İHD, Erzincan T Tipi Cezaevi’ndeki tutuklulardan Emrah Özden’in gardiyanlar ve askerler tarafından darp edildiği ve darp sonucu kulak zarının patladığını açıkladı.
Raporda tutuklulardan Emrah Özden’in gardiyanlar ve askerler tarafından darp edildiği ve darp sonucu kulak zarının patladığı belirtildi.
MA’nın aktardığı raporda Özden’le ilgili şu ifadeler yer aldı:
“Hastaneye götürülen Özden’e acil doktoru, uzman bir doktora görünmesi gerektiğini söylemiştir. Ancak kendisi uzman bir doktora gösterilmemekle beraber cezaevinin revirine götürülmüş ve buradaki doktorun vermiş olduğu ilaçlarla geçiştirilmiştir. Kendisinin rahatsızlığı hala devam etmektedir.”
Raporda belirtilen diğer hak ihlalleri ise şöyle:
A-2 koğuşunda kapasitesi 14 kişi olmasına rağmen 1’i yerde yatmak üzere17 kişi kalmaktadır. B-18 koğuşunda 16 kişi kalmaktadır. A-4 koğuşunun kapasitesi 10 kişi olmasına rağmen 16 kişi kalmaktadır.
Kamera çekimi ile ayakta sayım dayatması yapılmaktadır. Kabul etmeyen mahpuslara darpla beraber zorla ayakta sayım uygulanmaktadır. Darp olayı kameranın görüş açısı dışında yapılmaktadır. Bu darp sonucunda tutsaklardan Hikmet Karoluş, Ahmet Gerez, Emrah Özden, Kahraman Aktay, Ebubekir Yulu, Ömer Karabal, Resul Ergün, Zülküf Ortaç, Davut Öngün isimli mahpuslar hastaneye sevk edilmiştir. Ancak kendilerine darp raporu verilmemiştir. Darp olayıyla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunmuşlardır. Ancak etkin bir soruşturmanın yapılmadığını belirtmişlerdir.
Ayakta sayım verilmediği için; disiplin cezası, görüş cezası, iletişim cezası ve etkinlik cezası verilmektedir.
Ayakta sayım dayatmasına karşılık, yaklaşık 15 gün önce, 3 koğuştan her bir koğuş içinde belirlenen 3 kişi sırasıyla 3 günde bir dönüşümlü olarak açlık grevi yapmaktadır. Bu açlık grevinin süresi 2 ay olarak belirlenmiştir. Ancak uygulamada düzelme olmazsa açlık grevinin süresinin de şeklinin de değişeceği belirtilmiştir.
Ayakta sayım dayatması sırasında mahpuslar dışarı çıkarılmakta ve arama bahanesi ile eşyaları dağıtılmaktadır. Keyfi uygulamaların üst seviyede olduğu belirtilmiştir.
OHAL sürecinden süregelen sosyal etkinliklerin yapılmaması( Sohbet, Atölye, Spor), dışardan içeriye kitapların alınmaması, ellerinde bulunan kitapların sınırlı sayıda kendilerine verilmesi, radyoların toplatılması, gazetelerin düzenli verilmemesi uygulamalarının aynen devam ettiği belirtilmiştir.
Revire çıkarılma ve hastaneye sevklerin yapılmadığı belirtilmiştir.
Kantinden para ile satın alınan defter, sekreterlik vb. eşyalara el konulmaktadır.
Fakslara içerikleri bahane edilerek el konulmaktadır. Kurum ve kuruluşlara gönderilmek istenen fakslar gönderilmemektedir.