Türkiye, bir ekonomik kriz kıskacında erken seçime giderken ülkenin dev markaları da borçlarını yapılandırmaya gidiyor.
10 yıla yayılan milyar dolarlık kredi borçları bankacıların sırtına yüklendi.
Büyük çoğunluğu ise kamu bankalarında. “Kredilerde sorun yok” mesajıyla piyasaları telkin edici mesajlar verilse de ortaya çıkan tablo vahim gözüküyor.
Para Analiz’de yer alan habere göre, eski İş Bankasi Genel Müdürü Ersin Özince’den kaygı mesajları geldi.
Başkent Üniversitesi’nin düzenlediği 1. Uluslararası Bankacılık Kongresi’nin açılışında konuşan Özince, ticari bankaların, konut, baraj, köprü, yol gibi projelere kredi vermemesi gerektiğini savunarak, böyle bir konut finansman modelinin çökeceği görüşünde bulundu.
Türkiye’de mali sektörün yetersiz olduğunu belirten Özince, şu görüşleri paylaşıyor:
“Herkesin ağzında bankalar çok alıyor, çok faiz uyguluyor, bankalar şöyle yapıyor böyle yapıyor. Biz her şeyi bankalardan mı beklemeliyiz? Köprü yapılacak bankalar, ev yapılacak bankalar. Meslek hayatımın onlarca yılı bankaların gayrımenkule kredi vermesinin yasak olduğu dönemde geçti.
Niye yasaktı? Çünkü gayrımenkul finansmanı ticari bankalar tarafından ya-pıl-maz. Bunun için yasaktı. Siz bugün Türkiye’de konut kredisini 1 ay mevduata dayanan bankalardan isteyemezsiniz. Dünyanın hiç bir yerinde böyle bir konut finansman modeli yok. Yaparsanız da çökertirsiniz. Çökebilir, diyene de siz felaket tellalı diye bakmamalısınız.”
TEB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Canevi de kredi yapılandırma taleplerini olağan karşılamanın doğru olmadığını söylüyor.
“Bunun bir yerde aksayacağı beklenmeliydi” diyen Canevi, “Şu anda gördüğümüz yeniden yapılandırma talepleri, yapısal bozukluğun (mevduatın vade yapısıyla kredilerin vade yapısı arasındaki uyuşmazlığın) telafisine yönelik. Bu konu çok ciddi bir konudur. Burada başka türlü bir yapılanma modeli getirmek lazım” görüşünü dile getiriyor.
Öte yandan Canevi, kurdaki endişe verici yükselişe ilişkin olarak ise, “Dalgalı bir denizde gidiyoruz, bunun inişi çıkışı olacaktır, paniklememek lazım” yorumunu yapıyor.