Tarsus C Tipi Kapalı Kadın Cezaevi’nde yaşananlar…
Cezaevinde hükümlü Aynur Gök ile yaptığı görüşmeye değinen Çağlar, Gök’ün 4 farklı kadın cezaevinde kaldığını ve genel olarak Tarsus Cezaevinin “Nazi Kamplarından” farksız olduğunu, cezaevi idaresinin kendilerini bir tek “fırına atıp yakmadıkları” kaldığını söylediğini ifade etti.
TÜBERKÜLOZ RİSKİ VAR
Cezaevindeki tutukluların yaş aralığının 14 ile 72 arasında değiştiği bilgisin veren Çağlar, tutukluların sürekli iletişim kısıtlaması ile karşı karşıya kaldıklarını, telefon ve mektup haklarının engellendiğini kaydetti. Yine cezaevinde hamile kadınların olduğunu ve koşullarının keyfi uygulamalarla ağırlaştırıldığını vurgulayan Çağlar, sağlık hakkına erişimin kısıtlı olduğunu dile getirdi. Çağlar, ısınma sorunu olduğunun olduğu cezaevinde tutukluların tüberküloz hastalığına yakalanma riski taşıdığını söyledi.
‘MUSLUKTAN BÖCEK AKIYOR’
Tutukluların içme suyunun dahi olmadığını ve musluklardan “böcekler aktığı”nın kendilerine aktarıldığını öne süren Çağlar, cezaevinin “fare yuvası” haline geldiğini ve tutukluların bunlarla da mücadele etmek zorunda olduğunu sözlerine ekledi. Yaşanan son sevk ve tutuklamalarla birlikte 45 kişilik koğuşta 100’den fazla kadın tutuklunun bir arada olduğunun bilgisini de paylaşan Çağlar, tutukluların temizlik maddelerine erişmesinin de engellendiğini belirtti. Cezaevinin erkek yaşama göre dizayn edildiğini ve haftada iki kez yapılan koğuş aramalarına erkek gardiyanların da katıldığının raporlayan Çağlar, erkek olan cezaevi müdürünün kadın tutukluların özel alanlarına kadar girerek, “Cezaevi kamu alanıdır. İstediğimiz yere gireriz” şeklinde tacizde bulunduğunu iddia etti.
‘TUTUKLU KADINLAR DİRENİYOR’
Tutukluların sistematik işkenceye maruz bırakıldıklarını kendisine aktardığını sözlerine ekleyen Çağlar, tutukluların belirtmesine rağmen floranslardan sürekli olmak kaydı ile fazla ışık verildiğini ve bunun bir işkence modeli olarak kullanıldığını söyledi. Tüm bunlara rağmen tutukluların direndiğini dile getiren Çağlar, mevcut koşullar karşısında direnen kadınların da sürekli cezalarla karşı karşıya kaldığını ifade etti.
Tarsus Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Saadet Akın ile yaptığı görüşmenin içeriğine değinen Ruken Oruç da, arkadaşının, tutukluların yoğun olarak psikolojik baskıya maruz kaldığını kendisine aktardığını ifade etti. Oruç, birçok tutuklunun Aralık ayı içerisinde baskıları protesto etmek amacıyla attıkları sloganlar gerekçe gösterilerek birer aylık görüş yasağı getirildiğinin aktarıldığını belirterek, baskıların devam etmesi durumunda tutukluların görüşlere çıkmama kararı alacaklarını söyledi.
Kaynak: DİHA
Tarsus C Tipi Kapalı Kadın Cezaevi’nde yaşananlar…
Cezaevinde hükümlü Aynur Gök ile yaptığı görüşmeye değinen Çağlar, Gök’ün 4 farklı kadın cezaevinde kaldığını ve genel olarak Tarsus Cezaevinin “Nazi Kamplarından” farksız olduğunu, cezaevi idaresinin kendilerini bir tek “fırına atıp yakmadıkları” kaldığını söylediğini ifade etti.
TÜBERKÜLOZ RİSKİ VAR
Cezaevindeki tutukluların yaş aralığının 14 ile 72 arasında değiştiği bilgisin veren Çağlar, tutukluların sürekli iletişim kısıtlaması ile karşı karşıya kaldıklarını, telefon ve mektup haklarının engellendiğini kaydetti. Yine cezaevinde hamile kadınların olduğunu ve koşullarının keyfi uygulamalarla ağırlaştırıldığını vurgulayan Çağlar, sağlık hakkına erişimin kısıtlı olduğunu dile getirdi. Çağlar, ısınma sorunu olduğunun olduğu cezaevinde tutukluların tüberküloz hastalığına yakalanma riski taşıdığını söyledi.
‘MUSLUKTAN BÖCEK AKIYOR’
Tutukluların içme suyunun dahi olmadığını ve musluklardan “böcekler aktığı”nın kendilerine aktarıldığını öne süren Çağlar, cezaevinin “fare yuvası” haline geldiğini ve tutukluların bunlarla da mücadele etmek zorunda olduğunu sözlerine ekledi. Yaşanan son sevk ve tutuklamalarla birlikte 45 kişilik koğuşta 100’den fazla kadın tutuklunun bir arada olduğunun bilgisini de paylaşan Çağlar, tutukluların temizlik maddelerine erişmesinin de engellendiğini belirtti. Cezaevinin erkek yaşama göre dizayn edildiğini ve haftada iki kez yapılan koğuş aramalarına erkek gardiyanların da katıldığının raporlayan Çağlar, erkek olan cezaevi müdürünün kadın tutukluların özel alanlarına kadar girerek, “Cezaevi kamu alanıdır. İstediğimiz yere gireriz” şeklinde tacizde bulunduğunu iddia etti.
‘TUTUKLU KADINLAR DİRENİYOR’
Tutukluların sistematik işkenceye maruz bırakıldıklarını kendisine aktardığını sözlerine ekleyen Çağlar, tutukluların belirtmesine rağmen floranslardan sürekli olmak kaydı ile fazla ışık verildiğini ve bunun bir işkence modeli olarak kullanıldığını söyledi. Tüm bunlara rağmen tutukluların direndiğini dile getiren Çağlar, mevcut koşullar karşısında direnen kadınların da sürekli cezalarla karşı karşıya kaldığını ifade etti.
Tarsus Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Saadet Akın ile yaptığı görüşmenin içeriğine değinen Ruken Oruç da, arkadaşının, tutukluların yoğun olarak psikolojik baskıya maruz kaldığını kendisine aktardığını ifade etti. Oruç, birçok tutuklunun Aralık ayı içerisinde baskıları protesto etmek amacıyla attıkları sloganlar gerekçe gösterilerek birer aylık görüş yasağı getirildiğinin aktarıldığını belirterek, baskıların devam etmesi durumunda tutukluların görüşlere çıkmama kararı alacaklarını söyledi.
Kaynak: DİHA