Mısırlı Mkboul, uluslararası koruma altındayken öldürüldü

Bütün başvurulara karşın, Konya’da kocası tarafından öldürüldü. Mkboul için koruma kararı olduğunu söyleyen Ortadoğu Barış Merkezi’nden Esma Khashram, “Sanaa, Konya’ya gittiği zaman uluslararası koruması da vardı. Eşi evi nasıl buldu? Bu soruyu bilmiyorum” dedi.Sanaa Mımı Abdelrahman Mkboul, kocası Amrmohamed İbrahim Mohamed’le birlikte, daha iyi bir yaşam sürdürmek için Mısır’dan Türkiye’de geldi. Kocası tarafından defalarca şiddette maruz kalan Mkboul, polise başvurdu ve sığınma evine yerleştirildi. Kötü muamele gördüğü gerekçesiyle sığınma evine gitmek istemeyen Mkboul ve aynı evde kalan Faslı kadın Fatıma Boumendıl, 12 Eylül’de Mohamed tarafından boğazları kesilerek öldürüldü. Ortadoğu Barış Merkezi’nde şiddet gören kadınlarla ilgilenen Esma Khashram ve Kadın Dayanışma Vakfı’ndan Melek Fidan, Mkboul’un yaşadıklarını anlattı.

‘DEFALARCA POLİSE ŞİKAYET ETTİ’

Sanaa Mımı Abdelrahman Mkboul, çocuğu ve kocası Mohamed ile birlikte 2016 yılında Türkiye’ye geldi. Kayseri’ye yerleşen eşi Mkboul, eşinden sık sık şiddete gördü. Ankara’ya giden Mkboul, Ortadoğu Barış Merkezi’nde şiddet gören kadınlarla ilgilenen Esma Khashram’la tanıştı. Khasram, Mkboul’un yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Sanaa, üniversite mezunu ve bilgili bir kadındı. İlk başta Kayseri’ye yerleşiyorlar. Bana Kayseri’de çok fazla şiddet gördüğünü söylüyordu. Yine bir gün eşi tarafından şiddet görünce çocuğunu alıp evi terk etmiş. Kayseri’de kalırken defalarca polise gidip şikayet etmiş. Ama polisler sadece kayıt alıyor. Ankara’ya geldikten sonra Kadın Dayanışma Vakfı’nın kadın sığınma evinde kaldı. Sanaa, bu sığınma evini çok sevdiğini kendisine burada ailesi gibi davranıldığını söylüyordu. Fakat daha sonra bu sığınma evi kapatılınca buradaki kadınlar Kırıkkale’deki sığınma evi’ne gönderildi.”

‘SIĞINMA EVİNDE KALACAĞIMA DIŞARIDA KALIRIM’

Mkboul, Kırıkkale Kadın Sığınma Evi’nde kötü muamele gördüğü iddiasıyla Ankara’ya geri döndü. Esma Khashram da Kırıkkale Kadın Sığınma Evi’nden aynı gerekçeyle 4 kadının kaçtığını belirtti.

Mkboul’un kimliğinde Kırıkkale yazdığı için Ankara’daki sığınma evine kabul edilmemiş. Khashram, Mkboul’un belgeleriyle ilgili işlemleri tamamlamak için Göç İdaresi’ne gittiklerini anlattı. Mkboul’un sığınma evinden kalmak istemediğini aktaran Khashram, şunları söyledi:

“Sanaa’nın otelde kalmasına yardımcı olduk. Bu sırada biz de Sanaa’nın belgelerini halletmek için Göç İdaresi’ne gittik. Çünkü Sanaa’nın belgelerine kocası el koymuştu. Sanaa eşinden boşanmak istiyordu. Kendisiyle birlikte boşanma işlemlerini yapabilmemiz için Göç İdaresi’ne gittik. Ama bu sefer de Sanaa’nın Göç İdaresi’ndeki kaydı çıkmadı. Buradaki sorun da sistemden kaynaklanıyordu. Sanaa’yı Ankara’daki sığınma evine götürmek için ikna ediyordum. Kendisi, ‘Sığınma evinde kalmaktansa sokakta yaşamayı tercih ederim’ diyordu. Ben de sokakta kalması durumunda onun başına neler gelebileceğini anlattım. Sonunda Sanaa’yı Ankara’daki sığınma evine aldılar. Bu sırada Ankara’daki sığınma evi de, ‘Eğer Göç İdaresi 1 ay içerisinde sorunları halletmezse başka yere göndereceğiz’ dedi.”

‘ULUSLARARASI KORUMASI VARDI’

Khashram, Mkboul’un Konya’ya gönderildiğini fakat gitmek istemediğini kaydetti. Mkboul’un Konya’ya gönderilmesinin engelleyemediklerini dile getiren Esma Khashram “Konya’ya gittiğinde yardım etmediğimi düşündüğü için beni arayıp sitem etti. Sanaa çocuğuyla birlikte kadın sığınma evinde tanıştığı Faslı kadın Fatıma’nın Konya’da tuttuğu kiralık eve yerleşti. Bu arada Sanaa, Konya’ya gittiği zaman uluslararası koruması da vardı. Eşi evi nasıl buldu? Bu soruyu bilmiyorum. Sanaa, Konya’da da birçok kez eşi tarafından şiddete maruz kalmaya devam ediyordu” diye konuştu.

‘EŞİ, SANAA’NIN BABASINI ARAYIP TABUTA KOYACAĞIM DEDİ’

Mkboul, Ankara Kadın Sığınma Evi’nde gönderilmeden önce Kadın Dayanışma Vakfı’nın Kadın Sığınma Evi’nde 5 hafta kaldı. Kadın Dayanışma Vakfı’ndan Melek Fidan ise sığınma evlerinin, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün kararı nedeniyle kapatıldığını söyledi.

Buradaki kadınların Kırıkkale’ye gönderildiğini belirten Fidan, “Sanaa da Kırıkkale’deki Sığınma Evi’nin İnsan Ticareti Sığınma Evi’ne nakledildi. Ancak Sana, bizde insan ticareti mağduru olarak kalmadı, kadına yönelik şiddetten tedbir kararı olduğu için kalıyordu” şeklinde konuştu.

CİNAYETTEN 5 GÜN ÖNCE İFADESİ ALINIP, SERBEST BIRAKILMIŞ

Mkboul’le sık sık sohbet ettiklerini anlatan Fidan, “Sanaa sığınma evindeki telefonla Mısır’daki annesini arıyordu. Sanaa’nın kocası, Sanaa’nın babasını arayarak, ‘Kızın benimle barışmazsa onu tabuta koyar gönderirim’ demiş. Sanaa, bunu bize anlatırken bir sığınma evinde ölüm riski olduğunu biliyordu. Şu an sanki bir yakınımızı kaybettik. Çok üzgünüz” dedi.

Cinayetin ardından Kadın Dayanışma Vakfı’ndan yapılan açıklamada, Mkboul’un öldürülmeden 5 gün önce yine şiddet gördüğü ve şikayetçi olduğu belirtildi. Polis merkezinde ifadeleri Mkboul ve kocası Mohamed serbest bırakılmış.

KIRIKKALE SIĞINMA EVİ: KURALLARA UYMAYAN KADINLAR HER ŞEYİ SÖYLER

Mkboul’un kötü muameleye maruz kaldığını iddia ettiği Kırıkkale Kadın Sığınma Evi ise bu iddiayı reddetti. Yetkililer, “Kırıkkale’deki kötü muamele iddiaları doğru değil. Kadın işine gelmediği her şeyi söyler. Burada kurallarımız var. Bu kurallara uymayan kadınlar her şeyi söylerler. Ayrıca Sanaa hanımın öldürülmesine ilişkin kurumumuzla bir bağlantısı yok. Sanaa, bizden sonra başka kurumlara gitmiş” şeklinde konuştu.