Son birkaç haftadır, kamu bankalarının bir gecede 1 milyar dolar satıp dolar kurunu dengede tutma hamlesini konuşurken, Merkez Bankası rezervlerinin swapla elde edilen döviz dışında, eksiye indiğini ve krizin giderek daha da derinleştiğini tartışıyor
Ekonomistler ve ekonomi yazarlarının dikkat çektiği konuların başında bütçedeki telafisi neredeyse imkansız sorunlar.
Dünya Gazetesi yazarı İsmet Özkul da, “Bütçe ağır hasta, krizde derman değil sorun olacak” başlıklı, 21 Mayıs tarihli yazısında, “Merkez Bankası karının Hazine’ye ocakta aktarılması, bütçedeki kötü gidişin boyutunun birkaç aylığına daha düşük gözükmesini sağlamıştı. Nisan ayı bütçesiyle bu aldatıcı makyaj da aktı ve bütçenin yüzü daha net ortaya çıktı” yorumunu yaptı.
Gidişatı ‘ürkütücü’ olarak nitelendiren Özkul, katlanan bütçe açığı ile ilgili şu tespitleri sıraladı:
“12 aylık toplam bütçe açığı Nisan 2019 itibarıyla 104 milyar lirayı buldu. 2019 yılsonu bütçe açığı hedefinin 80.62 milyar TL olduğunu dikkate alırsak, hedeflerden ne kadar sapıldığı ortaya çıkıyor. 12 aylık toplam bütçe açığındaki yıllık artış yüzde 97.31, yani açık ikiye katlanmış durumda.
4 aylık bütçe açığı 54.48 milyar TL. Yani yılın üçte birinde yıllık hedefin üçte ikisi kadar bütçe açığı ortaya çıkmış.
12 aylık toplam faiz dışı bütçe dengesi geçen yılın nisanında 7.38 milyar TL fazla vermişti. Bu yıl 19.9 milyar TL açık var. 2019 bütçe hedefine göre yıl sonunda faiz dışı bütçe dengesinin 36.7 milyar TL fazla vermesi gerekiyordu. Bu hedef, artık sadece bir masal.
Faiz dışı bütçenin açık vermesi yetmiyor gibi faiz giderleri de hızlı artıyor. 12 aylık toplam faiz gideri yüzde 44.93 artarak 87 milyar lirayı aştı.
Bütçe gelirlerindeki artış yüzde 20.63 ile enflasyon düzeyinde. Giderlerdeki artış ise yüze 26.26 ile daha yüksek.”
2019’un ilk dört ayında bütçe 54,4 milyar TL açık verirken, faiz dışı denge ise -16 milyar TL oldu. 2018’in aynı döneminde bütçe açığı 23,2 milyar TL faiz dışı denge ise 2,2 milyar TL olmuştu. pic.twitter.com/Fh71380iy9
— Mesele Ekonomi (@MeseleEkonomi) 20 Mayıs 2019
İmar affı gibi tek seferlik gelirleri çıkardığımızda geriye IMF tanımlı rekor düzeyde bütçe açığı kalıyor. Ekonomisi gittikçe kötüleşen Türkiye’nin elindeki son olumlu hikaye bütçe dengesiydi. Kamu bankalarındaki batık krediler ve mega projelere devlet garantisi buna dahil değil. https://t.co/b40Aqqa2rb
— Dr. M. Murat Kubilay (@mmkubilay) 21 Mayıs 2019
Özkul, kamu maliyesini bozan unsurlardan biri olarak da sosyal güvenlik açık finansmanının bütçeye yükünün yüzde 59’a ulaşması olduğunu kaydetti.
Kamu maliyesinin “40 katır mı, 40 satır mı?” açmazı ile karşı karşıya olduğuna işaret eden Özkul, “Ya sert bir kemer sıkmaya gidilecek ve ekonomik daralma daha da şiddetlenecek, işsizlik ve yoksulluk iyice artacak. Ya da aşırı borçlanma ve para basma, Merkez Bankası imkanlarını kullanma yoluna gidilecek. Bu durumda da enflasyon, faizler ve kurlar iyice yükselecek ve sonuç yine ekonomik daralma, işsizlik ve yoksulluk artışı olacak” diye ekledi.