Zaman gazetesi çalışanlarına verilen ağır hapis cezalarına uluslararası kamuoyundan sert tepkiler geliyor.
AGİT Basın Özgürlüğü Temsilcisi Harlem Desir, mahkeme kararlarını kınadığını, gazetecilere verilen mahkumiyetlerin gayri-meşru ve çok sert olduğunu vurgulayarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını hatırlattı. Desir, AİHM’nin ifade özgürlüğünün devleti ya da toplumun bir kısmını şok ve rahatsız etme ile gücendirme hakkını da kapsadığını hatırlattı.
Gazetecilerin bir an evvel salıverilmesi çağrısı yapan Desir, Zaman davasını başından beri takip ettiğini, kararların temyizde bozulacağını umduğunu kaydetti. AGİT Temsilcisi, Zaman kararının eleştirel gazetecileri susturmak için kullanılan terörle mücadele kanununun acilen değiştirilmesinin ne kadar acil olduğunu gösterdiğini kaydetti. Açıklamasında Şahin Alpay’ın durumuna özellikle atıf yapan Desir, Alpay’ın sağlık durumunun kötü olduğunu ve hem Anayasa Mahkemesi’nin hem de AİHM’nin Alpay’ın mahkumiyet kararı öncesi tutukluluğunun hak ihlali olduğuna hükmettiğini hatırlattı.
New York merkezli Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) de yazılı bir açıklama yaparak Zaman çalışanlarına yönelik bütün suçların düşmesi gerektiğini belirtti. Zaman mahkumiyetlerinin iktidarın eleştirel basına yönelik ‘kindar’ tavrının bir örneği olduğunu açıklayan CPJ Temsilcisi Gülnoza Said, Türk yetkililerini terörle mücadele kanununu sistematik olarak gazetecilere karşı kullanmaktan vazgeçmeye çağırdı.
Zaman köşe yazarları Ali Bulaç, Şahin Alpay ve Ahmet Turan Alkan silahlı terör örgütü üyeliğinden 8 yıl 9 aya; Mümtaz’er Türköne ve Mustafa Ünal’ı 10 yıl 6 aya; İbrahim Karayeğen’i de 9 yıl hapse mahkum olmuştu. Prof. İhsan Dağı, Lale Sarıibrahimoğlu, Mehmet Özdemir, Nuriye Ural ve Orhan Kemal Cengiz ise beraat etmişti. Alkan ve Karayeğen tahliye edilmiş, Ünal ve Türköne’nin tutukluluklarına devam kararı verilmişti.