Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu, para politikası belirlenirken manşet enflasyona değil, çekirdek enflasyona bakacaklarını söyleyerek, faiz indirimi sinyali verdi. Dolar 8,41 liraya yükseldi.
Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası ekonomi toplantısında yaptığı konuşmada, iç piyasa ve küresel ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kavcıoğlu’nun konuşmasında şu konular öne çıktı:
DIŞ TALEP GÖRÜNÜMÜ İYİLEŞİYOR: Dünya ekonomisindeki aktivite aşılamanın hız kazanmasıyla toparlandı. Küresel ekonomi genele yayılan toparlanma eğilimi gösteriyor. Bu durum ihracatımızın artışına katkı veren olumlu bir gelişmedir. Türkiye’nin dış talep görünümü iyileşiyor. Türkiye destekleyici maliye ve para politikalarının yanında, salgını kontrol altına almada başarılı olan ülkeler arasında yer almaktadır.
Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir
RİSK PRİMİ DÜZELECEK: Türkiye ekonomisinde enflasyon, rezervler ve risk primi alanında iyileşme aralığı olduğunu görüyoruz. Cari dengedeki iyileşmeye ek olarak, enflasyon ve rezerv konusundaki çabalarımızda aşama kaydettikçe risk priminde de iyileşme süreci devam edecektir.
REEL FAİZ VEREN ÜLKELERİN BAŞINDAYIZ: Türkiye belirgin reel faiz veren ülkelerin başında gelmektedir. Küresel olarak 289 trilyon dolara ulaşan borç dünya gelirinin yüzde 360’ını aşmıştır. Kamu ve hane halkı borçluluğunda gelişmiş ülkelerin yüksek seviyelerde olduğu, Türkiye’nin ise bu konuda gelişmiş ülkelerden belirgin şekilde olumlu ayrıştığı görülmektedir.
BORÇLULUK YÜKSEK: Türkiye’de reel kesimde borçluluk yüksek. Reel sektörün borçlu olması salt olumsuz bir durum değildir, reel kesimin borç çevirme oranı oldukça yüksektir.
VARYANT RİSKİ: Virüs varyantları salgının seyri açısından risk oluşturuyor. Fakat Türkiye iyi bir performans sergiliyor. Tüm merkez bankaları gibi salgının seyrini izliyoruz. Türkiye’de aşılama performansıyla birlikte açılmanın başlamasına rağmen vaka sayıları görece düşük seyrediyor.
BÜYÜMEDE MAKİNE-TEÇHİZAT YATIRIMLARI ÖNE ÇIKIYOR: Türkiye baz etkisinin katkısıyla ikinci çeyrekte yüzde 21,7 büyüdü. İlk çeyreğe göre büyüme yüzde 0,9 oldu. Dönemlik büyümeye hem iç talep hem de dış talep katkı verdi. Büyüme performansıyla birçok ülkeyi geride bıraktığımızı söyleyelim. Yıllık büyümede makine-teçhizat yatırımları göze çarpmaktadır. Net ihracat büyümeye olumlu katkı vermeye devam ediyor. Öncü göstergeler ekonomik aktivitenin güçlü sürdüğüne işaret ediyor. Sektörel güven endekslerinde son aylarda hizmetler ve perakende sektöründe kayda değer bir iyileşme görünüyor. İkinci çeyrek yatırımların büyümeye önemli oranda katkı verdiğini gösteriyor. Firmalarımızın yatırım ve istihdam eğilimleri geçmiş yıllara göre oldukça yükselmiş durumda. 3. çeyrek için bu eğilimlerin sürdüğünü memnuniyetle gözlemliyoruz.
KREDİ FAİZİ YÜKSEK: Kredi faiz oranlarındaki yükseklik krediye erişimi sınırlandırmaktadır. Aşılamadaki güçlü ivme Türkiye’ye ilişkin risk algısının düzelmesinde önemli rol oynadı. Bu kapsamda turizmden olumlu sinyaller alıyoruz. İhracattaki güçlü artış ivmesi ve turizmdeki gelişmelerle yılın geri kalanında cari fazla vermeyi öngörüyoruz.
ENFLASYON SON ÇEYREKTE DÜŞÜŞÜŞE GEÇECEK: Ağustos ayında yıllık enflasyon gıda grubunda belirgin arttı. Üretici enflasyonu ise yükselişine devam etti. Kısa vadede enflasyon görünümünde etkili olan geçici unsurların etkisini yitireceğini ve son çeyrekte düşüş eğilimine gireceğini düşünüyoruz.
