HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a, ‘Milli Dayanışma Kampanyası’ adı altında kamu kurumlarına Cumhurbaşkanlığı’nca talimat verilip verilmediğini sordu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından başlatılan ‘Milli Dayanışma Kampanyası’ için bazı kamu kurumlarında memurlardan ‘bağış’ adı altında para talep edilmesi ve dekont istemesi siyasetin de en önemli gündem maddelerinden biri. HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, pek çok kurumla ilgili ortaya dökülen ‘bağış ricalarını’ sıralayarak Cumhurbaşkanlığı tarafından kamu kurumlarına bir talimat verilip verilmediğini sordu. Konuyu bir soru önergesi ile TBMM gündemine taşıyan HDP’li Gülüm, para toplamanın ‘dayatmayla’ yapıldığını savundu.
Gülüm, “Dünya ülkeleri yurttaşlarını koronavirüsü salgınına karşı büyük mali paketlerle desteklerken AKP İktidarı topluma ekonomik destek sunmak yerine ‘Milli Dayanışma Kampanyası’ adı altında yurttaşlardan para toplamaya başlamıştır. Üstelik bunu dayatma yoluyla yapmaktadır. Bazı devlet kurumları çalışanlarının maaşlarından kendi rızaları dışında kesinti yapmıştır. Bazı kurumlar ise çalışanlarına SMS göndererek kampanyaya destek vermeleri istenmiştir. Gönüllülük esasına dayalı olarak yürütülmesi gereken bağış kampanyası pek çok devlet kurumunun bağış yapmaları için çalışanlarına gönderdiği yazılar nedeniyle bir baskı aracına dönüşmüştür” değerlendirmesinde bulundu.
‘BAĞIŞ RİCALARINI’ SIRALADI
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren HDP’li Züleyha Gülüm, kamuda ‘zorla bağış’ olarak adlandırılan örnekleri şöyle sıraladı:
– Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi (BOTAŞ)tarafından çalışanlarına gönderilen mesajda “Milli Dayanışma kampanyası kapsamında 2020 Nisan ayı maaşlarımızdan; kapsam dışı personelimizden 400 TL, kapsam içi personelimizden 200 TL olmak üzere kesinti yapılacaktır” denilmiştir.
– Benzer şekilde Orman Genel Müdürlüğünde çalışan işçilere kurum müdürü tarafından gönderilen mesajda, en az bir yevmiyenin genel müdürlüğün banka hesabına yatırılması ve dekontun gönderilmesi talep edilmiştir.
– Yargıtay Başkanı tarafından çalışanlarına gönderilen yazıda ise savcı ve hakimler için alt sınır 1000 TL, personel için de alt sınır 100 TL olmak üzere 20 Nisan tarihine kadar para yatırmaları istenmiştir. -Öte yandan il ve ilçe Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından öğretmenlere bağış kampanyasına katılmaları için mesaj gönderildiği, okul müdürlerinin de kampanyaya katılımı arttırmak için okul yöneticileri ve öğretmenler üzerinde baskı kurduğu iddia edilmiştir.
“BAĞIŞIN GÖNÜLLÜLÜK ESASINA GÖRE YAPILMASI GEREKMEZ Mİ?”
HDP’li Züleyha Gülüm’ün cevap aradığı sorular şöyle:
– Topluma ekonomik destek sunmak yerine ‘Milli Dayanışma Kampanyası’ adı altında yurttaşlardan zorla para toplanmaktadır. Yıllardır halk için halktan toplanan paralar nerelere harcanmıştır?
– Kampanyaya katılımı arttırmak amacıyla Cumhurbaşkanlığı tarafından Devlet kurumlarına gönderilmiş bir talimat var mıdır?
– Devlet kurumlarının baskı kurarak çalışanlarından para toplamasının nedeni halkın para istenmesine tepki göstermesi midir? Bağış adı altında daha önce toplanan paraların nerelere verildiği neden açıklanmamaktadır?
– Bağış kampanyası gönüllülük esasına dayalı olarak yürütülmesi gerekmez mi?
– Cumhurbaşkanlığı tarafından başlatılan ‘Milli Dayanışma Kampanyası’ ile hedeflenen bağış miktarı nedir? Şu ana kadar toplanan para miktarı ne kadardır?
– Toplanacak bağışların nerelerde kullanılacaklarıyla ilgili herhangi bir planlama yapılmış mıdır?