Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’ne sunulan bir raporda, Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Ürdün, 2011 yılından bu yana Libya’ya uygulanan silah ambargosunu ihlal etmekle suçlandı.
BM üyelerine sunulan uzmanlar raporu, Türkiye, BAE ve Ürdün’ü, Libya’ya uygulanan silah ambargosunu ihlal etmek ve iç savaşı alevlendirmekle suçluyor. BM uzmanları tarafından kaleme alınan ve 29 Ekim’de Güvenlik Konseyi üyelerine sunulan yaklaşık 80 sayfalık gizli raporda, söz konusu üç ülkenin “düzenli olarak” ve “kimi zaman gizlemeye dahi ihtiyaç duymadan” Libya iç savaşının taraflarına silah gönderdikleri tespiti yer aldı.
Deutsche Welle Türkçe’nin aktardığı raporda, 2011 yılında uygulanması kararlaştırılan yaptırımlar kapsamındaki BM silah ambargosu kararına rağmen, Libya’daki iç savaşın taraflarına, silah, mühimmat, askeri ekipman ve teknik destek verildiği belirtildi, bu yolla yaptırım kararının ihlal edildiği kayda geçirildi.
Silah ve askeri malzemelerin, Akdeniz üzerinden deniz yoluyla kimi zaman da uçaklarla savaşan taraflara ulaştırıldığı belirtilen raporda ayrıca Çad ve Sudan’dan da savaşan taraflara destek olmak için Libya’ya yabancı savaşçıların giriş yaptığı bilgisi yer aldı.
Suçlamalar ne?
BM uzmanlarının raporunda, Türkiye’nin BM’nin tanıdığı Libya Başbakanı Fayez el-Sarraj’a askeri mühimmat ve teçhizat ile destek olduğu, Libya’ya zırhlı araç ve insansız hava araçları gönderdiği aktarıldı.
Ürdün ise ülkenin doğusundaki General Halife Hafter’i desteklemek, birliklerini eğitmekle suçlanıyor. Raporda BAE’nin de Hafter’i desteklediği, hatta 2 Temmuz’da Trablus’da yaklaşık 50 kişinin ölümüne yol açan hava saldırısında rolü olduğu, bu saldırının BAE hava kuvvetleri tarafından gerçekleştirilmiş olabileceği şüphesi yer aldı.
Ay sonunda gündeme alınacak
Raporun 300 sayfayı aşkın ekinde, gönderilen askeri malzemelere ve bunların ne şekilde ülkeye sokulduğuna ilişkin ilişkin fotoğraf, harita ve belgelerin yer aldığı belirtiliyor.
Raporun bu ayın sonunda, Güvenlik Konseyi’nin Libya’dan sorumlu yaptırımlar komitesi toplantısında gündeme alınması öngörülüyor.
