AKP avukatları, ‘partinin kişilik ve saygınlığına saldırıda bulunduğu’ iddiasıyla Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Ahmet Şık’a 100 bin liralık manevi tazminat davası açtı.
Dava dilekçesinde Şık’ın bir açıklamasında AKP hakkında ‘katlanması mümkün olmayan suç isnadı’ ve ‘iftiraların’ yer aldığı, AKP’nin kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu iddia edildi.
Şık, Medyascope’ta şunları söylemişti: “AKP’ye, MHP’ye bırakmayacağız bu muhalefeti. Ki bunlar zaten darmaduman olacaklar. Hepsi suç örgütü üyesi olmaktan yargılanacak bir yapıdan bahsediyoruz. Temiz olanları, suça bulaşmamış olanları Meclis’te kalmaya devam etsin ama AKP bu nedenle kapatılacak. AKP bir siyasi parti muamelesi görmeyecek bu dönem kapanırsa. AKP bir suç örgütü olduğu için kapatılacak. ‘Siyasi parti kılığına gitmiş bir suç örgütü’ diyecekler…”
AKP’nin avukatları Muammer Cemaloğlu ve Burhanettin Sevencan’ın Şık hakkında asliye hukuk mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde, AKP’nin, faaliyetlerini hukuka ve mevzuata uygun sürdüren siyasi bir teşekkül olduğu savunuldu.
Dilekçede, Şık’ın açıklamalarında AKP’nin kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği savunuldu.
Şık’ın kamuoyunu yönlendirme ve toplum nezdinde partinin itibarını zedeleme kastıyla hareket ettiği, partinin kişilik haklarını alenen ihlal ettiği iddia edilen dilekçede, şunlar dendi: “Davalı, müvekkil partinin, parti yöneticilerinin, üyelerinin ve tüzel kişiliğinin şeref ve haysiyetini zedelediği gibi, kamuoyu nezdinde müvekkil partiye karşı haksız isnatlarda bulunarak, olumsuz düşünceler geliştirme kampanyasına girişmiştir. Davalının amacı, müvekkil partiyi hukuka aykırı eylemlerin içinde olmakla suçlamak ve bu vesileyle müvekkil partinin itibarını sarsmaktır. Bu nedenle eylemin hukuka aykırılığı da açıktır. Dava konusu açıklamaların, davalının kusuru sonucu gerçekleştiğine dair herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır.”
AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarıyla Yargıtay içtihatlarından örnekler verilen dilekçede, şunları kaydedildi: “İfade özgürlüğü sınırsız olmayıp, yine aynı düzenlemelerle kişilerin şeref ve haysiyetleri koruma altına alınmıştır. Somut olayda davalı ifade özgürlüğü ve eleştiri sınırlarını aşarak müvekkil partinin kişilik haklarına saldırıda bulunmuştur.”
Partinin siyasi pozisyonu ve toplumdaki konumu gereği manevi değerlerinin açıkça zarar gördüğü kaydedilen dilekçede, bu kapsamda partinin kişilik hakları ve saygınlığına saldırıda bulunduğu gerekçesiyle davalı Ahmet Şık’ın 100 bin lira manevi tazminata mahkum edilmesi talep edildi.
AKP avukatları, ‘partinin kişilik ve saygınlığına saldırıda bulunduğu’ iddiasıyla Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Ahmet Şık’a 100 bin liralık manevi tazminat davası açtı.
Dava dilekçesinde Şık’ın bir açıklamasında AKP hakkında ‘katlanması mümkün olmayan suç isnadı’ ve ‘iftiraların’ yer aldığı, AKP’nin kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu iddia edildi.
Şık, Medyascope’ta şunları söylemişti: “AKP’ye, MHP’ye bırakmayacağız bu muhalefeti. Ki bunlar zaten darmaduman olacaklar. Hepsi suç örgütü üyesi olmaktan yargılanacak bir yapıdan bahsediyoruz. Temiz olanları, suça bulaşmamış olanları Meclis’te kalmaya devam etsin ama AKP bu nedenle kapatılacak. AKP bir siyasi parti muamelesi görmeyecek bu dönem kapanırsa. AKP bir suç örgütü olduğu için kapatılacak. ‘Siyasi parti kılığına gitmiş bir suç örgütü’ diyecekler…”
AKP’nin avukatları Muammer Cemaloğlu ve Burhanettin Sevencan’ın Şık hakkında asliye hukuk mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde, AKP’nin, faaliyetlerini hukuka ve mevzuata uygun sürdüren siyasi bir teşekkül olduğu savunuldu.
Dilekçede, Şık’ın açıklamalarında AKP’nin kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği savunuldu.
Şık’ın kamuoyunu yönlendirme ve toplum nezdinde partinin itibarını zedeleme kastıyla hareket ettiği, partinin kişilik haklarını alenen ihlal ettiği iddia edilen dilekçede, şunlar dendi: “Davalı, müvekkil partinin, parti yöneticilerinin, üyelerinin ve tüzel kişiliğinin şeref ve haysiyetini zedelediği gibi, kamuoyu nezdinde müvekkil partiye karşı haksız isnatlarda bulunarak, olumsuz düşünceler geliştirme kampanyasına girişmiştir. Davalının amacı, müvekkil partiyi hukuka aykırı eylemlerin içinde olmakla suçlamak ve bu vesileyle müvekkil partinin itibarını sarsmaktır. Bu nedenle eylemin hukuka aykırılığı da açıktır. Dava konusu açıklamaların, davalının kusuru sonucu gerçekleştiğine dair herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır.”
AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarıyla Yargıtay içtihatlarından örnekler verilen dilekçede, şunları kaydedildi: “İfade özgürlüğü sınırsız olmayıp, yine aynı düzenlemelerle kişilerin şeref ve haysiyetleri koruma altına alınmıştır. Somut olayda davalı ifade özgürlüğü ve eleştiri sınırlarını aşarak müvekkil partinin kişilik haklarına saldırıda bulunmuştur.”
Partinin siyasi pozisyonu ve toplumdaki konumu gereği manevi değerlerinin açıkça zarar gördüğü kaydedilen dilekçede, bu kapsamda partinin kişilik hakları ve saygınlığına saldırıda bulunduğu gerekçesiyle davalı Ahmet Şık’ın 100 bin lira manevi tazminata mahkum edilmesi talep edildi.
AKP avukatları, ‘partinin kişilik ve saygınlığına saldırıda bulunduğu’ iddiasıyla Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Ahmet Şık’a 100 bin liralık manevi tazminat davası açtı.
Dava dilekçesinde Şık’ın bir açıklamasında AKP hakkında ‘katlanması mümkün olmayan suç isnadı’ ve ‘iftiraların’ yer aldığı, AKP’nin kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu iddia edildi.
Şık, Medyascope’ta şunları söylemişti: “AKP’ye, MHP’ye bırakmayacağız bu muhalefeti. Ki bunlar zaten darmaduman olacaklar. Hepsi suç örgütü üyesi olmaktan yargılanacak bir yapıdan bahsediyoruz. Temiz olanları, suça bulaşmamış olanları Meclis’te kalmaya devam etsin ama AKP bu nedenle kapatılacak. AKP bir siyasi parti muamelesi görmeyecek bu dönem kapanırsa. AKP bir suç örgütü olduğu için kapatılacak. ‘Siyasi parti kılığına gitmiş bir suç örgütü’ diyecekler…”
AKP’nin avukatları Muammer Cemaloğlu ve Burhanettin Sevencan’ın Şık hakkında asliye hukuk mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde, AKP’nin, faaliyetlerini hukuka ve mevzuata uygun sürdüren siyasi bir teşekkül olduğu savunuldu.
Dilekçede, Şık’ın açıklamalarında AKP’nin kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği savunuldu.
Şık’ın kamuoyunu yönlendirme ve toplum nezdinde partinin itibarını zedeleme kastıyla hareket ettiği, partinin kişilik haklarını alenen ihlal ettiği iddia edilen dilekçede, şunlar dendi: “Davalı, müvekkil partinin, parti yöneticilerinin, üyelerinin ve tüzel kişiliğinin şeref ve haysiyetini zedelediği gibi, kamuoyu nezdinde müvekkil partiye karşı haksız isnatlarda bulunarak, olumsuz düşünceler geliştirme kampanyasına girişmiştir. Davalının amacı, müvekkil partiyi hukuka aykırı eylemlerin içinde olmakla suçlamak ve bu vesileyle müvekkil partinin itibarını sarsmaktır. Bu nedenle eylemin hukuka aykırılığı da açıktır. Dava konusu açıklamaların, davalının kusuru sonucu gerçekleştiğine dair herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır.”
AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarıyla Yargıtay içtihatlarından örnekler verilen dilekçede, şunları kaydedildi: “İfade özgürlüğü sınırsız olmayıp, yine aynı düzenlemelerle kişilerin şeref ve haysiyetleri koruma altına alınmıştır. Somut olayda davalı ifade özgürlüğü ve eleştiri sınırlarını aşarak müvekkil partinin kişilik haklarına saldırıda bulunmuştur.”
Partinin siyasi pozisyonu ve toplumdaki konumu gereği manevi değerlerinin açıkça zarar gördüğü kaydedilen dilekçede, bu kapsamda partinin kişilik hakları ve saygınlığına saldırıda bulunduğu gerekçesiyle davalı Ahmet Şık’ın 100 bin lira manevi tazminata mahkum edilmesi talep edildi.
AKP avukatları, ‘partinin kişilik ve saygınlığına saldırıda bulunduğu’ iddiasıyla Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Ahmet Şık’a 100 bin liralık manevi tazminat davası açtı.
Dava dilekçesinde Şık’ın bir açıklamasında AKP hakkında ‘katlanması mümkün olmayan suç isnadı’ ve ‘iftiraların’ yer aldığı, AKP’nin kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu iddia edildi.
Şık, Medyascope’ta şunları söylemişti: “AKP’ye, MHP’ye bırakmayacağız bu muhalefeti. Ki bunlar zaten darmaduman olacaklar. Hepsi suç örgütü üyesi olmaktan yargılanacak bir yapıdan bahsediyoruz. Temiz olanları, suça bulaşmamış olanları Meclis’te kalmaya devam etsin ama AKP bu nedenle kapatılacak. AKP bir siyasi parti muamelesi görmeyecek bu dönem kapanırsa. AKP bir suç örgütü olduğu için kapatılacak. ‘Siyasi parti kılığına gitmiş bir suç örgütü’ diyecekler…”
AKP’nin avukatları Muammer Cemaloğlu ve Burhanettin Sevencan’ın Şık hakkında asliye hukuk mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde, AKP’nin, faaliyetlerini hukuka ve mevzuata uygun sürdüren siyasi bir teşekkül olduğu savunuldu.
Dilekçede, Şık’ın açıklamalarında AKP’nin kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği savunuldu.
Şık’ın kamuoyunu yönlendirme ve toplum nezdinde partinin itibarını zedeleme kastıyla hareket ettiği, partinin kişilik haklarını alenen ihlal ettiği iddia edilen dilekçede, şunlar dendi: “Davalı, müvekkil partinin, parti yöneticilerinin, üyelerinin ve tüzel kişiliğinin şeref ve haysiyetini zedelediği gibi, kamuoyu nezdinde müvekkil partiye karşı haksız isnatlarda bulunarak, olumsuz düşünceler geliştirme kampanyasına girişmiştir. Davalının amacı, müvekkil partiyi hukuka aykırı eylemlerin içinde olmakla suçlamak ve bu vesileyle müvekkil partinin itibarını sarsmaktır. Bu nedenle eylemin hukuka aykırılığı da açıktır. Dava konusu açıklamaların, davalının kusuru sonucu gerçekleştiğine dair herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır.”
AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarıyla Yargıtay içtihatlarından örnekler verilen dilekçede, şunları kaydedildi: “İfade özgürlüğü sınırsız olmayıp, yine aynı düzenlemelerle kişilerin şeref ve haysiyetleri koruma altına alınmıştır. Somut olayda davalı ifade özgürlüğü ve eleştiri sınırlarını aşarak müvekkil partinin kişilik haklarına saldırıda bulunmuştur.”
Partinin siyasi pozisyonu ve toplumdaki konumu gereği manevi değerlerinin açıkça zarar gördüğü kaydedilen dilekçede, bu kapsamda partinin kişilik hakları ve saygınlığına saldırıda bulunduğu gerekçesiyle davalı Ahmet Şık’ın 100 bin lira manevi tazminata mahkum edilmesi talep edildi.