Nuriye ve Semih’ten gelen haberler çok kötü, üstüne br de ceza verildiği öğrenildi.
Kasım ayında KHK ile mesleklerinden ihraç edildikten sonra direnişe başlayan akademisyen Nuriye Gülmen ile öğretmen Semih Özakça, açlık grevinin 105’inci gününü geride bıraktı. Gülmen ve Özakça’nın sağlık durumları her geçen gün kötüye gidiyor. Gülmen ve Özakça’nın avukatlarından Selçuk Kozağaçlı Twitter hesabından, “Nuriye ile avukat görüşünü yarıda kesmek zorunda kaldık. Nabzı çok düşük göğsünde sancı ve baskı var. Sesimizi yükseltelim geç olmadan” çağrısı yaptı.
İki eğitimcinin cezaevinde yaşadığı hak ihlallerine de her geçen gün bir yenisi daha ekleniyor. Son olarak Gülmen’e slogan attığı gerekçesi ile mektup-faks yazışmasını ve telefon görüşmesini yasaklamayı içeren “iletişim cezası” verildi.
Semih’e tekerlekli sandalye eziyeti
Semih Özakça’nın eşi Esra Özakça,yaşanan son gelişmelere ilişkin bilgi verdi. Eşi Semih ile telefon görüşmesi yaptığını söyleyen Esra Özakça, şunları anlattı: “Tekerlekli sandalye ile ilgili yaşadığı sorununu anlattı. Telefon görüşü ve avukat görüşüne çıkarken, tekerlekli sandalye istemiş. Getirmişler ve ‘kendin sür’ demişler. Semih de ‘ben sürebilsem neden tekerlekli sandalye isteyeyim, zaten yürürüm’ demiş. Semih’e ‘biz seni götürmeyiz’ dediklerinde ‘gitmiyorum’ yanıtını vermiş. Bir süre bekledikten sonra başka gardiyanlar gelip götürmüş…Semih mektup yazdığı için çok geç uyuduğunu da söyledi. Mektup yazmaktan parmaklarının yamulduğunu belirtti. Özellikle hapishanelerden çok fazla mektup geliyormuş. Kamuoyu baskısı sonucunda Semih’in arama bahanesiyle sürüklenerek dışarı çıkarılmasına son verilmiş. Panosunda yer alan haber ve fotoğraflara da karışılmıyormuş artık…”
Gülmen ayağa kalkamıyor
Gülmen’in günlerini daha çok yatakta geçirdiğini kaydeden Özakça, “Hücre içerisinde de tekerlekli sandalye ile hareket ediyormuş. Çok küçük olan hücrede tekerlekli sandalye ile ne yapıyor bilmiyorum ama havalandırmaya dahi sandalye ile çıkıyor. Hiç bir şekilde ayağa kalkmıyormuş. Avukatların da söylediğine göre görüşlerde de ayağa kalkmıyor sadece avukatların ellerini sıkıyormuş” diye konuştu.
‘Kas yıkımı yaşıyor’
Gülmen’in sağlık durumu için kaygılandığını ifade eden Özakça, “Bacakları da istemsiz hareket etmeye başlamış, ciddi anlamda kas yıkımı yaşıyor” dedi. Gülmen’e slogan attığı gerekçesi ile iletişim cezası verildiğini söyleyen Özakça, şunları kaydetti: “Ceza uygulamaya konulursa iletişimsizlikle cezalandırılacak. Mektup alıp göndermesi, telefon ile görüşmesi yasaklanacak. Nuriye’nin yanındaki arkadaşlarına verilen ceza da henüz uygulamaya konulmadığından yalnız değil. Arkadaşları yardımcı oluyor. Verilen cezalarla hem yalnızlaştırmaya hem de haberleşme hakkımızı elimizden almaya çalışıyorlar.”
Anne Özakça’ya ‘Grevi bitir’ önerisi
Semih Özakça’nın annesi Sultan Özakça ile kendisinin de açlık grevinde 30 günü geride bıraktıklarını ifade eden Esra Özakça, “Ankara Tabip Odası’ndan hekimlerin yaptığı kontroller sonucunda annemde acil tedavi olması gerektiren ve tedavi edilmezse ameliyatla sonuçlanabilecek bir kadın hastalığı çıktı. Annem daha önce de ameliyat olduğundan durum onun açısından önemli. Hekimler benim için de açlık grevinin 25’inci günündeyken Nuriye Gülmen’in 55’inci günde gösterdiği etkileri göstermeye başladığı uyarısında bulundu. Bacaklarım çok kötü, artık çok ağrıyor. Yürümekte zorlanıyorum. Hem çok hareketliyiz hem de başlamadan önceki beslenmemiz de yeterli değildi” şeklinde konuştu.
Özakça son olarak Bakan Nurettin Canikli ile yaptıkları görüşmenin çarpıtıldığını belirterek, “Kılıçdaroğlu’nun mektubundan sonra Bakan ile görüşülmüş gibi bir tablo var ama biz açlık grevinin 69’uncu gününde bir görüşme yaptık. ‘Halimizden memnun olduğumuz geçiyor’ haber bültenlerinde mümkün mü? Bir aile böyle bir şey söyleyebilir mi?” dedi.
Nuriye ve Semih’ten gelen haberler çok kötü, üstüne br de ceza verildiği öğrenildi.
Kasım ayında KHK ile mesleklerinden ihraç edildikten sonra direnişe başlayan akademisyen Nuriye Gülmen ile öğretmen Semih Özakça, açlık grevinin 105’inci gününü geride bıraktı. Gülmen ve Özakça’nın sağlık durumları her geçen gün kötüye gidiyor. Gülmen ve Özakça’nın avukatlarından Selçuk Kozağaçlı Twitter hesabından, “Nuriye ile avukat görüşünü yarıda kesmek zorunda kaldık. Nabzı çok düşük göğsünde sancı ve baskı var. Sesimizi yükseltelim geç olmadan” çağrısı yaptı.
İki eğitimcinin cezaevinde yaşadığı hak ihlallerine de her geçen gün bir yenisi daha ekleniyor. Son olarak Gülmen’e slogan attığı gerekçesi ile mektup-faks yazışmasını ve telefon görüşmesini yasaklamayı içeren “iletişim cezası” verildi.
Semih’e tekerlekli sandalye eziyeti
Semih Özakça’nın eşi Esra Özakça,yaşanan son gelişmelere ilişkin bilgi verdi. Eşi Semih ile telefon görüşmesi yaptığını söyleyen Esra Özakça, şunları anlattı: “Tekerlekli sandalye ile ilgili yaşadığı sorununu anlattı. Telefon görüşü ve avukat görüşüne çıkarken, tekerlekli sandalye istemiş. Getirmişler ve ‘kendin sür’ demişler. Semih de ‘ben sürebilsem neden tekerlekli sandalye isteyeyim, zaten yürürüm’ demiş. Semih’e ‘biz seni götürmeyiz’ dediklerinde ‘gitmiyorum’ yanıtını vermiş. Bir süre bekledikten sonra başka gardiyanlar gelip götürmüş…Semih mektup yazdığı için çok geç uyuduğunu da söyledi. Mektup yazmaktan parmaklarının yamulduğunu belirtti. Özellikle hapishanelerden çok fazla mektup geliyormuş. Kamuoyu baskısı sonucunda Semih’in arama bahanesiyle sürüklenerek dışarı çıkarılmasına son verilmiş. Panosunda yer alan haber ve fotoğraflara da karışılmıyormuş artık…”
Gülmen ayağa kalkamıyor
Gülmen’in günlerini daha çok yatakta geçirdiğini kaydeden Özakça, “Hücre içerisinde de tekerlekli sandalye ile hareket ediyormuş. Çok küçük olan hücrede tekerlekli sandalye ile ne yapıyor bilmiyorum ama havalandırmaya dahi sandalye ile çıkıyor. Hiç bir şekilde ayağa kalkmıyormuş. Avukatların da söylediğine göre görüşlerde de ayağa kalkmıyor sadece avukatların ellerini sıkıyormuş” diye konuştu.
‘Kas yıkımı yaşıyor’
Gülmen’in sağlık durumu için kaygılandığını ifade eden Özakça, “Bacakları da istemsiz hareket etmeye başlamış, ciddi anlamda kas yıkımı yaşıyor” dedi. Gülmen’e slogan attığı gerekçesi ile iletişim cezası verildiğini söyleyen Özakça, şunları kaydetti: “Ceza uygulamaya konulursa iletişimsizlikle cezalandırılacak. Mektup alıp göndermesi, telefon ile görüşmesi yasaklanacak. Nuriye’nin yanındaki arkadaşlarına verilen ceza da henüz uygulamaya konulmadığından yalnız değil. Arkadaşları yardımcı oluyor. Verilen cezalarla hem yalnızlaştırmaya hem de haberleşme hakkımızı elimizden almaya çalışıyorlar.”
Anne Özakça’ya ‘Grevi bitir’ önerisi
Semih Özakça’nın annesi Sultan Özakça ile kendisinin de açlık grevinde 30 günü geride bıraktıklarını ifade eden Esra Özakça, “Ankara Tabip Odası’ndan hekimlerin yaptığı kontroller sonucunda annemde acil tedavi olması gerektiren ve tedavi edilmezse ameliyatla sonuçlanabilecek bir kadın hastalığı çıktı. Annem daha önce de ameliyat olduğundan durum onun açısından önemli. Hekimler benim için de açlık grevinin 25’inci günündeyken Nuriye Gülmen’in 55’inci günde gösterdiği etkileri göstermeye başladığı uyarısında bulundu. Bacaklarım çok kötü, artık çok ağrıyor. Yürümekte zorlanıyorum. Hem çok hareketliyiz hem de başlamadan önceki beslenmemiz de yeterli değildi” şeklinde konuştu.
Özakça son olarak Bakan Nurettin Canikli ile yaptıkları görüşmenin çarpıtıldığını belirterek, “Kılıçdaroğlu’nun mektubundan sonra Bakan ile görüşülmüş gibi bir tablo var ama biz açlık grevinin 69’uncu gününde bir görüşme yaptık. ‘Halimizden memnun olduğumuz geçiyor’ haber bültenlerinde mümkün mü? Bir aile böyle bir şey söyleyebilir mi?” dedi.
Nuriye ve Semih’ten gelen haberler çok kötü, üstüne br de ceza verildiği öğrenildi.
Kasım ayında KHK ile mesleklerinden ihraç edildikten sonra direnişe başlayan akademisyen Nuriye Gülmen ile öğretmen Semih Özakça, açlık grevinin 105’inci gününü geride bıraktı. Gülmen ve Özakça’nın sağlık durumları her geçen gün kötüye gidiyor. Gülmen ve Özakça’nın avukatlarından Selçuk Kozağaçlı Twitter hesabından, “Nuriye ile avukat görüşünü yarıda kesmek zorunda kaldık. Nabzı çok düşük göğsünde sancı ve baskı var. Sesimizi yükseltelim geç olmadan” çağrısı yaptı.
İki eğitimcinin cezaevinde yaşadığı hak ihlallerine de her geçen gün bir yenisi daha ekleniyor. Son olarak Gülmen’e slogan attığı gerekçesi ile mektup-faks yazışmasını ve telefon görüşmesini yasaklamayı içeren “iletişim cezası” verildi.
Semih’e tekerlekli sandalye eziyeti
Semih Özakça’nın eşi Esra Özakça,yaşanan son gelişmelere ilişkin bilgi verdi. Eşi Semih ile telefon görüşmesi yaptığını söyleyen Esra Özakça, şunları anlattı: “Tekerlekli sandalye ile ilgili yaşadığı sorununu anlattı. Telefon görüşü ve avukat görüşüne çıkarken, tekerlekli sandalye istemiş. Getirmişler ve ‘kendin sür’ demişler. Semih de ‘ben sürebilsem neden tekerlekli sandalye isteyeyim, zaten yürürüm’ demiş. Semih’e ‘biz seni götürmeyiz’ dediklerinde ‘gitmiyorum’ yanıtını vermiş. Bir süre bekledikten sonra başka gardiyanlar gelip götürmüş…Semih mektup yazdığı için çok geç uyuduğunu da söyledi. Mektup yazmaktan parmaklarının yamulduğunu belirtti. Özellikle hapishanelerden çok fazla mektup geliyormuş. Kamuoyu baskısı sonucunda Semih’in arama bahanesiyle sürüklenerek dışarı çıkarılmasına son verilmiş. Panosunda yer alan haber ve fotoğraflara da karışılmıyormuş artık…”
Gülmen ayağa kalkamıyor
Gülmen’in günlerini daha çok yatakta geçirdiğini kaydeden Özakça, “Hücre içerisinde de tekerlekli sandalye ile hareket ediyormuş. Çok küçük olan hücrede tekerlekli sandalye ile ne yapıyor bilmiyorum ama havalandırmaya dahi sandalye ile çıkıyor. Hiç bir şekilde ayağa kalkmıyormuş. Avukatların da söylediğine göre görüşlerde de ayağa kalkmıyor sadece avukatların ellerini sıkıyormuş” diye konuştu.
‘Kas yıkımı yaşıyor’
Gülmen’in sağlık durumu için kaygılandığını ifade eden Özakça, “Bacakları da istemsiz hareket etmeye başlamış, ciddi anlamda kas yıkımı yaşıyor” dedi. Gülmen’e slogan attığı gerekçesi ile iletişim cezası verildiğini söyleyen Özakça, şunları kaydetti: “Ceza uygulamaya konulursa iletişimsizlikle cezalandırılacak. Mektup alıp göndermesi, telefon ile görüşmesi yasaklanacak. Nuriye’nin yanındaki arkadaşlarına verilen ceza da henüz uygulamaya konulmadığından yalnız değil. Arkadaşları yardımcı oluyor. Verilen cezalarla hem yalnızlaştırmaya hem de haberleşme hakkımızı elimizden almaya çalışıyorlar.”
Anne Özakça’ya ‘Grevi bitir’ önerisi
Semih Özakça’nın annesi Sultan Özakça ile kendisinin de açlık grevinde 30 günü geride bıraktıklarını ifade eden Esra Özakça, “Ankara Tabip Odası’ndan hekimlerin yaptığı kontroller sonucunda annemde acil tedavi olması gerektiren ve tedavi edilmezse ameliyatla sonuçlanabilecek bir kadın hastalığı çıktı. Annem daha önce de ameliyat olduğundan durum onun açısından önemli. Hekimler benim için de açlık grevinin 25’inci günündeyken Nuriye Gülmen’in 55’inci günde gösterdiği etkileri göstermeye başladığı uyarısında bulundu. Bacaklarım çok kötü, artık çok ağrıyor. Yürümekte zorlanıyorum. Hem çok hareketliyiz hem de başlamadan önceki beslenmemiz de yeterli değildi” şeklinde konuştu.
Özakça son olarak Bakan Nurettin Canikli ile yaptıkları görüşmenin çarpıtıldığını belirterek, “Kılıçdaroğlu’nun mektubundan sonra Bakan ile görüşülmüş gibi bir tablo var ama biz açlık grevinin 69’uncu gününde bir görüşme yaptık. ‘Halimizden memnun olduğumuz geçiyor’ haber bültenlerinde mümkün mü? Bir aile böyle bir şey söyleyebilir mi?” dedi.
Nuriye ve Semih’ten gelen haberler çok kötü, üstüne br de ceza verildiği öğrenildi.
Kasım ayında KHK ile mesleklerinden ihraç edildikten sonra direnişe başlayan akademisyen Nuriye Gülmen ile öğretmen Semih Özakça, açlık grevinin 105’inci gününü geride bıraktı. Gülmen ve Özakça’nın sağlık durumları her geçen gün kötüye gidiyor. Gülmen ve Özakça’nın avukatlarından Selçuk Kozağaçlı Twitter hesabından, “Nuriye ile avukat görüşünü yarıda kesmek zorunda kaldık. Nabzı çok düşük göğsünde sancı ve baskı var. Sesimizi yükseltelim geç olmadan” çağrısı yaptı.
İki eğitimcinin cezaevinde yaşadığı hak ihlallerine de her geçen gün bir yenisi daha ekleniyor. Son olarak Gülmen’e slogan attığı gerekçesi ile mektup-faks yazışmasını ve telefon görüşmesini yasaklamayı içeren “iletişim cezası” verildi.
Semih’e tekerlekli sandalye eziyeti
Semih Özakça’nın eşi Esra Özakça,yaşanan son gelişmelere ilişkin bilgi verdi. Eşi Semih ile telefon görüşmesi yaptığını söyleyen Esra Özakça, şunları anlattı: “Tekerlekli sandalye ile ilgili yaşadığı sorununu anlattı. Telefon görüşü ve avukat görüşüne çıkarken, tekerlekli sandalye istemiş. Getirmişler ve ‘kendin sür’ demişler. Semih de ‘ben sürebilsem neden tekerlekli sandalye isteyeyim, zaten yürürüm’ demiş. Semih’e ‘biz seni götürmeyiz’ dediklerinde ‘gitmiyorum’ yanıtını vermiş. Bir süre bekledikten sonra başka gardiyanlar gelip götürmüş…Semih mektup yazdığı için çok geç uyuduğunu da söyledi. Mektup yazmaktan parmaklarının yamulduğunu belirtti. Özellikle hapishanelerden çok fazla mektup geliyormuş. Kamuoyu baskısı sonucunda Semih’in arama bahanesiyle sürüklenerek dışarı çıkarılmasına son verilmiş. Panosunda yer alan haber ve fotoğraflara da karışılmıyormuş artık…”
Gülmen ayağa kalkamıyor
Gülmen’in günlerini daha çok yatakta geçirdiğini kaydeden Özakça, “Hücre içerisinde de tekerlekli sandalye ile hareket ediyormuş. Çok küçük olan hücrede tekerlekli sandalye ile ne yapıyor bilmiyorum ama havalandırmaya dahi sandalye ile çıkıyor. Hiç bir şekilde ayağa kalkmıyormuş. Avukatların da söylediğine göre görüşlerde de ayağa kalkmıyor sadece avukatların ellerini sıkıyormuş” diye konuştu.
‘Kas yıkımı yaşıyor’
Gülmen’in sağlık durumu için kaygılandığını ifade eden Özakça, “Bacakları da istemsiz hareket etmeye başlamış, ciddi anlamda kas yıkımı yaşıyor” dedi. Gülmen’e slogan attığı gerekçesi ile iletişim cezası verildiğini söyleyen Özakça, şunları kaydetti: “Ceza uygulamaya konulursa iletişimsizlikle cezalandırılacak. Mektup alıp göndermesi, telefon ile görüşmesi yasaklanacak. Nuriye’nin yanındaki arkadaşlarına verilen ceza da henüz uygulamaya konulmadığından yalnız değil. Arkadaşları yardımcı oluyor. Verilen cezalarla hem yalnızlaştırmaya hem de haberleşme hakkımızı elimizden almaya çalışıyorlar.”
Anne Özakça’ya ‘Grevi bitir’ önerisi
Semih Özakça’nın annesi Sultan Özakça ile kendisinin de açlık grevinde 30 günü geride bıraktıklarını ifade eden Esra Özakça, “Ankara Tabip Odası’ndan hekimlerin yaptığı kontroller sonucunda annemde acil tedavi olması gerektiren ve tedavi edilmezse ameliyatla sonuçlanabilecek bir kadın hastalığı çıktı. Annem daha önce de ameliyat olduğundan durum onun açısından önemli. Hekimler benim için de açlık grevinin 25’inci günündeyken Nuriye Gülmen’in 55’inci günde gösterdiği etkileri göstermeye başladığı uyarısında bulundu. Bacaklarım çok kötü, artık çok ağrıyor. Yürümekte zorlanıyorum. Hem çok hareketliyiz hem de başlamadan önceki beslenmemiz de yeterli değildi” şeklinde konuştu.
Özakça son olarak Bakan Nurettin Canikli ile yaptıkları görüşmenin çarpıtıldığını belirterek, “Kılıçdaroğlu’nun mektubundan sonra Bakan ile görüşülmüş gibi bir tablo var ama biz açlık grevinin 69’uncu gününde bir görüşme yaptık. ‘Halimizden memnun olduğumuz geçiyor’ haber bültenlerinde mümkün mü? Bir aile böyle bir şey söyleyebilir mi?” dedi.