Türkiye’de geçen yıl ortalarında patlak veren ekonomik kriz giderek derinleşiyor. İşsizlik de aynı hızla artıyor.
TÜİK verilerine göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2019 yılı ocak döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 259 bin kişi artarak 4 milyon 668 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 3.9 puanlık artış ile yüzde 14.7 seviyesinde gerçekleşti. Beklenti yüzde 14.6’ydı.
Karar yazarı İbrahim Kahveci, “ekonomik kriz daha ilk aşamasında olmasına rağmen işsizlik rekor kırdı.” diyor.
“2018 yılını yüzde 2,6 büyüme oranı ile kapatmamıza rağmen yılın son çeyreğinde yüzde 3,0 ekonomik küçülme yaşadık. Hatta 2018 yılının 3. çeyreğinde de yüzde 1,8 büyüme oranına rağmen bu büyüme oranı işsizliğin azalmasına yetmemiş ve işsizlik oranları yükselmeye başlamıştı.” diyen Kahveci, şöyle devam ediyor:
Nitekim mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı Mart 2018’de yüzde 9,9 ile tek haneden başladığı yükselişini nerede ise her ay hızla artırmış ve Ağustos 2018’de yüzde 11,3’e yükselmişti.
Eylül ayında yüzde 11,5’e ulaşan arındırılmış işsizlik oranı, aralık sonunda yüzde 12,7’ye kadar çıktı. Ve ocak ayı ile bu oran yüzde 13,3 ile adeta 2008-09 küresel kriz seviyelerine yükselmiş oldu. Mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı Ocak 2018’de ise yüzde 9,8 düzeyindeydi.
Mevsim etkilerinden arındırılmamış, tarım ve turizm gibi mevsimsel etkilerle işsiz kalanlarında hesaba katıldığı işsizlik oranı ise 2019 ocak ayında yüzde 14,7 seviyesine yükselmiş oldu. Aynı oran, yani yine aynı mevsimsel etkiler içeren işsizlik oranı Ocak 2018’de ise yüzde 10,8 düzeyindeydi.
Mevsimsel etkilerden arındırılmamış işsizlik oranı rekoru ise 2008-09 krizinde Şubat 2009 itibari ile yüzde 14,8 ile rekor kırmıştı. Oysa ülkemiz bu krizin henüz başında ve işsizlik oranı nerede ise 2009 rekor seviyesini çoktan yakalamış durumda. Mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik rekoru ise Nisan 2009 tarihinde ulaşılan yüzde 13,9 seviyesidir.”
O tarihlerde oluşan işsiz sayısı ise bugüne göre çok daha düşüktür. Nüfus artışı haricinde, işgücüne katılımın düşük olmasının da etkisi ile o tarihlerde işsiz sayısı daha az olmasına rağmen, işsizlik oranı daha yüksektir. “
Karar yazarı, “Mesela 2009 şubat ayında normal işsiz sayısı 3 milyon 331 bin kişidir. Oysa bu işsiz sayısı Ocak 2019 itibari ile 4 milyon 668 bin kişiye çıkmıştır. Yine mevsim etkilerinden arındırılmış işsiz sayısı Nisan 2009’da 3 milyon 254 bin kişidir. Ama artık bu işsiz sayısı da Ocak 2019 itibari ile 4 milyon 295 bin kişiye yükselmiştir. ” diye ekliyor.
Kahveci, Türkiye’nin 1994 krizinde yüzde 9,1 işsizlik yaşadığını ve 90’lı yıllar nerede ise tamamen tek hane işsizlik oranı ile geçtiğini hatırlatarak, “Yine kendi krizimiz olan 2001’de ise yüzde 8,9 işsizlik oranı gelmiş ama asıl işsizlik sonraki yıl olan 2002’de yüzde 10,8 ile yaşanmıştır. Çünkü işsizlik oranları krizlerin sonraki aşamalarında giderek daha çok artmaktadır. Hem işini kaybedenler hem de yeni işgücü piyasasına gelenler işsizlik oranının artmasına yol açmaktadır. Bu açıdan bakıldığında son krizde mevcut istihdam azalışının kasım ayı itibari ile başladığını görmekteyiz. Ekim ayında mevsim etkileri hariç çalışan sayısı 28 milyon 775 bin kişi iken, kasım ayında bu sayı 28 milyon 538 bine düşüyor.” diye devam ediyor.
“Son bir yılda mevsim etkileri haricinde 921 bin kişi işini kaybederken, bu sayının 761 bin kişisi işini son 3 ayda kaybetmiştir.” diyen Kahveci’ye göre “İşte bu açıdan hesaplandığında asıl işsizlik tehlikesinin önümüzdeki aylarda bizi beklediğini görebiliriz.”