Beyaz Toroslar döndü. Hem de Ankara’da… İşte bizzat yaşayan birinin anlattıkları…
ANKARA’NIN GÖBEĞİNDE KAÇIRILDI
Anayasa taslağının ikinci tur görüşmelerinin yapıldığı gün, Ankara’da gazeteci Barış Boyraz kaçılarak darp edildi. Dün saat 15.00 sıralarında Ankara’nın merkezi olan Güvenpark’taki Metro çıkışında 25-30 yaşları arasında iki kişi tarafından kaçırılan Boyraz, Güvenpark’ta sivil araçların girmediği alanda beyaz renkli bir araca bindirilerek şehir dışına yakın tenha bir alana götürüldü.
Daha önce Ekim ve Kasım aylarında üst üste iki kez gözaltına alınan Boyraz, kaçırılma olayını şöyle anlattı: “Beni kaçıranlardan biri orta boylu beyaz tenli, diğeri esmer biriydi. 25-30 yaşlarında iki kişi yanıma gelip kollarımı tuttular, burada bomba mı patlatacaksın dediler. Benim kollarımı arkaya doğru kıvırarak etkisiz hale getirdikten sonra telefonumu cebimden çıkarıp, Güvenpark’ta banklarda oturan alakasız gibi gözüken bir başka şahsa telefonumu verdiler.
FİLİSTİN ASKISINI HAZIRLAYIN
Güvenpark’ta sivil araçların giremediği bir alanda park halindeki beyaz hatchback (hecbek) tipi bir arabaya beni bindirdiler. Arabada benim dışımda 4 kişi daha vardı. Kimliklerini, gözaltı kararlarını ve beni nereye götürdüklerini sordum. Beni zorla arabaya bindirdiler. Hakaret ve küfür savuruyorlardı. Beni araç içerisinde darp ettiler. Atatürk Bulvarı tarafından araç Eskişehir yönüne ilerledi. Yolda sağ tarafımdaki şahıs beni hırpalamaya ve vurmaya başladı, biri sürekli küfür ediyordu. Biri telefonla arayarak ‘hücreyi Filistin askısını hazırlayın malum şahsı aldık’, diyerek baskı oluşturmaya başladı. Yakalarında mikrofon kulaklarında kulaklık vardı. Araç biraz ilerledikten sonra montumu çıkarıp başıma bağladılar. Başkan bunun yüzünü açın son kez etrafı görsün dedi bir başkası. Her seferinde de dövüyorlardı.”
BİR BİRİNE SİLAH ÇEKTİLER
Daha sonra araçtakilerin, “peşimize bir araç takılmış. Kimi taktın lan… bizim peşimize sen kimsin” diyerek küfür ve hakaret etmeye başladıklarını söyleyen Boyraz, “O zaman beni daha fazla hırpalamaya başladılar” dedi. Cepa’yı geçtikten sonra araçların ikisinin de durduğunu ve her iki araçta bulunanların da bir birine silah çektiğini aktaran Boyraz, “Çatışacaklarmış gibi bir hava yarattılar. Bir birlerine bağırdılar. Daha sonra beni alanlar araçtan indirerek arkadan gelen arabadakilere teslim ettiler” dedi. Kendisinin o anda bağırdığı yoldan geçen araçlara sesini duyurmaya ve kaçırıldığını iletmeye çalıştığını belirten Boyraz, “Eğer imkan bulsaydım kendimi yola atacaktım. Amacım herhangi bir aracın bana çarpmasını sağlayarak yaralanıp hastaneye kaldırılmaktı. O anda başka bir şey düşünemedim. Ama buna izin vermediler” dedi.
İYİ POLİS KÖTÜ POLİS
Daha sonra ikinci araca zorla bindirildiğini, ancak ikinci araçtakilerin tavrının tam tersi yönde değiştiğini ve kendisine “iyi davranmaya” başladıklarını aktaran Boyraz, gelenlerin, “seni cellatların elinden aldık, bizimle iyi geçin” dediklerini ve işbirliğine zorladıklarını söyledi. Kendisi ile ilgili “hazırlandığı” ileri sürülen bir dosyanın kendisine gösterildiğini ve “bunu polise verirsek seni bitiririz” diye tehdit edildiğini aktaran Boyraz, “Onlarla konuşmak istemediğimi onlarla işbirliği yapmayacağımı söylediğimde, ‘neden bu kadar katısın’ diyerek kızdılar. Telefonumu sordum, onlarda tamam dediler, Gölbaşı Kepekli yokuşunda beni ilk alanlar telefonumu getirip yanımdaki kişilere verdiler.”
SENİ POLİSİN ELİNDEN KİM ALABİLİYORSA BİZ OYUZ
“İki ekip bir birini tanıyorlardı ve bir mizansen yaptılar. Aynı ekibin değişik versiyonlarıydı” diyen Boyraz, ikinci ekibe “siz kimsiniz” diye sorduğunda, “Seni polisin elinden kim alabiliyorsa biz oyuz” dediklerini aktardı. Hırpalanmış, üstü başı yırtılmış bir şekilde Gölbaşına bırakılan Boyraz’a özgür basın çalışanları ile ilgili “kimi bilgiler” verilerek, herkesi takip ettiklerini iletiler.
İHD VE SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSU
İHD’ye başvuracağını ve adli makamlara başvuracağını belirten Boyraz, “Başıma herhangi bir şey gelirse sorumlusu beni kaçıranlardır” dedi.
Öte yandan, Boyraz’ı kaçıran iki aracında beyaz olması, akıllara önceki başbakan Davutoğlu’nun, “istikrar gelmezse beyaz toroslar gelir” yönündeki sözlerini hatırlattı.
Daha önce Türközü Mahallesi’nde 24 Eylül 2016 tarihinde bir HDP çalışanı da benzer şekilde kaçırılmıştı.