ABD Başkanı Donald Trump’ın, ‘Türkiye’ye Rusya’dan S-400 füze savunma sistemi almasından dolayı şu anda yaptırım getirmeyi düşünmediğini’ söylediği açıklamasının, tercüme hatası olduğu ortaya çıktı.
Trump’ın “Türkiye’ye yaptırım düşünmüyoruz” açıklaması, Amerika’nın Sesi’nde de yer almış, ancak bu açıklamanın nerede ve nasıl yapıldığı, açıklanmamıştı. Beyaz resmi web sitesi ve twitter hesaplarıyla, Donald Trump’ın @realDonaldTrumptwitter hesabında, böyle bir açıklama bulunmuyordu. Haber, Anadolu Ajansı’nda da kısa bir başlıkla yer almıştı. Anadolu Ajansı, ilk olarak “Trump: Türkiye’ye yaptırım düşünmüyoruz” şeklinde verdiği haberi, daha sonra ‘Trump’ın, Oval Ofis’te Türkiye’nin S-400’leri almasıyla ilgili bir değerlendirme yaptığı’ ve burada “Türkiye’ye yaptırım getirecek misiniz?”sorusuna, “Hayır. Şu anda buna bakmıyoruz” yanıtını verdiği şekline çevirdi.
NTV Washington temsilcisi Hüseyin Günay, Trump’ın söylediklerinin, biraz da davranışından kaynaklanan bir ‘tercüme hatası’ sonucu olduğunu açıkladı.
Trump, “yaptırım düşünmüyoruz” demedi.
Trump tam olarak şunu söyledi:
“Yaptırım konusuna bakıyoruz ve henüz bir karar vermedik”
— Hüseyin Günay (@huseyingunayDC) July 18, 2019
Uzmanlar, Trump’ın tek başına yaptırım kararı alamayacağını belirtmişti.
Karar Pentagon yetkililerince verilen bir basın brifinginde açıklanmış, Beyaz Saray da ondan kısa süre önce, “Ne yazık ki Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi satın alma kararı Türkiye’nin F-35 programına katılımını imkansız kılmaktadır” açıklamasını yapmıştı. Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında da, “ABD’yi stratejik ilişkilerimizde onarılmaz yaralar açacak bu hatadan geri dönmeye davet ediyoruz” denilmişti. Akar: NATO’nun güney kanadını olumsuz etkileyecek bir karar Öte yandan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sözcüsü İbrahim Kalın’ın, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’la telefonda görüşerek, Washington’ın Türkiye’yi F-35 programından duyduğu rahatsızlığı dile getirdiği bildiriliyor. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da, “F-35 programından çıkarılmamız NATO’nun özellikle güney kanadındaki gücünü de olumsuz etkileyecektir” dedi. Türkiye’nin programdan çıkarılmasının meşru bir gerekçesi olmadığını söyleyen Akar, şöyle dedi: “Türkiye’nin tek taraflı ve adil olmayan bir kararla proje ve iş paylarından çıkarılmaya çalışılmasının meşru bir gerekçeye dayanmadığı açıktır.”
