23 Haziran seçimlerinin yankısı hala devam ederken, diğer yandan CHP’de özellikle İstanbul’da toplumda ciddi sinerji ve umut yaratan Ekrem İmamoğlu’yla ilgili değerlendirmeler de sürüyor.
Aynı zamanda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu süreçteki tavrı da oldukça dikkat çekici. Kılıçdaroğlu’nun İmamoğlu’nu İBB için öneren ve kendisine sonsuz destek verdiği biliniyor.
CHP lideri aynı zamanda Millet İttifakı’nın da mimarı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun 23 Haziran akşamı genel merkezdeki makam odasındaki gülümseyen fotoğrafı da gündem olmuştu.
OdaTV’den Makbule Cengiz, seçim sonrası Kılıçdaroğlu ile görüştü, merak edilenleri sordu. Kılıçdaroğlu seçim gecesini şöyle anlattı:
“O gece gerçekten çok sevindim, çok da duygulandım. Bu sadece kişisel sevincim değildi. Sevinen milyonlar vardı, gözyaşı dökenler vardı, arayıp ağlayan gözyaşı dökenler vardı. Bunu görmek çok değerliydi. Ağlamadım ama duygulanmamak mümkün değil tabii, Türkiye’nin hemen hemen her yerinden telefonlar geldi. Bir umudu yeşerttiğimiz için özellikle çok mutluydu herkes. Dolayısıyla o gecenin benim ve arkadaşlarımın ortak duygusu buydu, mutluluk.”
CHP liderinin aktardığına göre, İstanbul’daki seçimlerde çok iyi bir çalışma yaptılar. Ekrem İmamoğlu ilçelerde mitingler düzenlerken, kendisi ve genel başkan yardımcısı, grup başkanvekili, milletvekilli arkadaşları da İstanbul’un tüm kanaat önderlerini ziyaret etti, onlarla buluştu, konuştu. “Onlara neden CHP’ye neden Ekrem Bey’e oy vermeleri gerektiğini söyledik” diyen Kılıçdaroğlu, devam etti:
“Onlarla karşılaştığımızda bizden partiye yönelik özeleştiri de istediler. Özeleştirileri de yaptık, eksiklikleri hataları da onlara söyledik. Güzel bir sonuç elde ettik, bu sonuç gerçekten de bizim siyasal tarihimiz açısından çok önemli, çünkü kapalı kapılar ardında, siyasallaşmış ve baskı altında kalan bir yargıya İstanbul’daki milli iradenin, İstanbul halkının verdiği bir cevaptır bu ve çok değerli bir şeydir. Üstelik bu cevap artık hiç kimsenin itiraz edemeyeceği türden bir cevaptı. Bu seçim sonucuyla dünyaya da bir mesaj verdik. Dünya şöyle düşünüyordu, Türkiye’de bir tek adam rejimi var ve bu rejim giderek devletin bütün katmanlarını ele geçirdi. Her yerde artık bir kişinin sözü geçiyor. Yargıç ona bakıyor, genel müdür ona bakıyor, bakanlar ona bakıyor, parlamentodaki ağırlıklı bir grup ona bakıyor ve onun ağzından çıkan her şeyi bir anlamda kutsal bir metinmiş gibi tekrarlıyor. Uluslararası pek çok demokrat çevre artık Türkiye’nin bu sistemin dışına çıkamayacağı yönünde bir kanaat oluşmuştu giderek. Perçinlenen bir kanaat. Biz onu değiştirdik. İstanbul halkı bunu değiştirdi. Baskıcı bir yönetime karşı toplumun demokratik taleplerinin öne çıkması yönünden beklenenden de şaşırtıcı ve çok önemli bir sonuç çıktı.” Peki CHP lideri Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu’nu nasıl keşfetmişti. İmamoğlu’nu ilçe başkanlığından bu yana takip ettiğini söyledi Kılıçdaroğlu ve ekledi:
“İmamoğlu, belediye başkanlığı sürecinde de başarılıydı, özellikle Beylikdüzü’ne gittiğimde yaptığı çalışmaları birebir gözlemleme imkanım oldu. Yoksul mahallelere pozitif ayrımcılık yapması, ama vatandaşlar arasında hiçbir ayrım yapmaması, toplumun her kesiminde sıcak ve samimi ilişki kurması… İşte gerçekten de “İstanbul için aradığımız belediye başkanı budur” diye kafamın bir yerinde tuttum ve izlemeye devam ettim. Daha sonra gazeteler İstanbul Büyükşehir’le ilgili röportaj istediğinde satır aralarında İmamoğlu’nun ismini de geçirdim. Ve kendisi gerçekten de başarılı bir insandı. Tanınmıyordu, geniş kitleler tarafından bilinirliği yoktu, doğru. Fakat, kendisinin kullandığı şu cümle çok önemliydi.’Beni tanıdıkça seveceksiniz.’ İmamoğlu gerçekten de konuştukça, çalıştıkça toplum onu tanımaya, tanıdıkça sevmeye başladı.”