Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu İstanbul’da katıldığı bir programda, “Biz din ile siyaseti iç içe kıldık. Ve bundan en çok zarar gören dini değerler oldu” dedi.
Konuşmasında din ve siyaset ilişkisine dair kritik mesajlar veren Bardakoğlu, “Biz din ile siyaseti içiçe kıldık. Ve bundan en çok zarar gören dini değerler oldu. En başta belki dindarlar, siyasetle dinin içiçe geçmesinden dolayı dinin siyaset eliyle daha yaygın ve daha güçlü olacağını düşündüler. Ama din toplayıcı, siyaset ayrıştırıcıdır. Ve farkında olmadan din, ayrıştırma ve öfke üretmeye başladı” dedi.
‘DİN, AYRIŞTIRMAYA VE ÖFKE ÜRETMEYE BAŞLADI’
Bardakoğlu, “Biz din ile siyaseti içiçe kıldık” diyen Bardakoğlu, “Ve bundan en çok zarar gören dini değerler oldu. En başta belki dindarlar, siyasetle dinin içiçe geçmesinden dolayı dinin siyaset eliyle daha yaygın ve daha güçlü olacağını düşündüler. Ama din toplayıcı, siyaset ayrıştırır. Ve farkında olmadan din, ayrıştırmaya ve öfke üretmeye başladı” şeklinde konuştu.
‘DİN İLE TİCARET İÇ İÇE GEÇTİ’
Din ile ticaretin de iç içe geçtiğini söyleyen Ali Bardakoğlu, “Halbuki din biraz da fedakarlık içerir. Ticaretten, çıkar ilişkisinden, kişisel menfaatten uzak kalıp daha fedakar olabilmeyi, daha diğerini düşünebilmeyi önerir. Çıkar ilişkileri dinin çok içine yerleşince, din buluşturmak ve birleştirmek yerine ayrıştırmaya başladı, kavga aracı oldu. Mezhep grupları, etnik gruplar din ile ideolojiyle, akide ile içiçe geçtiği vakit, artık bir kavga sebebi olmaya başladı. Etnik aidiyetlerimiz Allah’ın bir lütfüdür. Bir çeşitliliktir. Halbuki hepimiz Adem’in çocuklarıyız. Ahiretin huzurunda tekrar toplanacağız. Biz büyük bir aileyiz. Ama bu etnik gruplar kavga sebebi oldu. Mezhepler din değildir. Ortadoğu’da bilhassa, mezhep aidiyetleri adeta ideoloji haline geldi. İnsanların kavga etmesine araç haline getirildi” diye konuştu.
‘DİNİ DUYGULARI TAHRİK EDEREK SORUNLARI YOK FARZ ETMEK MÜMKÜN DEĞİL’
Ülkelerin kendi sorunlarını çözmek için dini kullanmasının büyük bir tehlike doğuracağını söyleyen Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, ” Ülkeler kendi iç sorunlarını, kendi dinamizmi içinde çözmez de dinle, dini değerleri kullanarak bastırmaya çalışırsa, bundan en çok zararı din görür. Her ülkenin çözmesi gereken, sosyal, siyasal sorunlar olabilir. Her ülkenin dostları ve düşmanları olabilir. Ama biz bunu kendi bağlamı içinde ele almak zorundayız. Biz bu sorunları çözmekte dini çok fazla araç olarak kullanmaya başlarsak, o zaman kavgaya din dahil olur. Sorunları çözme kabiliyetimiz azalır. Ve dini adeta insanları uyutma, avutma, sorunların üstesinden gelme yerine, sorunları görmezden gelmek için dini kullanmış oluruz. Sorunların üzerini dinle örtmek, dini duyguları tahrik ederek sorunları yok farz etmek mümkün değildir” diye konuştu.
‘BİR DİNE İNANMAKLA BÜTÜN SORUNLARINIZI ÇÖZMÜŞ OLMAZSINIZ’
Bardakoğlu sözlerine şöyle devam etti: Din anahtar teslimi bir güvenlik ve barış toplumu vaat etmez. Bir dine inanmakla, bütün sorunlarınızı çözmüş olmazsınız. Hastaysanız, iyileşmezsiniz. Fakirseniz, zengin olmazsınız. Kargaşa ortamıysa barış ve huzura ermersiniz. Dinin böyle bir vaadi yok. Dinin, İslam’ın, Kuran’ın şöyle bir açıklaması var; Diyorki, ‘Başınıza ne gelirse, kendi ellerinizle yapıp ettiklerinizin sonucudur’. Din bir ilahi inayettir. Bir rahmettir. Yol göstermedir. Size doğruyu anlatır. Kötüyü anlatır. Ama doğruyu yapacak olan, gerçekleştiren olan, kötüyü önleyecek olan sizsiniz” ifadelerini kullandı.