tutamıyorum, soğuğun hastalığıma etkisi çok fazla.
Bulunduğumuz koğuş ilk zamanlar çok soğuktu. İnanın yaşanacak bir yer değil, sağlam insan bile burada hastalanır. Kaç defa durumumuza itiraz etmemize rağmen ilgilenen ya da değişen bir şey yok.
Oğlum ise babasızlığa alışamamışken şimdi de annesiz kaldı, ilgiye muhtaç. Anne ve babaya muhtaç bir çocuk…
Haklarında kesinleşen bir suçu bulunmayan, hatta iddianamesi bile yazılamayan bizlere bunu neden reva görüyorlar?”
Eşi 16 aydır tutuklu olan Parkinson hastası Fatma Arslan 4 ay önce Manisa’da gözaltına alınarak tutuklandı. Karı-koca tutuklu olan Arslan çiftinin, Epilepsi hastası bir evlatları var…
Hizmet Hareketi’ne mensup/sempatizan ya da yakınlığı olmayan binlerce insan gözaltına alınıyor, tutuklanıyor, zulme maruz bırakılıyor.
Özellikle yaşlı, engelli ve bebeklere yönelik acımasız tutum, akılllara durgunluk veriyor.
PARKİNSON HASTASI KADIN VE EŞİ TUTUKLANDI!
Manisa’da gözaltına alınarak tutuklanan ev hanımı Fatma Arslan, hem Parkinson hastası hem de Epilepsi. Arslan, 22 gün gözaltında tutulduktan sonra tutuklanarak cezaevine gönderildi. Eşi de 16 aydır tutuklu olan Fatma hanımın, Epilepsi hastası bir evladı var. 47 yaşındaki Fatma Arslan, ilaçlarla ayakta durmaya çalışıyor.
ŞİKAYET ÜZERİNE TUTUKLAMA!
Ev hanımı Fatma Arslan’ın tutuklanma gerekçesi ise şikayet! Cemaate yakın olduğu iddiasıyla emniyete yapılan bir ihbar sonucunda Arslan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İşte Fatma Arslan’ın ağzından yaşadığı zulüm:
“Hayatımız babam ve abimin muhtaç öğrencileri okutabilmek için köy köy dolaşırken yolda geçirdikleri trafik kazasıyla değişti, maalesef ikisini de kaybetmiştik ama onların bize kazandırdığı çok şey vardı.
Her şeyden önce milletimiz için çalışma, doğruluk ve sıdk yolunda ilerlemeye gayret, bize kazandırdıkları en önemli özelliklerdi. Hatta eşimi bile seçerken bu kıstaslar yön gösterdi, çok şükür eşim de beni hiç yanıltmadı.
Biz 22 yıllık evliyiz. Eşim Din Kültürü öğretmeni, ben ise ev hanımıyım. Rabbim bize bir evlat nasip etti, ancak evladıma Epilepsi teşhisi konuldu. Oğlum şuan 19 yaşında ve bu yaşına kadar ne benden ne de babasından ayrılmamıştır. Bizsiz yapması da mümkün değildir. Eşimi bir sabah vakti Kur’an öğrettiği için “Terör Örgütü” yaftasıyla aldılar ve yaklaşık 16 aydır tutuklu. Oğlum bunu kaldıramadı, çünkü babasına çok düşkündü.
Biz de birbirimize destek olmaya çalışıyorduk. Babasından ayrıldığından beri oğlum daha da kötüye gitti. Oğlumun bu hali beni endişelendiriyordu.
Duruma bir nevi alıştırmaya çalışırken bir sabah da benim için geldiler ve ben de 4 aydır tutukluyum.
‘8 KİŞİLİK KOĞUŞTA 30 KİŞİ KALIYORUZ’
8 kişilik koğuşta 30 kişi kalıyoruz, yerlerde yatıyoruz. Benim sağlığım yerinde değil. Parkinson hastasıyım. Ellerimi sabit tutamıyorum, soğuğun hastalığıma etkisi çok fazla.
Bulunduğumuz koğuş ilk zamanlar çok soğuktu. İnanın yaşanacak bir yer değil, sağlam insan bile burada hastalanır. Kaç defa durumumuza itiraz etmemize rağmen ilgilenen ya da değişen bir şey yok.
Oğlum ise babasızlığa alışamamışken şimdi de annesiz kaldı, ilgiye muhtaç. Anne ve babaya muhtaç bir çocuk…
Haklarında kesinleşen bir suçu bulunmayan, hatta iddianamesi bile yazılamayan bizlere bunu neden reva görüyorlar?”