Türkiye, artık 31 Mart’ta yapılacak olan yerel seçimlere odaklandı. Ekonomideki derin sıkıntı günden güne krize doğru evrilirken iktidar bir kez daha seçim ekonomisine sarıldı.
Dünya yazarı Alaattin Aktaş, “Siz hâlâ 31 Mart’ta yerel seçim mi var sanıyorsunuz?” başlıklı yazısında, seçim olasılıklarını ve ekonomide atılan adımları analiz ediyor.
“İstanbul’u alan Türkiye’yi alır” söylemine dikkat çeken Aktaş, neredeyse her beş seçmenden birinin İstanbul’da yaşadığını belirterek, “İstanbul’u kazanmak, Türkiye geneli için yüzde 10 oy oranına ulaşmak demektir” diyor.
İstanbul’u 1994’ten beri, yani çeyrek yüzyıldır iktidar partisine mensup başkanların yönettiğini hatırlatan Aktaş, AKP için bir kader çizgisi olarak görüldüğü mesajını veriyor.
Kaybedilmesi hâlimde Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin dahi sorgulanır hale geleceğinden bahseden ekonomist, “İşte bu yüzden iktidar partisi bir dizi önlem alarak, daha önce alınmış önlemlerin süresini uzatarak seçmeni yanına çekmeye çalışıyor” görüşünü dile getiriyor.
“31 Mart’ta yerel yöneticiler seçilecek ama seçmenin tercih yaparken ekonomik durumunu göz önünde bulundurduğu da bir gerçek” diyen Aktaş, Adaya da bakılıyor, adayın hangi partiden olduğuna da bakılıyor; ama cüzdan da kuşkusuz ihmal edilmiyor. İşte bu yüzden ekonomide bir 31 Mart seferberliği başlatılmış durumda” ifadesini kullanıyor.
Yazısının devamında zamlardan indirimlere, seçim ekonomisine yönelik atılan adımları sırlayan Aktaş, 2019’da motorlu taşıtlar vergisinin yüzde 23.73’lük yeniden değerleme oranından daha az artacağını kaydediyor ve ekliyor:
“Cumhurbaşkanlığı kararıyla indirim yetkisi kullanıldı ve artışın 2019 yılı TÜFE artış öngörüsü olan yüzde 15.9 düzeyinde olması kararlaştırıldı.”