Gülen grubu üyelerine yönelik yürütülen ‘F… operasyon ve davaları’nda ‘borsa’ kurulduğu ve kimilerinin yüklü miktarda ödedikleri rüşvetin ardından salıverildiği iddialarına bir yenisi daha eklendi.
Sözcü Gazetesi’nden Can Özçelik’in haberine göre, İzmir’de iş adamı T. K. önce ‘F…’ operasyonunda gözaltına alındı, ardından da bir emniyet müdürü tarafından 100 bin dolar vermesi halinde serbest bırakılacağı söylendi.
İş adamı, bu talebi reddettiğini ve ardından da tutuklandığını iddia etti. Savcılık ifadesinde yaşadıklarını anlatan iş adamı, itirafçı oldu ve aldığı hükmün ardından tahliye edildi. İtirafçı olduktan sonra İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na ifade veren T. K. isim belirterek para vermesi karşılığında soruşturmalara dahil edilmeyeceğinin söylendiğini anlattı.
T.K.’nın verdiği isimler arasında emniyet görevlileri, iş adamları ve çete liderleri de bulunuyor.
“İşyerime gelen Y.P, bana 100 bin dolar ver, seni aklayayım aksi halde hapis yatarsın’ dedi” diyen iş adamı T.K. ifadesinde şunları söyledi:
“Yıllık 10 milyon TL ciro yapan bir iş adamıyım. Ben önceki ifadem de bana gelen kişilerin bu soruşturmalarla ilgili benim cemaate para verdiğimi, kaçak güreştiğimi, Emniyet’in 8’inci ayda operasyonlara başlayacağını, 100 bin dolar verirsem beni aklayacaklarını aksi takdirde cezaevine gireceğimi söylemişlerdi.
Taleplerini geri çevirmiştim. Ben sekiz aydan uzun bir süredir tutukluyum. Şu anda cezaevinde tutuklu bulunan kişilerle de görüştüğümde D.A.Ş, ve R.E’den de 100 bin dolar para istendiğini bu parayı isteyen kişinin de Emniyet’in müşteki olarak ifadesini aldığı Y.P., isimli kişi olduğunu öğrendim.”
İsimlerini verdiği iş adamlarının operasyonlara dahil edilmediğini kaydeden T. K., Y.P’nin ‘para ver, serbest kal’ teklifini o iş adamlarına da yaptığını ifade etti.
“E.K. isimli kişinin çevresine ‘Çeşme’den bir yazlık verdim. Beni kimse alamaz’ diye konuştuğunu duymuştum. Bu kişinin Bornova’da 170’in üzerinde daireyi nasıl edindiğini ve bu daireleri kimlere verdiğinin araştırılması halinde ne demek istediğim daha iyi anlaşılır” iddiasında bulunan iş adamı, ifadesini şöyle sürdürdü:
“Bornova’da O. Kuyumculuk şirketi F…’den işlem görünce iş yerini E.K.’nin eşinin üzerine devredip kaçmış. E.K. aktif olarak örgütün içerisinde yer almasına rağmen Emniyet tarafından kollanmaktadır. Bu kişiyi Y.P.’nin menfaat karşılığı akladığını düşünüyorum.”
Y.P. benim iş yerime gelerek bana ‘K.G’nin emniyetle bağlantıları çok iyi, ona 8’inci ayda operasyon yapılacağı bilgisi gelmiş. 100 bin dolar ver, seni aklayım aksi halde hapis yatarsın’ dedi. Ben ‘Ne suçum var’ dediğimde ise ‘Benden söylemesi, pişman olursun’ dedi. Bundan sonra 8’inci ayın 17’sinde adının S.K. olduğunu söyleyen bir kişi beni arayarak görüşmek istediğini söyledi. Daha önce ismini mafya olarak duyduğum ama tanımadığım bu kişi daha sonra iş yerime geldi. Bu kişi bana ‘Emniyet’te gözaltı listesine düştün. Senin işini ben çözerim. Bu işi yapanlar bir ekip. Bağlantılarım var’ dedi. Gözaltı listesinden adımı çıkararak, beni aklayacağını söyledi. Bende bu sözler üzerine ‘görüşelim’ dedim.”
“Ben işin içine mafya girdiğinden ve bu parayı verirsem arkasının gelmeyeceğini düşündüğümden bu parayı vermek istemedim. İş adamı K.G.’yi aradım ve Y.K.’nın benden para istediğini vermediğim için mafyanın beni bulduğunu ve beni bu durumdan kurtarmasını istedim. K.G.’ye gitme nedenim ise onun Emniyet ile arasının iyi olduğunu duyuyordum. Benim aramam üzerine K.G., Emniyet’ten S., isimli müdürün beni beklediğini söyledi. Müdüre başımdan geçenleri anlattım. S., isimli müdür bana ‘Emniyetten, sağdan soldan sizden para isterler. Sakın vermeyin’ dedi. Ardından da benim ifademin alınması için organize şubeye yönlendirdi. İfadem alındı. Bir hafta sonra adliyeye sevk edildim ve tutuklandım. Eğer ilk başta istenilen 100 bin dolar ve mafya S.K.’nin talep ettiği 500 bin TL’yi vermiş olsaydım şu anda burada olmayacaktım.”