İşten çıkarmalardan haberi olmadığını söyleyen Küçükkaya, “Benim, Cumhuriyet Vakfı yönetim kurulu üyelerinin, Cumhuriyet Vakfı yürütme kurulu üyelerinin büyük çoğunluğunun bilgisi ve dahili olmadan yapılan bu işlemi kınıyorum” dedi.

Gazetecilerin basın açıklamasında ise “Seçim sürecine giren Türkiye’nin en önemli gazetesinin yayın politikasına müdahale girişiminin de tehlikenin de farkındayız” dendi.


Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), sekiz gazetecinin sendikalı diye işten çıkarıldığını belirterek, “Cumhuriyet yönetimini işten atılan arkadaşlarımızı geri almaya çağırıyoruz” demişti.

Bunun üzerine Küçükkaya tweet atarak şöyle demişti: “Yıllardır birlikte çalışmaktan gurur duyduğum sekiz çalışma arkadaşım bilgim ve onayım olmadan şirket yönetimi kararıyla işten çıkarılmıştır. Bu kararın geri alınması için yapılacak bütün mücadeleye omuz vereceğim.”

Küçükkaya, temmuz ayında gazete yönetiminin gazetecilerin sendikadan istifasını talep ettiği gerekçesiyle istifa etmiş, daha sonra görevine dönmüştü. Küçükkaya görevine döndükten üç ay sonra Cumhuriyet gazetesi ile TGS toplu sözleşme imzalamıştı. 

Basın açıklaması yapılmadan önce Cumhuriyet yönetimi gazete önüne polis çağırdı. Bina önüne dört polis aracı geldi.

Polislerin eşliğinde yapılan açıklamada Küçükkaya şunları söyledi: “Ekibimden sekiz arkadaşımı işten kovma kararı alındı. Benim bilgim ve dahilim olmadan, Cumhuriyet Vakfı yönetim kurulu üyelerinin bilgisi ve dahili olmadan, Cumhuriyet Vakfı yürütme kurulu üyelerinin büyük çoğunluğunun bilgisi dahili olmadan yapılan bu işlemi kınıyorum. Arkadaşlarımın yanındayım, görevimin de başındayım. Her gün Türkiye’nin en iyi gazetesini yapacağım ve arkadaşlarım geri dönünceye kadar burada bütün meslektaşlarımla birlikte TGS’nin de desteğiyle bu gazeteyi çıkaracağız.”

Cumhuriyet emekçileri adına açıklamayı yayın koordinatörü Serkan Ozan okudu.