HSK tarafından Yargıtay’a atanan 11 üyenin AKP’nin “hukuk reformu” söyleminden sonra üye atanmak suretiyle tasfiye edilmesi dikkat çekti.
Bu atamanın perde arkasında ne var? Bu bir yükselme mi, kızağa çekilme mi? Önemli hukuksuzluklara imza atan bu kişiler üye atanmaktan memnun mu? Bu karar ile iktidar kime ne mesaj vermek istedi?
Eski savcı Dr. Hasan Dursun HSK tarafından açıklanan son Yargıtay üyelik seçim kararını değerlendirdi. Kullanılan yargı mensupları harcanıyor mu? HSK’nın Yargıtay üyeliği atama kararının şifreleri ne? Suça bulaşan hakim ve savcılar tasfiye mi ediliyor? Yargıda gruplar arası bir çatışma mı var? Ankara ve İstanbul Başsavcıları neden tasfiye edildi?
Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK), İstanbul ve Ankara Cumhuriyet Başsavcıları İrfan Fidan ve Yüksel Kocaman’ın arasında bulunduğu 11 hâkim ve savcıyı Yargıtay’a üye seçti.
Seçilen isimler şunlar:
Ankara Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı (34238) Selfet Giray,
İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesi Başkanı (34442) Kemal Güngör
Ankara Cumhuriyet Başsavcısı (38170) Yüksel Kocaman
Mersin Cumhuriyet Başsavcısı (38231) Mustafa Ercan,
Sakarya Cumhuriyet Başsavcı Vekili (38856) Mustafa Doğan
Gaziantep Cumhuriyet Başsavcısı (39572) Ahmet Çiçekli,
Adalet Bakanlığı Bakanlık Yüksek Müşaviri (39717) Fuzuli Aydoğdu
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı (39849) İrfan Fidan,
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı (39902) Canel Rüzgar,
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Daire Başkanı (40150) Savaş Şahinbay,
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı (41000) Mehmet Beyhan Seçkin.
