Türkiye’de ateşli silahlarla işlenen suç oranları her geçen yıl daha da artıyor.
Bireysel silahlanma Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olarak karşımızda duruyor. Tartışma, 696 sayılı KHK çıktığı 24 Aralık tarihinden bu yana daha da alevlendi. Zira bu KHK’yla birlikte 15 Temmuz ‘sözde’ darbe girişimi sırasında resmi görevlilere getirilen yargı muafiyeti artık sivilleri de kapsıyordu. İlgili KHK’nın 121’inci maddesi şöyleydi: “Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında da birinci fıkra hükümleri uygulanır.”
İNTERNETTEN TAKSİTLE SİLAH ALMAK YASAL
Bireysel silahlanmanın da önünü açan bu madde, söz konusu sivil kişiler hakkında hukuki, idari, mali ve cezai hiçbir işlem yapılamayacağı anlamına geliyordu ve kamuoyunun da tepkisine neden oldu. Av tüfekleri, yivsiz, sessiz silahların satılmasının önünde hiç bir yasal engel yok. Hatta öldürücü nitelikte olan bu silahları internet üzerinden aylık 50-100 liralık taksitlerle bile edinebiliyorsunuz. Fiyatları ise 500 liradan başlıyor. Denetim yetersiz. Bu nedenle internet üzerinde kaçak ya da ikinci el silah satışları yapan birçok siteye de rastlamak mümkün. Her bütçeye uygun ruhsatsız tabancaya internet üzerinden ulaşabiliyorsunuz.
BİR YILDA 3 BİN KİŞİ ÖLDÜRÜLDÜ
Üç gün önce sokak ortasında arkadaşı tarafından pompalıyla öldürülen lise öğrencisi Mert ilk değil. Ve görünen o ki tüfekli öldürülen son kişi de olmayacak. Umut Vakfı, bireysel silahlanmanın önüne geçebilmek için mücadele ediyor. Bu konuda her yıl raporlar hazırlıyor, eğitim seminerleri veriyor, bulabildiği her platformda ‘bireysel silahsızlanmanın’ önemine dikkat çekiyor. Vakfın istatistiklerine ve yaptığı araştırmaya göre, 2015 yılında Türkiye’de 2.175 silahlı olay basına yansıdı. Bu olaylarda toplam 1.951 kişi öldü. 2016’da olaylara ilişkin rakam 2 bin 720’ye çktı. Bu olaylarda hayatını kaybedenlerin sayısı ise 2 bin 56 olarak kayıtlara geçti. Bir önceki yıla göre artış oranı yüzde 7. Ancak asıl patlama 2017’de yaşandı. Geçtiğimiz yıl bir önceki seneye göre yüzde 28, son üç yılda yaklaşık yüzde 61 artışla 3 bin 494 bireysel silahlı olay medyaya yansıdı… Söz konusu olaylarda hayatını kaybedenlerin sayısı 2 bin 187. Yaralı olarak kaldırılanların yüzde 20’sinin bile hayatını kaybettiği düşünüldüğünde ölenlerin sayısı 3 bine yaklaşıyor.
POMPALI TÜFEKLER ÖLÜM SAÇIYOR
Umut Vakfı’nın araştırmalarına göre, silahlı şiddet olaylarının yüzde 80’inde ateşli silahlar (1.352 tabanca, 1. 422 tüfek), yüzde 20’sinde ise çoğunluğu bıçak olmak üzere kesici aletlerin kullanıldığı görülüyor. Ateşli silahların kullanıldığı olaylara ayrıntılı bakıldığında; 116 olayda beylik silahı (yüzde 3), bir kaçında suikast silahları glock, uzi marka olmak üzere toplam 1.352 olayda tabanca (yüzde 35), 1.422 olayda da avdan havalıya, Keleşten MP-5 makinalıya her çeşit tüfeğin (yüzde 40,70) kullanıldığı kayıtlara geçmiş.
EN SAKİN KENT: BAYBURT
Geçtiğimiz yıl en fazla silahlı olay 352 ile İstanbul’da yaşanmış. Onu Samsun (201) ve Adana (165) takip ediyor. Karadeniz bölgesinde en sakin kent ise Bayburt. Bölge sınırları içinde kalan Bayburt’tan hiçbir silahlı olay basına yansımamış… Trabzon’da da bu yıl geçen yıla göre yüzde 19’luk artış dikkat çekiyor. 44 bireysel silahlı olayın meydana geldiği Trabzon’u 43 olayla Düzce izliyor.
Silaha olan talep azaltılmalı
Bugün Türkiye’de bir av tüfeği ya da yivsiz bir pompalı veya otomatik bir tüfeği internetten almak bakkaldan peynir-ekmek almaktan daha zor değil. Öncelikle bunun yasal düzenlemelerle önüne geçilmesi gerekiyor. İnsanlar öldürücü bir silaha bu kadar kolay ulaşamamalı. Ayrıca, daha öldürücü bir özelliğe sahip olmasına rağmen av tüfekleri ya da 8 fişek atabilen otomatik tüfekler, namlularının içinde yiv ve set bulunmadığından 6136 sayılı kanun kapsamında değerlendirilmiyor. Bu da verilen cezaların ‘komik’ olmasına neden oluyor. Ruhsatsız bir av tüfeği bulundurmanın cezası 500 TL. Hapis cezası yok! Belki bütün bunlardan daha da önemlisi insanların ‘silaha olan taleplerinin azaltıması’ gerekiyor. Bunun için de adalet sisteminin sağlıklı çalışmasının sağlanması şart. İnsanlar adaleti silahla aramamalı.
Yasal mevzuat değiştirilmeli
Ayrıca, yasal mevzuatının uluslararası sözleşmeler de dikkate alınarak yeniden gözden geçirilmesi şart. Umut Vakfı, konuya ilişkin önerilerini şöyle sıralıyor: “Güvenlik görevlileri dışında kimseye ’Taşıma Ruhsatı’ verilmemesine yönelik uzun dönemli çalışma hedeflenmelidir. Kısa dönemde ‘ciddi hayati tehlike’nin varlığı halinde ruhsat verilmesi ve diğer yasal mevzuat bakımından ruhsat işlemlerinin daha katı kurallara bağlanması gereklidir. Mevcut yasal düzenlemede bulunan 5 yıllık ruhsat süresi 2 yıla indirilmelidir. Bir kişiye birden fazla ruhsat verilmemelidir. Bireysel silahsızlanma asıl hedef kabul edilerek, özellikle ruhsatsız silahların teslimi, edinilmesinin özendirilmemesi ve etkin pişmanlık konusunda yasal düzenlemeler geliştirilmelidir.”
tr724.com