Akkuyu Nükleer Santrali bu kez de işçilerin isyanı ile gündemde. kovid-19 sürecinde inşaatı devam ettirilen santralde aylardır maaşlarını alamayan işçiler, yolu kapatarak eylem yaptı.
Doğa harikası Mersin Akkuyu’yu adeta çöle çeviren Akkuyu Nükleer Santrali, bu kez de işçilerin isyanı ile gündeme geldi. Aylardır maaşlarını alamayan ve servis araçları konusunda sıkıntıya düşen işçiler, Akkuyu’da yolu kapatarak eylem yaptı.
CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, “Akkuyu Nükleer Santral inşaatı önce doğayı, şimdi de işçileri vurdu. Yarın tüm Mersin’i vuracak. Bunun adı zorbalıktır, köleliktir ve sömürüdür. İşçilerin canı ranta ve inşaata kurban ediliyor. Akkuyu Nükleer inşaatını derhal durdurun. Katliamlara son verin” dedi.
Sözcü gazetesinde yer alan haberde Antmen, Akkuyu’da çok büyük bir doğa katliamı yaşandığının altını çizerek, “Daha şimdiden Mersin Akkuyu’ya nükleer bir bomba düşmüş gibi. Binlerce ağaç kesildi. Hayvanlar yerinden oldu. Önce doğa şimdi de işçiler bu katliamdan nasibini aldı. Yarın bir patlamada yaşanacak felaket Çernobil’i bile aratır. Reaktörün geleceği kısım kendi kendine iki kere çatladı. Orası deprem bölgesi. İnşaat alanının altı bataklık. Tüm Mersin saatli bir nükleer bombanın üzerinde duruyor” ifadelerini kullandı.
KORONAVİRÜS DİNLEMEDEN ÇALIŞTIRDILAR
Antmen, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Akkuyu’da inşaatın Covid-19 sürecinde dahi devam ettirildiğini belirterek, “Coronavirus salgını başladığından beri inşaat hiç durmadı. Birçok işçi sağlıksız ortamda çalıştırıldı. Hastalığa yakalanan işçiler var. Doğru dürüst test dahi yapılmadı. 6 bine yakın işçi şu anda hastalık riskiyle karşı karşıya. Bu yetmezmiş gibi ne maaşlarını alabiliyorlar ne de doğru dürüst bir servis olanağına sahipler” dedi.
HEDEF İHTİYACIN YÜZDE 10’UNU KARŞILAMASI
2010 yılında Rusya ile Türkiye arasında imzalanan anlaşma çerçevesince start alan Akkuyu Nükleer Güç Santralı Projesi’nin yaklaşık 20 milyar dolara mal olması bekleniyor. Her biri bin 200 megavat gücünde dört reaktörden oluşan santralın üretime başlamasıyla Türkiye’nin enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 10’unu karşılaması hedefleniyor.
Rus devlet nükleer enerji şirketi Rosatom tarafından yürütülen projede, devletlerarası yapılan anlaşma gereği ilk ünitenin temeli atıldıktan yedi yıl sonra devreye alınması planlanırken, Türkiye’nin talebi üzerine bu tarihin 2023 yılına çekilmesi hedefleniyor. Santraldeki diğer ünitelerde birer yıl arayla devreye girecek.
Akkuyu Nükleer Santrali bu kez de işçilerin isyanı ile gündemde. kovid-19 sürecinde inşaatı devam ettirilen santralde aylardır maaşlarını alamayan işçiler, yolu kapatarak eylem yaptı.
Doğa harikası Mersin Akkuyu’yu adeta çöle çeviren Akkuyu Nükleer Santrali, bu kez de işçilerin isyanı ile gündeme geldi. Aylardır maaşlarını alamayan ve servis araçları konusunda sıkıntıya düşen işçiler, Akkuyu’da yolu kapatarak eylem yaptı.
CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, “Akkuyu Nükleer Santral inşaatı önce doğayı, şimdi de işçileri vurdu. Yarın tüm Mersin’i vuracak. Bunun adı zorbalıktır, köleliktir ve sömürüdür. İşçilerin canı ranta ve inşaata kurban ediliyor. Akkuyu Nükleer inşaatını derhal durdurun. Katliamlara son verin” dedi.
Sözcü gazetesinde yer alan haberde Antmen, Akkuyu’da çok büyük bir doğa katliamı yaşandığının altını çizerek, “Daha şimdiden Mersin Akkuyu’ya nükleer bir bomba düşmüş gibi. Binlerce ağaç kesildi. Hayvanlar yerinden oldu. Önce doğa şimdi de işçiler bu katliamdan nasibini aldı. Yarın bir patlamada yaşanacak felaket Çernobil’i bile aratır. Reaktörün geleceği kısım kendi kendine iki kere çatladı. Orası deprem bölgesi. İnşaat alanının altı bataklık. Tüm Mersin saatli bir nükleer bombanın üzerinde duruyor” ifadelerini kullandı.
KORONAVİRÜS DİNLEMEDEN ÇALIŞTIRDILAR
Antmen, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Akkuyu’da inşaatın Covid-19 sürecinde dahi devam ettirildiğini belirterek, “Coronavirus salgını başladığından beri inşaat hiç durmadı. Birçok işçi sağlıksız ortamda çalıştırıldı. Hastalığa yakalanan işçiler var. Doğru dürüst test dahi yapılmadı. 6 bine yakın işçi şu anda hastalık riskiyle karşı karşıya. Bu yetmezmiş gibi ne maaşlarını alabiliyorlar ne de doğru dürüst bir servis olanağına sahipler” dedi.
HEDEF İHTİYACIN YÜZDE 10’UNU KARŞILAMASI
2010 yılında Rusya ile Türkiye arasında imzalanan anlaşma çerçevesince start alan Akkuyu Nükleer Güç Santralı Projesi’nin yaklaşık 20 milyar dolara mal olması bekleniyor. Her biri bin 200 megavat gücünde dört reaktörden oluşan santralın üretime başlamasıyla Türkiye’nin enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 10’unu karşılaması hedefleniyor.
Rus devlet nükleer enerji şirketi Rosatom tarafından yürütülen projede, devletlerarası yapılan anlaşma gereği ilk ünitenin temeli atıldıktan yedi yıl sonra devreye alınması planlanırken, Türkiye’nin talebi üzerine bu tarihin 2023 yılına çekilmesi hedefleniyor. Santraldeki diğer ünitelerde birer yıl arayla devreye girecek.
Akkuyu Nükleer Santrali bu kez de işçilerin isyanı ile gündemde. kovid-19 sürecinde inşaatı devam ettirilen santralde aylardır maaşlarını alamayan işçiler, yolu kapatarak eylem yaptı.
Doğa harikası Mersin Akkuyu’yu adeta çöle çeviren Akkuyu Nükleer Santrali, bu kez de işçilerin isyanı ile gündeme geldi. Aylardır maaşlarını alamayan ve servis araçları konusunda sıkıntıya düşen işçiler, Akkuyu’da yolu kapatarak eylem yaptı.
CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, “Akkuyu Nükleer Santral inşaatı önce doğayı, şimdi de işçileri vurdu. Yarın tüm Mersin’i vuracak. Bunun adı zorbalıktır, köleliktir ve sömürüdür. İşçilerin canı ranta ve inşaata kurban ediliyor. Akkuyu Nükleer inşaatını derhal durdurun. Katliamlara son verin” dedi.
Sözcü gazetesinde yer alan haberde Antmen, Akkuyu’da çok büyük bir doğa katliamı yaşandığının altını çizerek, “Daha şimdiden Mersin Akkuyu’ya nükleer bir bomba düşmüş gibi. Binlerce ağaç kesildi. Hayvanlar yerinden oldu. Önce doğa şimdi de işçiler bu katliamdan nasibini aldı. Yarın bir patlamada yaşanacak felaket Çernobil’i bile aratır. Reaktörün geleceği kısım kendi kendine iki kere çatladı. Orası deprem bölgesi. İnşaat alanının altı bataklık. Tüm Mersin saatli bir nükleer bombanın üzerinde duruyor” ifadelerini kullandı.
KORONAVİRÜS DİNLEMEDEN ÇALIŞTIRDILAR
Antmen, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Akkuyu’da inşaatın Covid-19 sürecinde dahi devam ettirildiğini belirterek, “Coronavirus salgını başladığından beri inşaat hiç durmadı. Birçok işçi sağlıksız ortamda çalıştırıldı. Hastalığa yakalanan işçiler var. Doğru dürüst test dahi yapılmadı. 6 bine yakın işçi şu anda hastalık riskiyle karşı karşıya. Bu yetmezmiş gibi ne maaşlarını alabiliyorlar ne de doğru dürüst bir servis olanağına sahipler” dedi.
HEDEF İHTİYACIN YÜZDE 10’UNU KARŞILAMASI
2010 yılında Rusya ile Türkiye arasında imzalanan anlaşma çerçevesince start alan Akkuyu Nükleer Güç Santralı Projesi’nin yaklaşık 20 milyar dolara mal olması bekleniyor. Her biri bin 200 megavat gücünde dört reaktörden oluşan santralın üretime başlamasıyla Türkiye’nin enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 10’unu karşılaması hedefleniyor.
Rus devlet nükleer enerji şirketi Rosatom tarafından yürütülen projede, devletlerarası yapılan anlaşma gereği ilk ünitenin temeli atıldıktan yedi yıl sonra devreye alınması planlanırken, Türkiye’nin talebi üzerine bu tarihin 2023 yılına çekilmesi hedefleniyor. Santraldeki diğer ünitelerde birer yıl arayla devreye girecek.
Akkuyu Nükleer Santrali bu kez de işçilerin isyanı ile gündemde. kovid-19 sürecinde inşaatı devam ettirilen santralde aylardır maaşlarını alamayan işçiler, yolu kapatarak eylem yaptı.
Doğa harikası Mersin Akkuyu’yu adeta çöle çeviren Akkuyu Nükleer Santrali, bu kez de işçilerin isyanı ile gündeme geldi. Aylardır maaşlarını alamayan ve servis araçları konusunda sıkıntıya düşen işçiler, Akkuyu’da yolu kapatarak eylem yaptı.
CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, “Akkuyu Nükleer Santral inşaatı önce doğayı, şimdi de işçileri vurdu. Yarın tüm Mersin’i vuracak. Bunun adı zorbalıktır, köleliktir ve sömürüdür. İşçilerin canı ranta ve inşaata kurban ediliyor. Akkuyu Nükleer inşaatını derhal durdurun. Katliamlara son verin” dedi.
Sözcü gazetesinde yer alan haberde Antmen, Akkuyu’da çok büyük bir doğa katliamı yaşandığının altını çizerek, “Daha şimdiden Mersin Akkuyu’ya nükleer bir bomba düşmüş gibi. Binlerce ağaç kesildi. Hayvanlar yerinden oldu. Önce doğa şimdi de işçiler bu katliamdan nasibini aldı. Yarın bir patlamada yaşanacak felaket Çernobil’i bile aratır. Reaktörün geleceği kısım kendi kendine iki kere çatladı. Orası deprem bölgesi. İnşaat alanının altı bataklık. Tüm Mersin saatli bir nükleer bombanın üzerinde duruyor” ifadelerini kullandı.
KORONAVİRÜS DİNLEMEDEN ÇALIŞTIRDILAR
Antmen, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Akkuyu’da inşaatın Covid-19 sürecinde dahi devam ettirildiğini belirterek, “Coronavirus salgını başladığından beri inşaat hiç durmadı. Birçok işçi sağlıksız ortamda çalıştırıldı. Hastalığa yakalanan işçiler var. Doğru dürüst test dahi yapılmadı. 6 bine yakın işçi şu anda hastalık riskiyle karşı karşıya. Bu yetmezmiş gibi ne maaşlarını alabiliyorlar ne de doğru dürüst bir servis olanağına sahipler” dedi.
HEDEF İHTİYACIN YÜZDE 10’UNU KARŞILAMASI
2010 yılında Rusya ile Türkiye arasında imzalanan anlaşma çerçevesince start alan Akkuyu Nükleer Güç Santralı Projesi’nin yaklaşık 20 milyar dolara mal olması bekleniyor. Her biri bin 200 megavat gücünde dört reaktörden oluşan santralın üretime başlamasıyla Türkiye’nin enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 10’unu karşılaması hedefleniyor.
Rus devlet nükleer enerji şirketi Rosatom tarafından yürütülen projede, devletlerarası yapılan anlaşma gereği ilk ünitenin temeli atıldıktan yedi yıl sonra devreye alınması planlanırken, Türkiye’nin talebi üzerine bu tarihin 2023 yılına çekilmesi hedefleniyor. Santraldeki diğer ünitelerde birer yıl arayla devreye girecek.