Dünya Gazetesi yazarı Tuğrul Belli, “Seçim sonrası yapılacaklar listesi” başlıklı yazısında, beş yıllık seçim maratonunun geride kalmasının olumlu etki yaratmasının beklendiğini belirtiyor.
Önümüzdeki dört buçuk yılda seçim yapılmayacak olmasının ekonomiye odaklanılması açısından önemli olduğuna değinen Belli, seçim sonrası yapılacaklarla ilgili şu önerilerde bulunuyor:
“Enflasyonla savaş bir numaralı öncelik olmalı. Bu amaca hizmet etmesi bakımından son aylarda çok hızlı bir şekilde kötüleşen bütçe dengesinin zapt-ı rapt alınması şart. Giderler tarafında mecburi harcamalar dışında kalan ve doğrudan ekonomiye katkısı olmayan (ör: ithal silah harcamaları) giderlerin kısılması şart. Gelirler tarafında ise, her ne kadar AKP hükümeti olağandışı gelirler yaratma konusunda oldukça maharetli ise de (bkz. askerlik harçları, yapı kayıt belgeleri vs.), burada sanki deniz bitmiş gibi gözüküyor. (Belki, zayıf seyreden iç talebi daha fazla zedelemeyecek bir “progresif” gelir vergisi artışı düşünülebilir.)”
Düşük büyümenin hükümetin sineye çekmesi gereken bir durum olduğuna değinen Belli, talepte yaratılacak her suni artışın kurları ve dış açığı olumsuz etkileyeceği görüşünü dillendiriyor.
Bunun aksi durumda yani düşük büyümede ise, zaten zor durumda olan şirketlerin toparlanmasının iyice zorlaşacağına işaret eden Belli, bankaların borç vadelerini uzatabileceğine vurgu yapıyor.
Belli, alınabilecek diğer önlemleri ise şöyle sıralıyor:
“Her ne kadar TL’nin gücünün korunması öncelikle Merkez Bankası’nın vazifesi ise de, özellikle faizler konusunda üzerinde bir baskı olmaması gerekir. TL yatırımcısının dövize kayışını engellemek için sıkı para politikasının daha uzunca bir zaman sürdürülmesi şart.
Maalesef ki, ekonominin iç siyaset kadar dış siyasetle de yakın bir ilişkisi var. Mutlaka ve ivedilikle Batılı müttefiklerimiz ve özellikle ABD ile olan ilişkilerimizin karşılıklı anlayış ve işbirliği içerisinde net bir şekilde tanımlanması gerekiyor. Buradaki belirsizlik piyasalar üzerinde büyük bir baskı yaratmakta.”