CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’a ilişkin ortaya çıkan fotoğrafa tepki gösterdi.
“AHLAKİ BULMUYORUZİ EDEP DIŞI BULUYORUZ”
Harekatta sağlanan askeri üstünlüğün stratejik hatayla kaybedilmemesi gerektiğini vurgulayan Engin Altay şöyle devam etti: “Hassas bir süreç Askeri üstünlük stratejik hatayla kaybedilmemeli. Yapacağınız stratejik hatalar Türkiye’yi bölgede ofsaytta düşürebilir. Muhalefet partileriyle iş birliği içinde olmasının bu operasyonunu başarılı olması bakımından hayati önemi var. Genel başkanımızın ordumuzun kollanmasına askerimizin bir damla kanının akmamasına yönelik temennisinden Recep Tayyip Erdoğan’ın niçin rahatsız olduğunu ben anlamış değilim. Afrin meselesi Türkiye’nin milli meselesidir.Erdoğan’ın bunu tek kişilik oyun gibi kahramanlığı üzerine övgüler dizilecek senaryoya çevirmesine müsaade etmeyeceğiz. Ahlaki bulmuyoruz, edep dışı buluyoruz. Bir partinin operasyonu gibi sunulması siyasi ahlak ya da etikle bağdaşmaz. 80 milyonun meselesidir bu mesele. 2011 Mart ayında Suriye’de başlayan kriz noktasında Türkiye ve Erdoğan doğru adımlar atabilseydi, krizi çözebilecek rol üstlenseydi Türkiye’nin burnunun dibi kan gölüne dönmeseydi.”
“CUMHURBAŞKANI’NIN EVLADININ HAREKAT MERKEZİNDE OPERASYONU İZLEMESİ YAKIŞIK ALMAMIŞTIR”
Engin Altay, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlunun harekat bölgesinde olduğuna dair görüntülerinin yayınladığını anımsatarak şöyle devam etti: “Siyasi tartışmalara aile fertlerini katmak doğru değildir. Ama Mehmetçik orada zor şartlarda ulusal güvenlik için kan dökerken askerliğini bedelli olarak 28 gün yapan cumhurbaşkanının evladının harekat merkezinden operasyonu izlemesi bu görüntüleri vermesi belki de müdahale etmesi, edip etmediğini bilmiyoruz yakışık almamıştır. Bunu yapan dövizli askerlik yapmış birisidir. AK Parti’nin Afrin Harekatını iç politika malzemesine dönüştürme hamlesini ayıp buluyoruz. Vatan bayrak sevgisinden yoksun görüyoruz. Bu operasyonun bir Türk- Kürt çatışmasını körükleyecek nitelikte olmaması lazım. Ayrışmasına kamplaşmasına dönüşmemesi için hükümetin samimi yapıcı adımalar atması lazım. Bölge ülkelerinin kaygılarının giderilmesi lazım. Her aşamada muhalefet desteği isteniyorsa hükümetten 3 beklentimiz var; her aşamada ana muhalefeti bilgilendirin, her aşamada samimi olun, angajmanlarınızda ana muhalefeti bilgilendirin. Bunları yapmak sizin asli işiniz ve göreviniz. Kendi başınıza angajmanlara girip Mehmetçiği orada ofsaytta bırakacak hamlelerden kaçınmak lazım. Savaş sürecini derinleştirecek çıkarlarımızı zedeleyecek adımlar ve angajmanlardan da kaçınmalıdır. Bu çağrımız bir geri çekilme çağrımız değil. Bilakis, Türkiye’ye yönelik ter türü tehdide karşı askeri önlemler tedbirler yapılır ama bunları yaparken sivil kayıp meselesi konusunda azami özeni göstermek lazım. Hukukun üstünlüğünü savunan bir anlayış içinde olan bir parti olarak en başında söylediğimizi yineliyoruz. Terörizmle etkin mücadele ama sıfır sivil kayıp. Büyük devletler böyle büyük olurlar. Türkiye’nin buna dikkat etmesini istiyoruz.”
“SİYASİ YALAKALIĞIN SON ÖRNEĞİ”
AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk’ün Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gazilik unvanı verilmesi için hazırladığı kanun teklifinin sorulması üzerine Altay şu yanıtı verdi: “Bu siyasi yalakalığın yeni ve son örneğidir. Gazilik unvanının kime nasıl verileceği bellidir. Bu endişelerimi onun için dile getiriyorum Bu operasyonu AK Parti iç politika malzemesi yaptıkça milletin nezdinde küçülecek itibarı halel görecektir. Gazilik unvanının vereceğimiz insanlar orada bu mücadeleyi veren TSK mensuplarıdır.”