Türkiye’nin Batı ile olduğu kadar Arap dünyası ile de ilişkileri kötü. Bölgede Katar dışında Türkiye’ye destek olan ülke neredeyse kalmadı.
Hürriyet yazarı Taha Akyol da yazısında “Arap dünyasında Katar’dan başka dostumuz kim?” diyerek Türkiye’nin Arap coğrafyasında pek etkinliğinin kalmadığına işaret ediyor.
Amerikan Wall Street Journal Gazetesi de Türkiye’nin Arap dünyasında “yumuşak gücü” tükenirken, Suriye’nin kuzeyindeki Afrin’de devam eden operasyonla “güç gösterisinde” bulunduğunu yazıyor.
Yazıda iki gelişmeye dikkat çekiliyor: Türkiye’nin Afrin’e ilerleyişi ve Dubai merkezli medya grubu MBC’nin Türk dizilerini programlarının tamamından kaldırma kararı.
Ürdün’den Yaroslav Trofimov’un imzasıyla yayınlanan analizde, birbirinden alakasız gibi görünen bu iki gelişmenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 yıllık iktidarındaki dönüşümden bağımsız olmadığı yorumuna yer veriliyor. Yazıda, bir dönem “İslam ve demokrasi ile refahı” birleştiren ülke olarak Orta Doğu’da hayranlık uyandıran Türkiye’nin , şimdilerde komşuları ve müttefikleriyle askeri çatışmalara ve sert kavgalara girdiği belirtiliyor.
Yazıda, Türk televizyon dizilerinin ülkedeki “daha özgür yaşam biçimlerini” hikayeleştirerek, Hollywood’un Amerika için yaptığı gibi Arap dünyasının Türkiye’ye olan hayranlığını artırmak için kullanıldığına işaret ediliyor:
“Erdoğan’ın 1922’de yıkılan Osmanlı İmparatorluğu’na olan bakışı, ortak tarih ve kültüre olan takdir duygusundan, hafif örtülü toprak iddialarına ve toprak kayıplarının yaşattığı utançla ilgili şikayetlerine dönüştü.
“Bu da doğal olarak Osmanlı’nın tarihteki hasımları yani Suudi Arabistan, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde pek de sempati yaratmadı.
“Suriye rejmi ve Kürtler de Afrin’deki Türk askerlerini ‘Osmanlı istilacıları’ olarak nitelendirerek benzer bir hınçla yaklaştı.”
WSJ’deki yazıda MBC’nin nedenini açıklamadığı ani kararının Erdoğan ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında geçen, Birinci Dünya Savaşı sırasında Medine’de olan Fahreddin Paşa hakkındaki söz düellosundan bir hafta sonra geldiği ifade ediliyor.
BAE Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed, Fahreddin Paşa’nın Medine’den çok sayıda değerli eseri çaldığını iddia etmiş, Erdoğan’ın yanıtı “Be terbiyesiz, senin ecdadın neredeydi?” olmuştu. Yazıya göre, Pazartesi günü Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman ise, Kahire ziyaretinde Mısırlı gazetecilere yaptığı açıklamada Erdoğan’ı “Osmanlı Halifeliği’ni canlandırmaya çalışmakla” suçladı.
Mısır’da yayınlanan Ahram gazetesinin haberinde Suudi veliaht prensinin, Türkiye’yi de “İran ve terör örgütleriyle beraber şeytan üçgeninin bir parçası” olarak nitelediği yazılmıştı.
WSJ’ye konuşan Suudi Körfez Araştırma Merkezi’nden analist Muhammed Alyahya ise ikili ilişkileri şöyle yorumluyor:
“Savaş tehdidi yumuşak gücü getirmez. Türkiye’nin verebileceği çok şey var ama Erdoğan’ın politikaları bunların çoğunun üstüne gölge düşürüyor.”