90’ların eksik figürü bir o kalmıştı.
AK Parti’de art arda yapılan MYK ve MKYK toplantılarında, 2019 seçimlerine ilişkin rotayı belirlemek için yapılmasına karar verilen yeni araştırmanın konusu, bu kez parti tabanını değil, muhaliflerin talep ve tercihlerini öğrenmek olarak belirlendi. Bunun en önemli nedeninin, yüzde 51’e ulaşmak için kimlerden destek alınabileceğini saptamak olduğu belirtiliyor. AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın sürpriz isimlerden başkan yardımcısı belirleyeceği iddia ediliyor.
YARDIMCI SENARYOLARI
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, MHP’den ayrılarak yeni parti kurma çalışmalarına hız veren Meral Akşener faktörünü de hesaba katarak, seçim sürecinde başkan yardımcılarını farklı kesimlerden belirleyeceği ve böylece daha geniş bir yelpazeyi kucaklamayı planladığı iddia ediliyor. Kulislerde, başkan yardımcısı aday adayı olarak eski başbakan Tansu Çiller, MHP Lideri Devlet Bahçeli gibi siyasilerin isimleri dillendiriliyor. Çiller’in son dönemlerde, Cumhurbaşkanlığı’nın programlarına sıkça davet edilmesi de bunun habercisi olarak yorumlanıyor. Ancak bu senaryonun en büyük eksiğinin, kritik dönemlerde parti için büyük önem taşıyan Kürt oylarının tamamen kaybedilmesi olacağı yorumu yapılıyor.
2. PARTİ ÇIKMA OLASILIĞI
AKP kulislerinde kafa yorulan ikinci konu ise 2019 seçimlerinde Cumhurbaşkanlığı’nın kazanılmasına karşın, partinin ikinci çıkma olasılığı. Bu az bir olasılık olarak görülse de yok sayılamıyor. Cumhurbaşkanının partisinin, parlamentoda ikinci çıkması, uygulamada ciddi sıkıntı yaratacak. Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinden, bütçesine kadar birçok konuda önüne engel konulabilecek ve hareket kabiliyeti azalacak.
‘YALOVA SENDROMU’
AKP’de, iki yıl içinde doğru strateji izlenmezse, 2014’teki Yalova belediye seçimleri ile Balıkesir belediye seçimlerindeki ittifaklarla karşılaşılabileceği konuşuluyor. O dönemde Yalova seçimleri tekrar edildiğinde muhalif partiler tek cephe oluşturarak Yalova’yı, AK Parti’den almıştı. Benzer durum Balıkesir’de de yaşanmış, bu kez ittifak, MHP’li aday üzerinde yapılmıştı. Parti kulislerinde bu olay, ‘Yalova sendromu’ olarak anlatılıyor.