‘Gezi’ sırasında Erdoğan’a sığınma önermişler!

2013’teki Gezi Olayları sırasında Birleşik Arap Emirlikleri’nin dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’a sığınma önerdiği iddia edildi. İktidara yakın Yeni Şafak Gazetesi köşe yazarı Mehmet Acet, Gezi Parkı protestoları sırasında Fas’ta bulunan o dönem Başbakan olan Tayyip Erdoğan’a, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Veliaht Prens Muhammed Bin Zaid’in sığınma teklif ettiğini söyledi.

Acet, 2013 Haziran başında Gezi Parkı eylemleri patlak verdiği sırada Erdoğan’ın Fas’ta resmi bir gezide bulunduğunu hatırlattı ve yaklaşık bin kişiden oluşan genç bir grubun Erdoğan’ın Keçiören’deki evine doğru yürüyüşe geçtiğini öne sürdü.

Gençlerin eve 100 metre kala durdurulduklarını savunan Acet, aynı saatlerde BAE Veliaht Prensi Muhammed Bin Zaid’in Erdoğan’a “Söyleyin Sayın Başbakana. Eğer ülkesinden ayrılmayı düşünürse, Birleşik Arap Emirlikleri kendisine ev sahipliği yapmaya hazırdır” teklifinde bulunduğunu öne sürdü.

Veliaht Prensi, Türkiye’de “kirli ilişkiler”e sahip olmakla suçlayan Acet, iddia edilen öneriyi ise “şeytanca planlanmış teklif” olarak tanımlarken, BAE’nin daha sonra Gezi eylemlerine destek verdiğinin ortaya çıkmasıyla teklifin kötü niyetli olduğunun ortaya çıktığını savundu İddiasını bir adım daha ileri götüren Acet, BAE’nin 15 Temmuz darbe girişiminin de finansörü olduğunu yazdı.

BAE’yi Katar’a karşı “şahin” olmakla itham eden Acet, Erdoğan’ın Katar krizi patlak verdiği sırada yaptığı, “Darbe girişimi olduğu zaman Körfez’de kimlerin buna sevindiğini çok iyi biliyoruz. Kimlerin o geceyi nasıl geçirdiğini çok iyi biliyoruz. Türkiye’de ne oldu, ne oluyor, bitti mi, gidiyor mu, darbe neticeye ulaştı mı, ulaşıyor mu bunu takip edenleri çok iyi biliyoruz. Nasıl paralar harcandığını çok iyi biliyoruz” açıklamasına atıfta bulundu.

Acet’e göre, Körfez’de ABD ve İsrail eliyle, Birleşik Arap Emirlikleri’nin pohpohladığı Yeni Ortadoğu Projesi’nin yapı taşları döşeniyor ve bu durum içinde demokrasi talebi bulunmayan, demokrasi isteyeni tehdit olarak gören, darbelere prim veren, otoriter, parçalı ve bağımlı bir Ortadoğu projesi.

2013’teki Gezi Olayları sırasında Birleşik Arap Emirlikleri’nin dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’a sığınma önerdiği iddia edildi. İktidara yakın Yeni Şafak Gazetesi köşe yazarı Mehmet Acet, Gezi Parkı protestoları sırasında Fas’ta bulunan o dönem Başbakan olan Tayyip Erdoğan’a, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Veliaht Prens Muhammed Bin Zaid’in sığınma teklif ettiğini söyledi.

Acet, 2013 Haziran başında Gezi Parkı eylemleri patlak verdiği sırada Erdoğan’ın Fas’ta resmi bir gezide bulunduğunu hatırlattı ve yaklaşık bin kişiden oluşan genç bir grubun Erdoğan’ın Keçiören’deki evine doğru yürüyüşe geçtiğini öne sürdü.

Gençlerin eve 100 metre kala durdurulduklarını savunan Acet, aynı saatlerde BAE Veliaht Prensi Muhammed Bin Zaid’in Erdoğan’a “Söyleyin Sayın Başbakana. Eğer ülkesinden ayrılmayı düşünürse, Birleşik Arap Emirlikleri kendisine ev sahipliği yapmaya hazırdır” teklifinde bulunduğunu öne sürdü.

Veliaht Prensi, Türkiye’de “kirli ilişkiler”e sahip olmakla suçlayan Acet, iddia edilen öneriyi ise “şeytanca planlanmış teklif” olarak tanımlarken, BAE’nin daha sonra Gezi eylemlerine destek verdiğinin ortaya çıkmasıyla teklifin kötü niyetli olduğunun ortaya çıktığını savundu İddiasını bir adım daha ileri götüren Acet, BAE’nin 15 Temmuz darbe girişiminin de finansörü olduğunu yazdı.

BAE’yi Katar’a karşı “şahin” olmakla itham eden Acet, Erdoğan’ın Katar krizi patlak verdiği sırada yaptığı, “Darbe girişimi olduğu zaman Körfez’de kimlerin buna sevindiğini çok iyi biliyoruz. Kimlerin o geceyi nasıl geçirdiğini çok iyi biliyoruz. Türkiye’de ne oldu, ne oluyor, bitti mi, gidiyor mu, darbe neticeye ulaştı mı, ulaşıyor mu bunu takip edenleri çok iyi biliyoruz. Nasıl paralar harcandığını çok iyi biliyoruz” açıklamasına atıfta bulundu.

Acet’e göre, Körfez’de ABD ve İsrail eliyle, Birleşik Arap Emirlikleri’nin pohpohladığı Yeni Ortadoğu Projesi’nin yapı taşları döşeniyor ve bu durum içinde demokrasi talebi bulunmayan, demokrasi isteyeni tehdit olarak gören, darbelere prim veren, otoriter, parçalı ve bağımlı bir Ortadoğu projesi.

2013’teki Gezi Olayları sırasında Birleşik Arap Emirlikleri’nin dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’a sığınma önerdiği iddia edildi. İktidara yakın Yeni Şafak Gazetesi köşe yazarı Mehmet Acet, Gezi Parkı protestoları sırasında Fas’ta bulunan o dönem Başbakan olan Tayyip Erdoğan’a, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Veliaht Prens Muhammed Bin Zaid’in sığınma teklif ettiğini söyledi.

Acet, 2013 Haziran başında Gezi Parkı eylemleri patlak verdiği sırada Erdoğan’ın Fas’ta resmi bir gezide bulunduğunu hatırlattı ve yaklaşık bin kişiden oluşan genç bir grubun Erdoğan’ın Keçiören’deki evine doğru yürüyüşe geçtiğini öne sürdü.

Gençlerin eve 100 metre kala durdurulduklarını savunan Acet, aynı saatlerde BAE Veliaht Prensi Muhammed Bin Zaid’in Erdoğan’a “Söyleyin Sayın Başbakana. Eğer ülkesinden ayrılmayı düşünürse, Birleşik Arap Emirlikleri kendisine ev sahipliği yapmaya hazırdır” teklifinde bulunduğunu öne sürdü.

Veliaht Prensi, Türkiye’de “kirli ilişkiler”e sahip olmakla suçlayan Acet, iddia edilen öneriyi ise “şeytanca planlanmış teklif” olarak tanımlarken, BAE’nin daha sonra Gezi eylemlerine destek verdiğinin ortaya çıkmasıyla teklifin kötü niyetli olduğunun ortaya çıktığını savundu İddiasını bir adım daha ileri götüren Acet, BAE’nin 15 Temmuz darbe girişiminin de finansörü olduğunu yazdı.

BAE’yi Katar’a karşı “şahin” olmakla itham eden Acet, Erdoğan’ın Katar krizi patlak verdiği sırada yaptığı, “Darbe girişimi olduğu zaman Körfez’de kimlerin buna sevindiğini çok iyi biliyoruz. Kimlerin o geceyi nasıl geçirdiğini çok iyi biliyoruz. Türkiye’de ne oldu, ne oluyor, bitti mi, gidiyor mu, darbe neticeye ulaştı mı, ulaşıyor mu bunu takip edenleri çok iyi biliyoruz. Nasıl paralar harcandığını çok iyi biliyoruz” açıklamasına atıfta bulundu.

Acet’e göre, Körfez’de ABD ve İsrail eliyle, Birleşik Arap Emirlikleri’nin pohpohladığı Yeni Ortadoğu Projesi’nin yapı taşları döşeniyor ve bu durum içinde demokrasi talebi bulunmayan, demokrasi isteyeni tehdit olarak gören, darbelere prim veren, otoriter, parçalı ve bağımlı bir Ortadoğu projesi.

2013’teki Gezi Olayları sırasında Birleşik Arap Emirlikleri’nin dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’a sığınma önerdiği iddia edildi. İktidara yakın Yeni Şafak Gazetesi köşe yazarı Mehmet Acet, Gezi Parkı protestoları sırasında Fas’ta bulunan o dönem Başbakan olan Tayyip Erdoğan’a, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Veliaht Prens Muhammed Bin Zaid’in sığınma teklif ettiğini söyledi.

Acet, 2013 Haziran başında Gezi Parkı eylemleri patlak verdiği sırada Erdoğan’ın Fas’ta resmi bir gezide bulunduğunu hatırlattı ve yaklaşık bin kişiden oluşan genç bir grubun Erdoğan’ın Keçiören’deki evine doğru yürüyüşe geçtiğini öne sürdü.

Gençlerin eve 100 metre kala durdurulduklarını savunan Acet, aynı saatlerde BAE Veliaht Prensi Muhammed Bin Zaid’in Erdoğan’a “Söyleyin Sayın Başbakana. Eğer ülkesinden ayrılmayı düşünürse, Birleşik Arap Emirlikleri kendisine ev sahipliği yapmaya hazırdır” teklifinde bulunduğunu öne sürdü.

Veliaht Prensi, Türkiye’de “kirli ilişkiler”e sahip olmakla suçlayan Acet, iddia edilen öneriyi ise “şeytanca planlanmış teklif” olarak tanımlarken, BAE’nin daha sonra Gezi eylemlerine destek verdiğinin ortaya çıkmasıyla teklifin kötü niyetli olduğunun ortaya çıktığını savundu İddiasını bir adım daha ileri götüren Acet, BAE’nin 15 Temmuz darbe girişiminin de finansörü olduğunu yazdı.

BAE’yi Katar’a karşı “şahin” olmakla itham eden Acet, Erdoğan’ın Katar krizi patlak verdiği sırada yaptığı, “Darbe girişimi olduğu zaman Körfez’de kimlerin buna sevindiğini çok iyi biliyoruz. Kimlerin o geceyi nasıl geçirdiğini çok iyi biliyoruz. Türkiye’de ne oldu, ne oluyor, bitti mi, gidiyor mu, darbe neticeye ulaştı mı, ulaşıyor mu bunu takip edenleri çok iyi biliyoruz. Nasıl paralar harcandığını çok iyi biliyoruz” açıklamasına atıfta bulundu.

Acet’e göre, Körfez’de ABD ve İsrail eliyle, Birleşik Arap Emirlikleri’nin pohpohladığı Yeni Ortadoğu Projesi’nin yapı taşları döşeniyor ve bu durum içinde demokrasi talebi bulunmayan, demokrasi isteyeni tehdit olarak gören, darbelere prim veren, otoriter, parçalı ve bağımlı bir Ortadoğu projesi.